- 328 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KAHRAMAN MEHMET ÖZKARAMAN - NAFİ ÇAĞLAR
KAHRAMAN MEHMET ÖZKARAMAN - NAFİ ÇAĞLAR
2000 yıllarında Gaziantep Garagabir ‘de tanıştık. Terzilik yapıyordu. Aynı zamanda Gaziantep Kuvva-i Milliye dernek başkanlığını yürütüyordu. Ben de Gaziantep Kızıklar Derneği başkanı sıfatıyla kendisiyle tanışmıştım. Doğal olarak bir çok dernek etkinliklerinde yolumuz kesişti. Kendisi çevre bir çok çevre ilin kurtuluş etkinliklerine katılıyordu. 20.. yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruluş etkinliğine katılmıştı. Rahmetli Rauf Denktaş ile anılarını anlatırdı sürekli. Orada Belçika’nın köklü ailelerinden bir kadınla tanışmıştı. Bir süre görüştükten sonra evliliğe karar vermişlerdi. Bu evlilik üzeri Belçika’ya taşınmıştı. Bu süreçte ben de devlete yani öğretmenliğe geri dönerek İstanbul’a 2.atama olmuştum. Dershanecilik nedeniyle ayrılmıştım. Ben ona Kahraman Mehmet Özkaraman derdim. Sanal ortamda haberleşmeye devam ediyorduk. Beni sürekli Belçika’ya davet ediyordu. Ben de inşallah bir gün diyordum ve hem kendisini hem de oraları görmeyi çok istiyordum. Yıl 2014 Mart ayı idi. Bir gün bana Belçika’da “Antepliler Gecesi” düzenlemek istediğini yazmıştı. 25 Aralık 2013 tarihine yetiştiremediğini ve Mayıs ayında yapmak istediğini belirtmişti. Ben de sen bilirsin demiştim. Bunun üzerine bana davetiye göndereceğini yazmıştı. Daha sonra Belçika Anvers Belediyesi’nden İstanbul Bağcılar İbni Sina Anadolu Lisesi müdürlüğüne resmi kurumlar arası yazışmayla davetiye göndermişti. 1 Mayıs 2014 günü sabah saatinde uçağı kaçırdım. Ne kadar anlattıysam bana inanmak istemedi. Çünkü hem benim sorumluluk sahibi olduğumu düşünüp, böyle bir hata yapma olasılığımı aklı almıyordu, hem de oradakilere bir konuğun geleceğini duyurmuştu. Sonunda inandırdım. Fakat çok üzüldü. Ben de bu üzüntüsüne dayanamayarak, akşam saatine tekrar bilet ayarladım ve kendisine muştuyu verdim. Çok sevinmişti. Ancak bu işlemler bana tam bir maaşıma mal olmuştu. Olsun dedik ve gittik. İstanbul Yeşilköy Atatürk Havaalanı’ndan binip, Brüksel Havaalanı’na indik. Kendisi de 100 km. lik yoldan gelip bizi almıştı. Daha sonra öğrendik ki kendisinin oturduğu Şarlova ilinde havaalanı varmış ve eve uzaklığı 10 km. uzaklıktaki imiş. İstanbul’dan da Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan kalkıyormuş. Canımız sıkılmıştı ya olan olmuştu. Ertesi günü dinlenmiş olarak, Şarlova’dan Anvers’e geçtik. Etkinliğin yapılacağı yere erken gittik. Hazırlıklarımızı yaptık. Türkiye ‘yi temsil eden resmi yetkililer de vardı. Beni o masaya oturttu ve tanıştırdı. Sonra Belçika milletvekili bir Türk hanım geldi. Onunla da tanıştırdı ve kitabımı hediye etti. Etkinlik başlamıştı. Bizlere , kendi diktiği birer kara kalpak hediye etti ve kendi elleriyle başımıza kondurdu. Beni, mikrofonu sunucudan alıp, kendi takdim etti. Gaziantepli bir sivil toplum kuruluşçu ve kitap yazarı olarak tanıttı. Bana ayırdıkları bir masada “Gazi Antep Destanı” adlı şiir kitabımı imzalayacağımı söyledi. Sözü bana bıraktı. Ben 10 dakikalık bir konuşma yaptıktan sonra masama geçtim. Gelenlere kitabımı imzaladım. Gece geç saatlerde eve döndük. Ertesi günü Cuma namazına gittik. İmam durmadan ağlıyordu. Oradaki gözlemim ayrı bir yazı gerektirir.Fransa’ya yola çıktık. Fransız şehirlerini merak ediyordum. Sonunda sağ tarafa yönelen Leon yazısını gördüm. Bir tepelik yer üzerine yerleşmişti. Paris’e ulaştık. Eyfel kulesi ve çevresini gezdik. Benim ortaokul ve liseden aklıma kazınmış Şanzelise Meydanı’ından geçtik. Durma imkanı ve gezme zamanımız yoktu. Sandığım kadar da büyük bir yer değildi. Paris’in 100 km. kuzeyinde bir Fransız kasabasına akşam ulaştık. Mehmet Özkaraman’ın yeğeninin düğününe katıldık. Çok kalabalıktı. O kadar uzakta bu kadar Türk’ün olmasına şaşırdım doğrusu. 01.00’de yola çıktık. Arabada Dört kişiydik. Mehmet Özkaraman kardeşim sağa sola savrularak gidiyordu. Ne oldu niye böyle gidiyorsun dedim. Bende sinüzit var, uykumu getiriyor demişti. Ben de zaten yorgunsun sağda durur musun? Sen geç arkaya biraz uyu dedim. Yaklaşık 100 km. sonra Belçika sınırında, kafasını biraz kaldırmış, sonra tekrar uyumuştu. Brüksel’i geçip 05.30’da Şarlova’ya ulaşmış ve hemen yatmıştık. 3 Mayıs 2014 Cumartesi Brüksel’e geldik. Avrupa Türk Federasyonunun tertip ettiği Türk Gününe katıldık. Yöneticilerle tanıştık. Ön sırada bir kişilik yer vardı. Mehmet Özkaraman beni almalarını söyledi. Ben de sen olmayınca gitmem dediysem de, iki taraflı ısrar edilince ve konuk olunca oturmuştum. Gece eve gittik. Pazar günü dönüş hazırlığımız başlamıştı. Brüksel caddelerinde bir süre dolaşmıştık. Sonra bizi havaalanına bırakmıştı. Devam eden yıllarda, yazları Gaziantep’te görüşmeye devam etmiştik. Bizim köye iftar yemeğine ve toplantılara gelmişti. O Belçika’dan , ben İstanbul’dan , Şahin Ekerbiçer Ankara daha sonra İzmir’den Gaziantep’e ulaşınca, Mehmet Demir Atmalı, Erol Güler, Ahmet Cesur, Ökkeş Türk, Bilal geçer ve bir çok arkadaşımızla, bir kere Temmuz, bir kere de Ağustos ayında Şelalepark, Alleben Parkı veya Yeşil Vadi Parkına bir araya gelirdik. Mutlaka maltıkalı köfte yerdik. Yanında pirmirim piypazımız olmazsa olmazımızdı. Bazen Abdo’da lokma , çoğu zaman Perikaya’daki Kafkas Tatlıcı da çok kıvrımlı tatlıdan yerdik. 6 Kasım 2019 Kasım ayında kendisini kaybettik. Kesemizden bir kahraman kaybettik. Ulu Tanrım ruhunu şad eylesin.
NAFİ ÇAĞLAR MAHMATLI / Kasım 2023 İstanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.