1
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
288
Okunma
“
Ah bu yokluğun gözü kör olsun!
Bir yandan babamı yeni kaybetmişiz, diğer yandan anamın üstüne bir çok borç yığılmış.
Ben bir kaç ay köyde kurs öğretmenliği yaptım ama ne kadar yetecek ki o borçlara?
Anam Nuray bacımla ırgat olmuş tarlalarda çalışıyor.
Yazın soğan söküyor, kış soğuğunda ıspanak kazıyorlar.
Mesut bir yandan Hasan bir yandan her biri bir işte çalışıyor.
Çalış ha çalış!
Ödenmedi değil inanın hepsi ödendi.
Anam evde bakır kazandan bakır siniye, yün yatağa kadar para edecek ne varsa sattı hiç kimseye belli etmeden.
“Yeter ki ben bu uşaklarım ile bu çatı altında kimseye möhtaç olmadan kalayım” dedi.
Aslanlar gibi çalıştı, çalıştık!
İşte bu hengame içinde bir de benim Üniversite kazanmam tuzu biberi oldu anamın yaralarının!
“Gidersin ,gitmezsin “ epey mücadeleden ve Şükran öğretmenimin desteğinden sonra anam ikna oldu .
Oldu olmasına da biz dört kardeş ve bir ananın gün kazancından ne olur ki?
Doluya koysan almıyor!
Boşa koysan dolmuyor!
Anamın gözüne uyku girmiyor
“ Ne’der n’işlerik? “diye
Evde kaldığımız bir gün Meryem nenem yanımız geldi . Anam ona dertlenmeye başladı.
Meryem nenem , annemin üvey annesi olduğu için ona hep” bacı” derdi.
(Meryem nenem aslında babamın öz teyzesi, annemin babasının da amca kızı.
Yani dedem Zeyno nenemden ayrılınca “yabancı birini alsam kuzuma iyi bakmaz !”diye ikinci evliliğini amcasının kızı olan Meryem nenem ile yapmış)
Annem neneme “Aha bacı bu kız okumaya gidici!
Varım yoğum bu iki kuzu!
Tamam ben satıp cebine koyucum da o para ne yetsin ona?
Daha fazlasını da veremem çor çocuk acımızdan öle’ k mi?
Kimin kapısına gi’dim bacı?
Sen söyle” dedi
Nenem durdu düşündü. Epey sessiz kaldı. Sonra bana
“ Tülay bak kızım!
Ben Anteb’e inci boncuk götür’orum. Belime sar’orum. Kimse bilm’or. Senin de önüne çantaya koyarım yan yana otururuk.
Yolda jendermeler çevirirse çantayı yavaşça benim yanıma doğru itelersin. Sorarlarsa ben bu avradı tanım’orum dersin” dedi.
Anam “ Yok bacı yok aman yakalanırsanız kime ne derim ben? Olmaz!” dedi.
Anam inat ediyordu
Alt tarafı şu tülbent kenarına yapılan inci boncuklardan değil miydi?
O dönemde yarım kiloya kadar kimse bir şey demiyorlardı.
“Kızımın çeyizine aldım .” Tamam deniyordu.
Ama dört beş kilo boncuk !
İşte o kaçağa giriyordu.
O gün alttan girip üstten çıkıp anamın gönlünü ettim. Nenem benim içinde çantaya beş kilo inci boncuk hazırladı.
Antep’te pasajda bir adama teslim edip gelecektik.
Bir günlük ırgat parasının beş katını alacaktım ki bu da benim işimi görürdü.
Anam çok huzursuzdu. “ Aman bacı kurban! Kimse duymadan hâyirlisi ile gidip dönüng!
Kimse inci boncuk demez! Kaçağa getmişler der. Kime ne anladırım o zaman? Aman ha aman!”
Nenem” Sen tasa etme! Ben her zaman gid’orum tamam !”dedi.
Antep minibüslerine bindik.
Kertil Karakolu’nun oraya geldik.
Çevirme vardı.
Jandarmalar yola durmuşlar . Kimlik kontrolü ve çanta kontrolü yapıyorlardı.
Nenem bana
“ Hös sen! Bes sessiz ol! Sakın sesini çıkarma!” dedi.
Benim yüreğimin içinde sanki minik bir serçe vardı. Çırpınıp duruyordu. Yoksa yüreğimin içinde bir zangoç vardı da ben mi bilmiyordum.
Kalbim kilisenin çanı gibi güm güm vurup duruyordu.
Alı al moru mor olmuştum.
Yüreğimdeki ateş yüzüme vurmuş yanıyordum.
Jandarma bizim yanımıza gelince nenem ona” Bu öksüz okul kazandı ona Antep ‘ten üst baş al’ıcım” dedi.
Başımı kaldırıp bakamıyordum.
Gözlerim dolu dolu olmuştu.
Jandarma bana” yolun bahtın açık olsun! Ne mutlu sana!”dedi
Başımı kaldırdığım anda gözlerimdeki yaşları gördü.
“ Var git! Allah rast getirsin!” dedi.
Atlatmıştık. Belki de anlamış bilmiş benim o halimi görünce sessiz kalmıştı. Kim bilir?
Pasaja varıp incileri teslim edinceye kadar benim elim ayağım tutmaz olmuştu.
Nenem o günkü bütün kazancını benim cebime koydu.
Benim aslan yürekli yiğit nenem . Benim için o gün fedakarlık yapmıştı.
Nenem,
“ Hayatında tek yapacağın kaçak bu olsun Tülay!
Para kolay kazanılm’or kızzım!
Get oku! Ananın , atanın kıymatını bil!
Yüzümüzü kara çıkarma!” dedi.
Ben böylesi yiğit ve mert iki koca yürekli kadının tedrisatından geçerek gelecek güzel günlere adım atıyordum.
İşte benim hayatımdaki kurt yeniği kesitlerden birisi de bu şekilde yüreğime kazındı.
Öğretmen oldum. Yıllar geçti ama bu kurt yeniği yüreğimde asla tamir olmadan kaldı!
10.12.2023
Tülay Sarıcabağlı ŞIMŞEK