KIRMIZI GÜL HİKAYESİ
KIRMIZI GÜL HİKAYESİ (Karanfil)
Kırmızı gül hikayesi meşhurdur bizde.Hatta Anaolu’nun her yerinde.Gülün cazibesine kanar Bülbül ! Bazende kanmaz…uçar gider bir çalı tepesine konar belkide.
Bizdeki kırmızı gül, sevgidir,aşk ateşidir belkide.Kimbilir ki, bazende platonik bir aşk olur çıkar…kimbilir belkide verem olur-kanser olur bu sevdadan. İşin içinden çıkamaz yol alır belkide…
Anadolu erkeği de tam da bunu anlatır dizelerinde-türkülerinde.Şarkılarda bundan esinlenmiştir zaten. .Sevdadan yüreği tutuşsa da varamaz. Yarenin elini tutamaz.kendini ona ispat edemez,nispet de sayamaz belkide.
Hatta kırmızı gülünü de ona hediye edemez bundan..Ona yaklaşamamanın nedeni de kavuştuğunda bu aşkın biteceği şüphesini taşımasındandır belkide.
Kırmızı gül hikayesini radyo Tiyatrosundan dinlemiştim yıllar önce (Küçüklüğümde); Aşkını belli etmek için , yareninine sunmak için kırmızı gülü hazırlayan genç o kadar heyecanlanır ki, Bu aşkını kendisiyle mükayese edilemeyecek kadar zengin olan yareninine arkadaşı vasitasıyla kırmızı karanfilini(Gülünü) gönderir.Ama O gönderdiğini sanır. …gerisi malüm…
Fakat kırmızı karanfillerle ilgili hikayeler bizde çoktur.Sevgiliye-yarene verilir kırmızı karanfil. Kırmızı karanfil segiliye verilir. sevgiyi saygıyı temsil etmek için, İLAN-İ A Ş K t açıkçası.
Oysa günümüzde , bırak aşk yaşamayı günü birlik takılmayı seviyor gençler.Tabîki bunun neticesinde de günübirlik boşanmalar kaçınılmaz olur. Eskiden flört dönemi vardı.Nişanlılık dönemi şimdiye göre uzundu.Bu dönemde her iki taraf da birbirlerini daha iyi tanır,ona göre hazırlıklarını yapardı.Ama, günümüzde öyle mi? Eskiden Utanma-Haya vardıKitle iletişim araçlarında,özellikle TV’lerde;Kaın programlarında ev,,elenme boşanmalarda,kadınları rencide etmede.Hele-hele evli kadınların hemde çocuklu kadınların eden kaçıp,sonratekrar eski kocalarına dönmesi,kocalarda bunu kabületmeleri ayyuka çıkmışken...
Öyle ebeveynlerin yanında oynaşmalar yoktu.Günümüzde aile büyüklerinin yanında nerdeyse öpüşecekler… .
Eskiden Anadolu’dan büyük şehirlere çalışmak için giden gençler,yada okumak için büyük şehirlere giden gençler, bir meyhaneden bile geçerken bile imtina ile yaklaşırlardı.Yada Genel Sosyal evlere dahi gitmezlerdi ki, benim köyden sevgilim var,sevdiceğim var, ona haksızlık ederim diye de düşünürlerdi.
Ha! Bunu niyedir yazdın-dillendirdin diye de serzeniştebulunabilrsiniz.
Bunuyazmamdaki amacım, yukarıda belirttiklerimle birlikte,günümüzdeayrıca artık , kırmızıkaranfillerin erkek tarafından değil de , kız tarafından verilmesinden de esinlendiğimdendir belkide.
Sevgililer...ah sevgililer. Hep bu sevgililerden yada sevgisizlikten çıkmış bütün meseleler...
Selamlar, sevgi ve saygılarımla.
11.12.2023 BURDUR 05.00
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.