- 135 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
İsra ve Mirac Mucizesinin Halka Duyurulması
Bediüzzaman Hazretlerinin ifade ettiğine göre; Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Cenab-ı Hak’kın ayetlerini bizzat müşahede etmek için Mirac adı verilen göğe yükselerek yaptığı sema yolculuğunu beden ve ruhuyla birlikte yaparak tamamlamış ve hanesine geri dönmüştü. Bu yolculuk gece içinde ve çok kısa bir zaman diliminde meydana gelmiştir.
Miracı yaşadığı gecenin sabahında, Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bu mucizeyi insanlara anlatınca inanmadılar ve buna delil istediler. İlk olarak da hiç gitmediğinden emin oldukları Mescid-i Aksa’nın tarifini yapmasını istediler. Daha önceden gerçekten de Allah’ın Resü lü Aleyhissalâtü Vesselâm hiç Mescid-i Aksa’nın olduğu yere gitmemişti. Mirac hadisesi dolayısı ile vazifeli gittiğin de ise Mescid-i Aksa’nın mimari görünüşüne dikkat etmemişti. Her zaman olduğu gibi yine imdadına Cenab-ı Hak yetişti. Mescid-i Aksa’yı karşısına getirince rahatlıkla tarifini yaptı. Mescid-i Aksa’yı bilenler, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın tarifi üzerine şaşırdılar fakat ikna olmadılar.
Bunun üzerine Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm yolda gördüğü kervanlardan ve onların hallerinden bahsetti. Bu gelen kervanlarla ilgili çok harika bir hadise şöyle gelişmişti. Onlara yolda olan bir kafile için “Yarın şu vakitte gelecek” dedi. Bu haber üzerine iman etmeyenler gelecek kervanları beklemeye başladılar. O bahsettiği kervan bir saat geç kalmış durumdaydı. Dolayısı ile Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın söylediği vakitte gelemeyecekti ve Allah’ın Resulü Aleyhissalâtü Vesselâm yalancı du ruma düşecekti. Böyle bir durumun meydana gelmemesi için güneş bir saat ilerlememiş, yerinde durmuş. Yani arz, onun sözünü doğru çıkarmak için vazifesini, seyahatini Allah’ın izniyle bir saat tatil etmişti.
Ayrıca gelen kervanlar başlarından geçen olayları anlatınca Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın söylediklerinin doğruluğu ortaya çıkmış. Ancak gözlerine perde inmiş, kalpleri kararmış bu insanlar inanmamışlardı.
Oysa bir insan vardı ki, Allah’ın Resulü Aleyhissalâtü Vesselâm ile görüşmeden, kendisinden bu mucizeyi dinlemeden, müşriklerin söylemesiyle duyduğunda “O, söylüyor sa doğrudur ” diyerek tasdik etmiştir. Bu bakımdan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm kendisine “Sıddık” ünvanını vermiştir. Bu mübarek zat Ebu Bekir’dir.
Bu bakımdan güneşin bile onu tasdik etmek için vazifesini tehir etmesine rağmen akıllı geçinen insanlar onu tasdik etmezse onlar ne kadar bedbahttırlar. Tasdik edenler ise hem dünyada hem de ahret de ne kadar bahtiyardırlar.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.