- 1073 Okunma
- 3 Yorum
- 3 Beğeni
Cehaletin Eskisi
ESKİ CAHİLLİK
Sevgili Üniversiteli dostum,
Bazen, çok uzun senelerdir tanıdığımız insanlarla, uzun aradan sonra karşılaşıp da sohbet ettiğimizde genelde cümleler şöyle başlar “Ben eskiden çok cahildim...”
Sevgli Üniversiteli dostum,
Bu bahsettikleri dönem çocukluk dönemleri değil çoğu zaman. Üniversite çağı dönemleri ve o zaman cahil hallerinden başkalarının faydalandığını düşünür insanlar bazen. Ama bilemezler ki, insanlar hataları kendileri yapar. Bu hataları kendilerine yakıştıramadıkları içinde suçlayacak insanlar ararlar. Bu arayış bazen on yıllar devam eder.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Eskiden yaşanılan olayları unutarak onlardan sadece eders çıkarıp, kimseyi de suçlamadan, faydalanamadıklarımızdan imkan varsa bilgi ve sevgisinden faydalanarak, yeni sayfa açmak yerine geçmişe takılmak, şimdilerde ve gelecekte yapacağımız güzel şeylere engel olmaktan başka işe yaramaz.
Sevgili ve değerli Üniiversiteli dostum,
Geçmişte yaşadıkları olaylardan dolayı bizleri suçlamaya kalkan ve bunu “şaka” yolu yapanlarla iletişimde bulunmamaya gayret ediyorum. Çünkü insan bir defa suçlamaya başlarsa sende “şaka “diye affedersen kızdıkları zamana o insanlar seni tekrar suçlamaya başlayacaklardır. Kendilerine hata kondurmazlarda , onca anlaşmazlıklarında hep muhatapların suçlarlar.
Sevgili Üniversitel dostum,
Bunları sana yazmaktaki amacım da, sende insanları iyi tanıyarak çevrende seni haksız yere suçlamaya, kendini suçlu hissettirmeye, bununla da seni huzursız etmeye çalışan insanlara karşı tedbirini alman içindir.
Sevgili Üniversiteli dostum,
“Ben ekiden çok cahldim...” diyenlerin Üniversite falan tamamlamasına rağmen kişilik olarak çok gelişmediklerine, onların hep başkalarını suçlamasından şahit oluyoruz. Halbuki gerçekten bunu söyleyen insan kendi hatalarından ders alarak kendini dahi suçlamadan nerede hata yaptığını arayarak, bunu kendi bulamazsa sevenlerine sorarak hatada ısrar etmeden hatalarını bile kara çevirmeye bakar.
Sevgili Üniversiteli dostum,
“Ben eskiden cahildim...” diye söze başlamak İnsanın geçmişten ders aldığını göstermez. Geçmişten ders alan insan başkalarını suçlarken önce kendine bakar. Kendini her eleştireine kötü gözle bakmaz. Faydalanacağı eleştirileri yapana kızmaz. Tersine teşekkür eder. Bu yüzden cahiliğinin farkına varan insan sadece bunu söylemekle yetrinmez ve geçmişi suçlamadan hatalarını faydaya dönüştürür. Kendine zarar veren insanlar varsa onlardan uzaklaişır. Faydalı gördüğü insanlardan daha çok fayda sağlamaya bakar. Yani kendini sevenle kendinden kullanarak faydalananı ayırır. Hakiki sevenle kendini kullananı ayıran insan da cahilliğinden kurtulmaya başlamış demektir.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Bugün “ÇöKELİKLİ PİDE YERKEN” ettiğimiz sohbette sana anlatmıştım her zamna dediğimi “Allah’ım değiştirebileceğim şeyler (mesela daha çok okumak, daha çok ders çalışmak, tecrübelerden daha çok ders almak) hakkında bana güç, değiştiremeyeceğim şeyler hakkında (mesela değişime kapalı insanları değitirmeye geliştirmeye bakmak ) sabır, ikisi arasında farkı bilebilmem için akıl ver.”
Sevgili Üniversiteli dostum,
İşte insanlar kendni geliştirmeyi bırakıp başkalarını değiştirme ve geliştirme çabasında olduklarından gelişme hızları yavaş olur. Buna dikkate eden, kendini geliştiren başkaları ile de iletişimde olan ama geliştirmek içibn çaba harcamayan insna gelişir. Gelişmek isteyen de zaten bizim vereceğimiz kaynakları okur, sözümüzü dinler, anlamaya uygulamaya çalışır.
Sevgili Üniversiteli dostum,
“Ben cahildim..” demekle insan cehaletten kurtulamıyor. Bunu söyledikten sonra hataları tekrarlamamak, sonra okumak, sonra hayatımıza dikkat etmek iinsanalarla neden anlaşamıyoruz ne başkasını ne kendimizi suçlamadan hatalarımızı telafi etmeye bakarak gayret etmek, arada düşünmek, bazen yalnız kalmak ve “neler yapabilirim gelişmek ve başkalarına da faydalı olmak için” diyerek düşünmek ve bu konularda bize destek olacak insanlar varsa iletişime devam ettirmek, lazım... Ama çok insan bunlar için çaba harcamaz. Gelişemeyince geçmişte ve bugünlerde iletişimde olduğu insanları suçlarda suçlar...
Sevgili dostum, Üniversiteli Kardeşim,
Senin en sevdiğim yönünde kendini geliştirmek isteği ve çabası. Çok zaman gayretini takdir ederim. En sevdiğim özleliğinde kimseyi suçlamaya kalkmadan gelişmek istemeyen ve bunun için çaba harcamayanlara benim gibi üzülmen. Galiba seninle beni sık bir araya getiren yediklerimiz, okuduklarımız, konuştuklarımız kadar bu duygudaşlık da...
Sevgili Üniversiteli dostum,
Bazı insanlar , hatta çoğu insanlar başkalarını suçlamayı bilinçsizce alışkanlıkla yaparken, bazı insanlar bunu oyun , eğlence ve şaka olarak yapıyorlar ki, Ne kadar tehlikeli olduğunun da farkına varamıyorlar. Çünkü şaka olarak yaptıları bu tutum muhataplarını kendilerinden uzaklaştırabilir. Bu da onlardan insanın daha faydalanamayacağı manasına da gelir. Ben şahsen böyle şakalar yapanlardan hemen uzaklaşıyorum. Eskiden uzaklaşmazdım ama şimdi uzaklaşıyorum. İnsanların hatalarını defalarca af ettikçe onlarda yaptıklarını marifet sanmaya, bunu normal davranış hatta, faydalı zannetmeye başlıyorlar ve bunlara karşı “ sen eskiden cahildin ama şimdi eskisinden daha fazla cahilsin” demek geliyor inanın içinden...
Sevgili dostum,
Samimi bir mektubun daha sonuna geldik. Sana mektup yazmak bana da terapi oluyor adeta. Zaten uzmanlarda konuşacak insan bu detrlerinizi kağıtlara dökün diyorlar. Faik Sait de “Yazmasam ölecektim” dememiş boşuna. Yazmak da dost insana .Hele yazmak iki kere dost. İki kere terapii
YORUMLAR
güzel orumunuza tekrar tesekkur ederım bu sıralar yazılara yorum yapmıyosun nerelerdesın
Turan abi haklısın ama senin kıymalı değilde çökelekli pide yemen bir vejetaryen olarak tebessümüne sebep oldu :)
Ayrıca siz kişisel gelişim için daha çok okuyup daha çoook şey öğrenmek için çabalıyosunuz , fakat buna bende dahil olmak üzere, yer konum mezhep ırk din aile okul yaşam tarzı bakış açısı derken herkesin parmak izleri kadar farklı olduğunu hayat zaten kanıtlıyor.
Misal ben hayata neşeli tarafıyla bakıp, farklı bakış açımla bir şeyler yazıyorum, yazdıklarım bazıları için neşeli bazıları için komik bazıları için şaşırtıcı olduğu kadar bazılarınada çocukça geliyor amaaa ben zaten benim gibi düşünenlerle gülmek için çabalayanlara yönelik paylaşımlarda bulunuyorum ! Yani ben yada başkalarının yazdıklarına kimse mecbur değil, kim kimin yazdıklarına kendisine yakın görürse zaten zamanını ona ayırır ona yorum yapar vs vs.
Kısaca kim olursa olsun ne yazarsa yazsın, okuyucu tercihini başkalarının baskılarıyla değil, kendi içsel özgürlüğüyle belirler. Yeterki içeriklerde argo küfürler olmasın, haricen sizinde dediğiniz gibi kişi ne yaparsa aslında kendine yapar, iyi yada kötü, kişinin kendi elinde. SAYGILARIMLA YUSUF SAYGILI