- 514 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
SAĞLIKLI DÜŞÜNME VE YOĞUN DUYGULAR - NEDEN SAĞLIKSIZ YÖNE KOŞUYORUZ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hayat yolculuğunda dümdüz yol alacağız bir şey yok. Hayat yolculuğunda zikzaklar çizeceğiz, iniş çıkışlar yaşayacağız. Hiçbir zaman düz gitmeyeceğiz. Hayat yolculuğunda zikzak çizmek, inişli çıkışlı yol almak, aslında hayat yolculuğunun bir gereğidir.
Allah Mülk Suresi’nin 2.ayetinde "O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır." diyor. Aslında hayat yolculuğunda biz imtihandayız, çünkü hayat bir imtihandır, dünya hayatı Hz. Adem (A.S.) ile başlamıştır, onunla birlikte hayat imtihanı da başlamıştır ve şimdi hayat denilen imtihandan bir çok insan, bir çok peygamber geçmiştir, hâlâ da insanlar hayat denilen imtihandan geçmekte. Bazen insanlık adına toplu, zor imtihanlardan geçiyoruz, mesela Gazze, tüm insanlığın ortak bir imtihanı, zaman zaman kanayan yaramız. Dünya üzerinde şimdiki zamanın en ağır en zor imtihanını Gazze yaşıyor, Gazze imanları çok güçlü bir halk. Dillerinde tek bir söz var; "Hasbünallah ve nigme’l vekil. Allah bize yeter, O ne güzel vekildir."
Yaşadığımız olaylar karşısında karşısında hangimizin daha sağlıklı davranacağımızı denemek için yarattı Allah bizi. Aslında Allah Mülk Suresi’nin 2.ayetinde, insanları sınamak ve hangisinin daha güzel davranacağını görmek için ölümü ve hayatı yarattığını belirtiyor. Yani yaşamımızda karşılaştığımız zorluklar, sıkıntılar ve imtihanlar asiında bizi sınamak içindir. Bu ayetin bize verdiği mesaj, hayatın bir imtihan olduğu ve bu imtihan sırasında güzel davranmanın önemli olduğudur. Allah, bu imtihanlarla kimin iyi davrandığını, doğru yolu seçtiğini ve kendisine yönelik samimiyeti sınamaktadır. Bu nedenle bu ayet bize hayatımızdaki her durumda güzel davranmayı, sabretmeyi ve Allah’a sığınmayı hatırlatmaktadır.
Bazen bazı olumsuz olaylar, sıkıntılar bize öyle yoğun olumsuz duygular yaşatır ki, o an olaylara karşı bakış açımız sıfırlar ve biz sağlıksız yöne doğru koşarız. Mümkün değildir o an o yoğun duygularla sağlıklı düşünebilmek. Bunu şöyle düşünebiliriz; yoğun sisli havalarda sis nasıl görüş alanımızı sıfırlıyorsa, yaşam yolculuğunda, yaşadığımız bazı olayların sebep olduğu duygusal yoğunlukta, aynı sisli havalardaki sis gibi, olaylara bakış açımızı maalesef sıfırlıyor, o da bizim yanlış yöne doğru koşmamıza sebep oluyor. Yani yaşadığımız duygusal yoğunluklar, olaylara bakış açımızı bulanıklaştırabilir ve yanlış kararlar almamıza sebep olabilir. Ancak, bu durumda yapabileceğimiz şey, sakin kalmaya çalışmak ve olaylara daha objektif bir gözle bakabilmek için kendimize zaman tanımaktır. Bu farkındalık sayesinde, duygusal yoğunlukların sisi dağılmaya başlayacak ve daha sağlıklı kararlar alabileceğiz.
Yaşanan sıkıntılar, bazen bizi yoğun strese sokar, bazen de bizi fazla strese sokmaz. O olaya vereceğimiz tepki, yaşadığımız stresin yoğunluğuna göre şekil alır. Yaşadığımız olaylara verdiğimiz tepkiler, stres seviyemize, deneyimlerimize ve kişisel özelliklerimize bağlı olarak değişebilir. Her birey, aynı stresli duruma farklı şekilde tepki verebilir. Psikolojiye göre, stres tepkileri kişiden kişiye değişebilir ve bu tepkilerde stresin yoğunluğu büyük rol oynar. Stresin yönetimi ve olumlu tepkiler verebilmek için bazı teknikler kullanmak da bu nedenle önemlidir. Bu teknikler; derin ve yavaş nefes alma, egzersiz yapmak, bir aktiviteye odaklanmak, sosyal destek, aile, arkadaş ve terapist desteği.
Ne kadar az stres yaşarsak, olaylara bakış açımız o kadar sağlıklı olur ve o kadar sağlıklı düşünebiliriz. Ve göstereceğimiz tepkimiz de o kadar sağlıklı olur, bunun tam tersi de mümkün.
Bazen büyük bir sıkıntı karşısında, son derece sakin soğukkanlı tepki verebiliyorken, bazen de en ufak bir sıkıntı karşısında, aşırı tepki gösterebiliyoruz. Bu da kişinin o anki duygusal durumundan kaynaklanıyor. Mesela bir insan, bir olaya, stres altındayken aşırı tepki verebiliyorken, sakin ve huzurlu olduğunda aynı olay karşısında soğukkanlı bir tepki gösterebilir.
Bu nedenle, duygusal durumlarımızın farkında olmak, tepkilerimizi kontrol etmemize ve yönetmemize yardımcı olabilir.
Herkes zaman zaman duygusal dalgalanmalar yaşar. Önemli olan bu duygusal dalgalanmalara ne şekilde tepki verdiğimiz ve kendimizi nasıl yönlendirdiğimizdir.
Stres, öfke, üzüntü gibi yoğun duygularla başa çıkmak bizi zorlayabiliyor, bu duygularla başa çıkmak için sağlıklı stratejiler geliştirip, duygusal yönetimi öğrenmeliyiz. Sağlıklı stratejiler; 1.Duygularımızı tanımak ve farkında olmak, 2.Yakınlarımızla konuşmak veya bir terapist desteği almak, duygusal yükü hafifletebilir. 3.Spor yapmak veya hobilerle uğraşmak duygusal dengeyi sağlayabilir. İslamî açıdan ise; 1.Dua etmek, 2.Yaşanan her durumu Allah’ın takdiri olarak kabul etmek, 3.Empati yapmak. Duygusal yönetimi öğrenmek için duygularımızı anlamaya ve kabul etmeye odaklanmak, empati kurmayı geliştirmek ve stresle başa çıkma becerilerini artırmak önemlidir, İslam’da ise duygusal yönetimi öğrenmek için sabır, şükür, hoşgörü gibi erdemleri geliştirebiliriz. Sağlıklı düşünme, duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamak için sağlıklı yollar bulmak ve pozitif düşünceler bulmak anlamına gelir.
Sağlıklı düşünme ve yoğun duygular arasında önemli bir ilişki vardır. Sağlıklı düşünce alışkanlıkları geliştirmek, duygusal durumunuzu olumlu yönde etkileyebilir. Mesela, olumsuz bir olayla karşılaştığımızda, negatif düşünceler yerine daha pozitif bir bakış açısı ve çözüm odaklı düşünce geliştirmekle duygusal dengeyi koruyabiliriz.
2007 yılında Denizli’den dönüş yolunda, aracımızın benzininin bittiği bir durumla karşılaştık. Allah’tan amcam gil ile halam gil de bizimle beraberlerdi. Babam bu duruma; çok kötü oldu, diyerek tepkisini gösterdi, ancak ben bu yolda kalma olayının, aslında herkesin dinlenmesi için güzel bir fırsat olduğunu düşünüyordum. Dinar’dan uzaklaştıktan hemen sonra yolda kaldık ve eniştemler kendi arabalarıyla Dinar’a gidip benzin alıp geldiler. Sonrasında yola devam ettik. Bu olay, beklenmedik bir mola olsa da birlikte zaman geçirmemizi ve birbirimize yardım etmemizi sağladı.
Önemli olan olumsuz olaylardaki, pozitif yönleri yakalamak. Ama bazen yaşanan olumsuz duygusal yoğunluklar olaylardaki pozitif yönleri görmemizi engelleyebilir. Burada da sakin kalıp, pozitif bakış açısını yakalamaya çalışacağız.
SÜNDÜS TOKGÖZ - KONYA
18.12.2023 - P.TESİ 9.33
YORUMLAR
Değerli bir makale idi okuduğum düşünmeye sevk eden.
İnsan kendini sorguladığı kadar da empati kurmalı kaşrşılaştığı zorluklarda.
Çok da yüklenmemeli insan kendisine.
Pek çok açılım sunmuş kaleminizi okumak adına mutluyum sayın yazarım.
Saygılarımla efendim
SAVAŞÇI (SÜNDÜS TOKGÖZ)
Hayatın serüveninde, zikzaklı yolların gölgesinde ilerlerken, imtihanların güllerle işlenmiş kumaşında kendi destanımızı dokuyoruz. Allah'ın ölümü ve hayatı yaratırken bizleri sınaması, bu kutsal dokuyu anlamak adına bir nefesin değerini bize yeniden hatırlatıyor.
Gazze, insanlığın kolektif bir imtihanı, kanayan bir yara. Ancak, bu toprakların çocukları, inançlarını, direnişle işlemiş bir özgürlük dokusuyla örüyorlar. "Hasbünallah ve nigme’l vekil" çığlıklarıyla, Allah'a olan teslimiyetlerini bir demir gibi kalplerine nakşediyorlar.
Hayatın sisli pencerelerinde, duygusal sisin ardında gizlenen hakikatleri görmek, içsel bir sükûnetin yolu. Çünkü yoğun duygular, bakış açımızı sis perdesiyle örter, ancak farkındalıkla bu sis dağılır, gerçekleri açığa çıkar…..
Her stres, bir nota; tepkimiz, bu melodinin ritmi. Derin nefes almak, bedenimizi bu ritme uydurmanın melodik anahtarı. Spor ve hobiler, duygusal tablomuzu renklendiren fırça darbeleri. İslam ise bu tabloya, dua ve sabrın dokunuşuyla sanatın derinliklerini katar….
Ve derim ki:
Zikzaklı yollarda kaybolma, çünkü her viraj, kendi hikayeni yazmanın başlangıcıdır.
Selamlar….