Kötülük etmeden pişman olmanın en iyi şekli, iyilik etmektir. bretonne
ismail karaosmanoğlu
ismail karaosmanoğlu

DAR GEÇİT 3

Yorum

DAR GEÇİT 3

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

344

Okunma

DAR GEÇİT 3

DAR GEÇİT 3

A A Anıları DAR GEÇİT 3



DAR GEÇİT 3

Onu bugün yine gördüm. Yürüyüş yolundaydı. Aman Ya rabbim. Yoksa o da beni seviyor mu? Aradaki yaş farkına rağmen benim ona olan ilgimi sezmiş, babasızlığın verdiği sevgi boşluğuyla gönlünü bana kaptırmış mıydı? Emin değildim. Ama öyle olmasını istiyor, hayatımı yeni baştan yaşamak, gençliğe geri dönmek, o günleri geri getirmek istiyordum

.
Tam yanlarından geçiyordum. Arkadaşı ve o. birden yanından geçtiğin kızın boynundaki happy kolyesini gördüm. Şaşırmıştım. Bu o muydu? Yoksa aynı kolyeyi taşıyan başka bir mi? oysa onu ben şu saatte burada hiç beklemiyordum. Daha dün karşılaşmıştık. O her günkü yerindeydi. Elinde reklam broşürleri gelen geçene bakıyor, müsait bulduklarının ellerine birer tane tutuşturuyordu.

Benim onun için oraya uğradığımı biliyor, ama bilmezlikten geliyordu. Uzaktan onu arayan gözlerle bakmış görememiştim. Yürüyüşüme devam edince orada olduğunu apartmanın girişine yakın elinde broşürlerle durduğunu fark etmiştim.

Yanına yaklaşarak hali hatırını sordum. Bana her zamanki sevimliliğiyle cevap veriyordu. Ben onun o güzel dudaklarına bakıyor, onları öpmek için neler verebileceğimi düşünüyordum. Çalışmasını övgüyle karşıladığımı söyledim kendisine.

Geçenlerde okula geldiklerinde arkadaşları yanındaydı. Onlara "çalışıyor musunuz?" demiş, evet cevabı almıştım. Amacım üniversite sınavları değildi.

Onu onere etmek istiyordum. Onlar "tabii" demişlerdi ama biliyordum ki yanlış anlamışlardı. Şimdi durumu tavzih etmek istiyor ama başaramıyordum. Ona da ders çalışıp çalışmadığını sordum. "Çalışamıyorum" dedi. "Henüz başlamadım". Demek başlamayı düşünüyordu. "Yavaş yavaş başla istersen" dedim. Onunla ne kadar ilgilendiğimi göstermek istiyordum.

İlk defa heyecanlanıyordum. Acaba onun heyecanı mı bana geçmişti bilmiyorum. Herhalde ikimizden bir heyecanlanıyor bu heyecan diğerine geçiyordu. Belki de ikimiz de heyecanlanıyorduk. Ah bir bilebilsem. O zaman kimin aşık olduğunu, bu aşkın karşılığı olup olmadığını kestirebilecektim. Belki o zaman duygularıma bir yön verecek, kendimi bu yanlış sevgiden kurtarabilecektim.

Ne zaman bu aşk bitmeye başlasa bir olay onu ateşlendiriyordu. Oysa çevreden fark edilebileceğinden korkuyor, duygularımı bin bir güçlükle saklıyordum. Eşimden, arkadaşlarımdan, herkesten. Ayıplanmaktan, mahalle baskısından. Oysa aşk utanılacak bir şey değildi. Yeryüzünde birini sevmek, onu düşünmek, onun için yaşamak. Hayatı anlamlı kılan şeydi bu. Aşk insana yaşama sevinci veriyor, ölümü unutturuyor, stresten kurtarıyordu. Amaçsız yaşamaktan uzaklaştırıyor, geceyi ve gündüzü birlikte aydınlatıyordu.

O batmayan bir güneşti. Beni tüm sorunlarımdan kurtarıyor, bana ölümsüzlük bağışlıyordu. O bir ab-ı hayattı benim için. Bir bengisu. Aradaki yaş farkı her şeyi berbat etse de gönül yaşlanmıyordu. Dehanın çocukları 10 yılda bir doğum sancısı çekiyordu. Bu aşk benim için yeni bir doğum sancısıydı. Onun için bir şiir kitabını dolduracak kadar şiir yazmıştım.

İşte kalpten kalbe yol vardı. Yine karşıma çıkmış kendini bana göstermişti. İçimdeki aşkı alevlendirdikçe alevlendiriyordu bu tesadüfler. Yaz boyu onu görmesem de onun oralarda olduğunu bilmek bana yetiyor, onu görmeye gitmekten sakınıyor, ona zarar gelecek diye uzak duruyordum. O aşk içimde alevlensin ya da tükensin diye yapıyordum bunu. İki arada bir derede kalmamak için. "Küçük rüzgarlar ateşleri alevlendirir, büyük rüzgarlar alevlendirir" diye düşünüyordum. Öyle de oldu bu aşkı ne arada olup biten ölümler, ne de ayrılıklar tüketebilmişti.

Onu seviyordum ve belki de bu benim son aşkımdı. Belki de bir heyecanı sonuna kadar yaşamak istiyordum. Eşimin bana vermediği, veremediği duyguları yaşatıyordu. Beni bütün korkulardan azade kılıyor, hayatımı sonsuz ışıklarla aydınlatıyordu. Ben işte bunun için bırakıyordum kendimi bu akıntıya. Karşı koymuyordum olan bitene. Bir anafora kaptırmıştım kendimi. Uzayan sakallarım onun babası yaşında olmam beni vazgeçirmiyordu.

Bir kötü niyetim yoktu. Utanılacak bir şey de yapmıyordum. Onu sevmek suç değildi. Ayıp da olmamalıydı. Tesadüfler de bu aşkın devamını zorunlu kılıyordu. Onu face ’sini eklemem, onu her gün oradan takip etmem, instegrama resimlerini görmem bu ateşi her geçen gün biraz daha fazla alevlendiriyordu.

Sonra onun gelip çalıştığım işyerine yakın yerde iş yapması tuz biber olmuş bu aşkı yeniden alevlendirmişti, bu aşk hiç sönmemişti zaten. Ama onu bundan sonra görmeseydim eski aşklarım gibi bu da sönüp gidecekti.

.Mezun olduktan sonra unutmuş gitmiştim onları. Biri belki de en tehlikelisiydi. Evliliğimin ilk yıllarıydı az kalsın yuvamı yıkacaktı. Yeni evli ve geçimsizlik yaşayan bir çifttik.,işte bu işin nazik noktasıydı. Yılar sonra sabit telefondan sessizi aranmalarımın ona ait olabileceğini düşünmüş, o telefonlara verdiğim saldırgan cevapların bu aşkı bitirdiğini anlamıştım.

O üniversiteyi kazanmış Bursa’ya gitmişti. Bir yıl sonra okula gelmiş görüşmüştük. Çok değişmiş bana ait hisleri yok olmuştu. Bense hala onu görünce heyecanlanıyordum.

Ahmet Kemal

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Dar geçit 3 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Dar geçit 3 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DAR GEÇİT 3 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL