- 250 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Hadi Oldu da Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurdular
Yahu bu kına gecesi nasıl bir gecedir arkadaş hiç anlamıyorum. Kız evleniyor illaki ağlatacaklar. Birde güldürmeyi deneseniz nasıl olur acaba? Nasıl mazoşist bir eylem. Yüksek yüksek tepelere ev kurmayacaklarmış. Oldu canım başka emriniz? Ayrıca gelini ağlatıyorsunuz da damadın başı kel mi, onu da ağlatın. Ha diyorsunuz ki kötü çıkarsa gelin zaten onun anası bacısı ilk günden ağlayacak. O da bir şekilde doğru ya...
Oldu da damadın o yüksek yüksek tepelerden birinde imarlı arsası var. Ne yapacak bu adam? Gücüde ancak oraya ev kurmaya yetiyor. Yok oraya ev kuramazsın mı diyeceğiz. Ya da oraya ev kurduğu zaman belediye yıkım ekiplerini gönderip de inadına, o kurduğu evi yıktırmaya mı kalkacağız.
Yani sonra aaaaşlı aaaaşlı memlekete niye kız vermiyorlar, bunu da bir araştırmak lazım. Oldu ki evlenip de gideceğiniz yerde ova gibi tarla gibi düzlükler yok, her taraf dağ bayır. Damadın anası babası da orada, ne halt edeceğiz bu durumda?
Damat Kardeş, türküyü filan kaile almadı da, kendisi de inat bir adam ’’ Yok olmaz billahi benim çocukluk hayalim böyle yüksekçe bir tepede evim olsun diye düşünür dururdum.’’ dedi... Damadın babası ve kayınpederi bu durumda olaya nasıl müdahil olacaklardır... Ayrıca damatta biraz aksiyse ne babasını ne de kayınpederini iplemeyecektir...
Bir de gelinin annesi ile kaynanası, onları da unutmamak lazım. Burada yüksek yüksek tepelere ev kurması için damadı, gelinde ikna etmiş olabilir. Tabi kocasıyla daha çok baş başa kalmak onunda en doğal hakkı... O yüksek yüksek tepedeki eve de hem annesi ile babası hem de kaynanası ile kayınpederi yokuş çıkarken zorlanacakları için daha az gelecekler, gelinde kocasıyla daha çok baş başa kalabilecektir. Durum bundan ibarettir. Yoksa kime ne tepeler yüksekmiş, alçakmış, ev kurulur muymuş, kurulmaz mıymış?
YORUMLAR
Ahmet Zeytinci
Değil mi yani.
Açıkçası o türküden nefret ediyorum.
İlla bütün dizilerde, bütün filmlerde o türkü söylenecek. O meşhur seremoni tekrarlanacak.
Bizim oranın deyimiyle hüner komayıp çıkaracaklar. O düğünler, o nişanlar, o kınalar evlenenler için tam bir yıkım. Adamın parası var mı yok mu soran yok.
Ayranı yok içmeye, tahterevalli ile...
Vallahi tahterevalli ile giriyorlar salona. Sanırsın ki Hint padişahının kızı evleniyor.
Bir de o kalın kalın bilezikler. Ne kadar çirkin. Estetik namına bir şey yok.
Bütün yazılarında ince bir "Tİ" var. Her zaman hissediliyor. Ayrı bir tat veriyor. Var ol sevgili dost.
Selam ve saygılar.
Ahmet Zeytinci
Farklı bir bakış açısı ama türkünün hikayesi öyle değil uzakta olan hiç göremediği ailesine duyduğu ozlemden hasta olup ölen gelinin hikayesi