- 508 Okunma
- 6 Yorum
- 5 Beğeni
10 Milyon Borcum Olaydı!
.
Hani ne derler "Şu yaşta olaydım da 10 milyon da borcum olaydı!".
Hiç öyle demiyorum.
Enayi miyim de öyle diyeyim.
10 milyon borcun olsun da, o güzelim yaş borç ödemeye çalışsın.
Yazık değil mi...?
Azıcık ufkun geniş olacak! Hayal kuracaksan olumlu hayal kuracaksın. Hayatın boyunca çok 10 milyonlar ödedin de sanki o kaldı!?
Aksine, “Ahh şu yaşta olsaydık da 10 milyon da paramız olsaydı!” desene.
Yoktu.
Paramız pulumuz yoktu o yaşlarda. Babamızın güç bela gönderdiği, 500 Lirayı her ay yetirmeye çalışırdık. Varsa, topu topu birer takım elbisemiz vardı. Çoğumuzun bir ceketi, iki pantolonu, hadi kabadayısından 2-3 tane gömleği, o kadar. Ütüsüz mütüsüz giyerdik.
Ahh keşke şu yaşta olsaydık da 10 milyon da paramız olsaydı!
Zengin çocukları gibi arabalarımız olurdu belki. 70’li, 80’li yıllarda arabalar vardı zira. Bizim de 60’lı yıllardan itibaren traktörümüz vardı.
10 milyonumuz olsaydı o zamanın modası İspanyol paça pantolonlarımızın paçası daha geniş, façası daha sükseli olabilirdi belki. Gömleğimizin yakası olabildiğince uzun olur, belki omuzlarımızdan bile dışarıya taşardı. Kravatlarımız daha kalın, ceketimizin yakası daha geniş olurdu kim bilir.
Ahh keşke şu yaşlarda 10 milyonumuz olsaydı.
Lise pansiyonunda yatılı okumak zorunda kalmazdık belki. Hatta hatta okumamıza bile gerek kalmazdı; baba parasını ye gitsin.
Yoktu 10 milyonumuz.
Ama biz farklı nesillerdik. Farklı yetiştik, farklı yetiştirildik.
Zimbabwe’nin, Gine Bissau’nun bilmem nerenin başkentini ezbere bilir, Zaire’nin para birimini şak diye söylerdik.
İllerin plakaları, 6 yaşında ezberlediğimiz kerat cetveli bizim için sıradan şeylerdi.
Haritada Erzincan’ın Refahiye ilçesini gözümüz kapalı bulurduk. Van’ın Edremit’i ile Balıkesir’in Edremit’inin ayrı ayrı yerler olduğunun bilincindeydik. Atlaslardaki en umulmadık yerleri bulmaca gibi birbirimize sorardık. Kaç tane Ereğli olduğunu (3 tane) şak diye söylerdik, yerlerini sıralayarak hem de.
Ekonomi kötüydü.
Sağ-sol çatışmaları vardı.
Zorluklar içinde yaşıyorduk, yılmadık. Umudumuz vardı. Yaşam sevincimiz vardı.
12 Eylül öncesini de sonrasını da gördük… O ahkam kesenler var ya o ahkam kesenler! Hiç yoktu piyasada. Kimin ne olduğunu iyi biliriz.
Bizler acı patlıcanlardık, kırağı çalmadı...
Daha medeniydik mesela.
Açın bakın o dönem filmlerini bir tane küfürlü sahne görebilecek misiniz?
Açın bakın o dönem filmlerini bir tane saçı sakalı birbirine karışmış, sakal tıraşsız birini görebilecek misiniz? Sakallı yaşlılar vardı, nur yüzlü yaşlılar.
“Ben Yaşar Usta….” Sahnesini bilir misiniz?! Açın izleyin.
Oydu işte hitap tarzımız, oydu karşıdakine kızmış halimiz.
Anadolu’ya özgü giyinirdik. Abartısız.
Bağnazlıklarımız yoktu.
Yoktu da yoktu.
İyi ki milyonlarımız da yokmuş. Biz insan olduk, insan kaldık.
Bir kahvenin kırk yıl hatırını bilenlerdeniz; şükür.
-
Suat Zobu
YORUMLAR
:)) Seksenler dediniz de; Seksenler dizisindeki Niyazi'nin repliği aklıma geldi.Eee konu para olunca..
''para insanı değiştiriyor abi'' diyordu .Madem eskilere özlem duyuyoruz parayla değişmesine fırsat vermemek lazım.Ha, ille de borcumuzun olmasını istiyorsak mevcut zamanda kalalım.Cep delik, cepken delik.''kevgir gibi kardeşlikler'' de üstelik.
Üstadı selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
Evet değerli şair üstadımın bu dizelerine "...Yoktu da yoktu.
İyi ki milyonlarımız da yokmuş. Biz insan olduk, insan kaldık.
Bir kahvenin kırk yıl hatırını bilenlerdeniz; şükür." aynen katılıyorum. Belirli bir yaşın üstü insanlar gerçekten de öyleyiz. Ancak, bu insanı değerlerle birlikte birileri gibi milyon dolarlarımız olsa da fenamı olurdu. Tebrikler.
1950 ve 1970 arası doğan nesiller ki ben de onlardan birisi oluyorum tıpkı bir çoklarımız gibi... En son sokak oyunları oynayan nesildik belki... Bahçe hortumlarından şu içer yinede hastalanmazdık. Şimdiki gibi annelerimiz gece sokaklarda oynamamızdan pekde korkmazdı... On milyonlarımız yoktu ama kanaat duygumuz vardı... Çok iyi bir eğitim aldık o dönem öğretmenlerimizden Allah razı olsun... Emekleri Unutulmaz gerçekten... Kendimizi bulduk yazıda ellerine yüreğine sağlık Dostum...
Bir kahve olsa da yazının yanı başına kıvrılsam dedim bir an
Hatırı kalsa kırk yıl...
Yanınızda geziyordum siz o yılları anlatırken :) çok güzeldi
Ve çok haklısınız belki 10 milyonumuz olsa bu adab-ı muaşereti bilemezdik, hissedemezdik.
Yazı bir yandan da serbest şiir tadında bence 🐣
Dert görmesin yüreğiniz
On milyonumuz olmasa da selamımızı bırakırız :)
Tebrikler bissürü 👏👏👏