- 260 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
HAYTALYA BUZ KİMİ KEL ...... DOMUZ KİMİ
HAYTALYA BUZ KİMİ
KEL ... DOMUZ KİMİ
Ümit abim ilkokulda iken deveme vınlatır, telden araba yapar mahallenin uşaklarını peşine takardı.
Okulu ve okumayı sevmiyordu. Sokak oyunları onun çok hoşuna gidiyordu.
Okulu sevmiyor olması onun kötü bir çocuk olduğu anlamına gelmiyordu.
Çok temiz, saf, iyi niyetli biriydi.
Necati Dayımdan küçük olmasına rağmen onu koruyup kollasın diye erken okula göndermişler aynı sınıfa kaydetmişlerdi.
Dayımın gözü açık uyanıktı. Evde kendisinden büyük üç abisi ve bir de teyzem okuma yazma bildikleri için Dayım hiç zorlanmadan okulu ve ev ödevlerini halledebiliyordu.
Ama abime evde yardım edecek kimse yoktu.
Babam dışarda çalışıyor annem ise ev işleri ve peş peşe doğmuş mini mini çocuklarıyla hayat mücadelesi veriyordu.
Annem okumayı bilmiyordu ki abimin ödevlerine yardım etsin!
Sadece öğretmenin verdiği ödevlere bakar “ aha bunun kimi baka baka yaz oğlum !“ derdi.
Ben abimden üç yaş küçüktüm. Abim çantayı defteri kalemi ortaya saçar “ birez oyun oynuy’um gelir yazarım “ derdi. Ama yapmadan uyurdu.
Annem ona” oğlum büyüyünçü nasıl para kazanı’cın gel birez ders çalış” deyince
“ Aney! De hele bene haytalya bişir de köşede sat’ım para kazan’ım “ derdi.
Annem gülerdi ama abim ciddi ciddi annemi sıkıştırırdı.
Annem “ Get hele bakkal Veysal’dan birez nişe al gel de suya buluy’um bişirim genni” derdi.
Abimi hiç kırmazdı. Ne isterse yapar , bizlere de yaptırırdı.
Annem suyun içine biraz şeker, biraz nişasta karıştırır onu pişirir muhallebi kıvamına gelince ıslak tepsiye yayardı.
Abim onu soğuyuncaya kadar bekletir sonra onu buzdolabından çıkarırdı.
Bıçakla dilimledikten sonra üzerini fasulye şekerleri ile süslerdi.
Sokakta çocuklar oynadığı gün abim mutlaka bu haytalyadan annemi yaptırır onu köşe başında dilim dilim satardı o çocuklara.
O fasulye şekerleri biraz eriyip de haytalyanın üzerine rengini bırakınca sokaktaki çocukların ilgisini çeker , abim de başlardı bağırmaya
“ Haytalıya buz kimi, kel... domuz kimi!”
O gün abimi kim kızdırıyor, ya da kim gelip haytalya almıyorsa abim o boşluğa onun ismini koyarak bağırırdı.
Arada o kişilerden dayak yediği de olurdu. Ama Necati Dayım hemen yetişir abimi korurdu.
Abim para kazanmanın yolu bize hiç haytalyasından vermezdi.
“ Aney! Ben de haytalya ist’orum!”
dedik mi abim gözlerini ağartır,bize ters ters bakardı.
Abim 8 yaşında , ben beş yaşındaydım ama benim için o kadar büyüktü ki!
Yutkunur susardım.
Annem pişirdiği tencerenin içinde bir kaç kaşık saklar bana kaş göz ederdi.
Abim dışarı çıkınca ben hemen o tencere dibini kaşıklardım. Yetmezdi ! Bir de parmaklarımla tencereye dalardım. Nasıl da tatlı olurdu!
Çocukluk işte!
Kış gelince annem bize bu kez su yerine üzüm pekmezi ile yapardı bu tatlıyı!
“Size hapsa bişirdim yavrım! İçiniz ısınsın “derdi.
Tandırın içine ısınmak için sokulduğumuz o günlerin en tatlı hatırası bu hapsalı günlerimizdi.
Bugün bile aklıma o anılar geldikçe hemen pekmezi sulandırır içerisine Mısır nişastası karıştırır pelte kıvamında pişiririm.
Üzerine de tereyağlı ceviz kızartır karşımda onlar varmış gibi konuşurum.
“Ruhunuza varsın hepinizin !“ derim
Evet anacığım!
Evet babacığım!
Can abim!
Can Dayım hepinizin ruhuna varsın!
“Bu Tülay kız hayata tutunsun !“ diye bende emeği olan herkesin ruhuna varsın.
Ben sizler sayesinde farklı oldum.
Ruhum nakış nakış sizler sayesinde işlendi
Gönlüm bakış bakış sizler sayesinde düşlendi
Beni ben yapan hepinize selam olsun!
17.12.2023
Tülay Sarıcabağlı ŞİMŞEK
YORUMLAR
Mis gibi bir hatıra Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun geçmişi sizinle yad edip haytalya yemiş gibi olduk yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun hocam sevgilerimle 🌹
AYRIKOTU
Tüm geçmişlerimize rahmet olsun inşallah!🙏💐