Gözlerini Kapat
Ruhundaki virüsün izini sür. Zihnini boşalt. En kutsal nedir, insan mı? İnsanı tanımla... Hadi kır şu kapıyı, aç, ışıklı bir dünyaya gir. Kapı çok mu sağlam, kapı çok mu kalın, kapıyı yapan kim, koyan kim, Tanrı mı? Hadi Tanrıyı tanımla bana, bırak kitaplarda yazılanı, çizileni. Her şeyi eksi sonsuzdan başla tanımlamaya. Kendini parçalanamaz en zerre nüveye kadar parçala. Kuantumunun nasılını anlamaya başla...
Hadi leyn, git işine. İnsanlar aç karnını doyurmaktan düşünemiyor, oruç tut sen de, düşünme. Aç olan ne düşünebilir ki? Diğerini mi? Hadi dürüst bir zihin gibi, dürüst bir Tapıcı gibi çık dünyanın en yüksek mekanına, rüzgarı dinle, yıldızların ışığını ele,, daha ötesine git... daha ötesine... Boşluk, delik, karanlık ve tarifi imkansız bir yozlaşma değil mi gördüğün?
Hadi daya sırtını Tanrıya, krala, peygambere, reise, başkana, teknik direktöre, şefe, ustabaşına.. Hadi sırtını dağa, gök semaya, deryalara ver.
Diyorum ki düşünme Tanrıyı, düşünme toplumu, düşünme bireyi ve coğrafyayı vb vs. Uleyn balık baştan kokmuş, Tanrıdan... Tanrıya yalakalık yapmayan kaç insan yaşamış dünya kurulalı beridir. Zihnini şoklayıp kendini gerçekten arayan kaç insan sayabilirsin. Kralı Tanrı yalakası, Tanrının Eli’yim der, Tanrının Gölgesiyim der, Kimisi ben peygamberim der, ulu insan benim der, iki cihan benim için yaratıldı der, Kimisi benim ben der, buranın Tanrısı benim, her şey benim sülalem, benim hanedanım için der. Kimisi kimilerini kullanır durur dünyada.
Haydi övün şimdi, atanla, ananla, çocuklarınla, arkadaşlarınla, okuduğun kitaplarla, başarı belgelerinle, yere düştükten sonra yeniden ayağa kalkmalarınla, övün övünebildiğin kadar aklına ne gelirse...
Hiç.
ve
Hep.
Ne kadar aşıksın, sevmeye, anlamaya, yara sarmaya, canlıya yardım etmeye nispetince, gücünce... Ne kadar derin ve ne kadar engin gönlün ve zihnin. Eskilerin laf ı güzafıyla bir yol yordam belirle kendine hadi, çok nazik olma kırılırsın de, gelin ey canlar de, hepimiz tanrı kuluyuz de, herkes insan de de de... Eski kitapların dediklerini yere haykır göğe haykır.. Hadi ne duruyorsun... Ne kadar eskisin görelim, duyalım, hissedelim.
Bembeyaz masa örtüsüne düşünce sıcak kül, küçücük bir yanma hissetmez mi cansız olarak düşündüğün tül. İpek kolay mı yanar hemencecik, hemencecik delinir mi örtü, evrenin örtüsü ne kadar sağlam ve kalın, su ateş rüzgar ve tahta:) geçirmesin hiç bir yerinden.
Her türlü zulmünü gördük mü dünyanın ve dünyadakilerin... ? İnsanın yaşam serüveni, her an her şey olabilir aniden. Depreme aşina bir toplumuz, bugün varsın yarın yok, sellere gebeyiz sele yakalanır ve bedenimizi kafamızı sağa sola vura vura kan kaybından veya öncesinden boğulmanı düşün. Dağ patladı, eteklerindeki köyü, kasabayı, şehri içindekilerle yaktı yıktı savurdu en sert kemiğini bile eritti, düşün. Veya düşün insanın insana yaptığını, biri bir kurşun sıktı kafatasına emir gelmiş büyük yerden sen cahil tetikcisin, kaderin mi bu, düğüne gittin sıcak bir anadolu akrabası gibi bir komşu gibi bir kurşun geldi deldi mideni, bastı biri heyecanla tetiğe, belki sarhoştu belki ayık, belki çocuktu ilk defa basmıştı tetiğe, belki büyük, o da senin kulağını kopardı şimdilik, hadi düşün trafikte bir tır biçti geçti kırmızı ışıkta seni ve aileni... üçü öldü arabadakilerin bir sen kaldın kimsesiz, kader mi bunlar Tanrı planı diyeceksin... Ne dersin, de de de...
Aç gözlerini hala hayattasın, yalakalanacak mısın şimdi Tanrıya veya atan gibilerine veya devlete veya seni rahat bir şekilde yaşatana veya bir şekilde yaşatana, istersen engelli ol, bir bacağın olmasın doğuştan mesela şükret dur Tanrıya bir fazla nefes alabildiğin için. öyle ya.. hayat bu mı diyeceksin...
Ey toplum, kendi çıkarın için söylenenleri mi seviyorsun, seni yansıtanları mı, yoksa duymak istemediklerini haykıranlar tu kaka mı senin için?
Biz çok güçlü bir kavim millet ve ulusuz. Lakin sefiliz de şimdi. Haykır kendine. tüm gücümüzü bombalara yatırdık, kim çıkarsa karşımıza vururuz sümsüğü de.. biz üstün ırkız de, bizim inancımız gerçek inanç de, bizim yolumuz en doğru yoldur de, bizim karşımızdaki herkes ocudur, bucudur, şeytandır, cindir, kahpedir, haindir, köledir de... De, de ,de...
Ey Dünya, Ey Tanrı, Ey İnanç... Kan yoğuruyorsun, kan içiyorsun,
Boş ver, şimdi bana, hadi insanı tanımla, yasayı tanımla, hukuğu tanımla, sporu tanımla, fabrikayı tanımla, hayvancılığı tanımla, bankayı tanımla, şairi ve yazarı tanımla, dolandırıcıyı ve hakimi tanımla, dünya ülkelerini tanımla bana, vatandaşlığı tanımla, dipsizliği tanımla.. ve karanlık zihinleri tanımla.
Dayanma hiç bir şeye, sırtını verme, yana yaslanma, sağa sola öne yaslanmadan ayakta dur şimdi.
Leyn Dünyevi, gece gece zıbar evladım, manyak mısın, divane misin, aşık mısın, ruh musun, insan mısın leyn.. Çatlat kafatasını, içi koca bir boşluk, kokuşmuş bir şeyler sende.
Bana aşkı anlat Dünyevi, istemsiz sevebilmeyi ve nefret edebilmeyi, bana heyecanı anlat şimdi, kıpır kıpır kıpırdayan güneşi, rüzgarı çek içine, toprağın kokusunu yay her hücrene, yan evladım, küle dön, savrul savrulabildiğin kadar.
Ayakların üşüyorsa kapat kapıyı..
Soğuğu tanımla yeniden.
50-60 yıldır bir türlü ileriye gidemiyorsa bir devlet ve millet, sırtlan şimdi, karlı dağdan aşır. Hele yiğidim, dümdüz bir dürüstlük abidesi gibi tırmala yamaçları, bırak ellerin soğuktan kopsun, kirpiklerin düşsün, kulakların kırılsın pisküvit gibi rüzgarla düşsün yamaçtan, ayak parmakların kopsun soğuktan lakin aşır şu dağdan bu çağı, bu devleti ve milleti tüm insanlar için aç kollarını... Lakin soğuktan kalmadı hiç bir uvzun organın, en son bir dişlerin kalmıştı onlar da kafatasın boynundan koptuğu için yamaçtan aşağıya yuvarlanıyor, ardından gelenlerin üzerine doğru.
Dünya kurulalıdır hiç bir insanın ömrü yetmemiş o dağı aşmaya, hiç bir kavim hiç bir ilim hiç bir düşünce aşmayı başaramadı o dağı. Şimdi bak geriye, milyarlarca kemik birikmiş dağın yamacında. Belki o dağ kadar birikince kemikler bir zaman sonra, ardımızdan gelenler kemiklerimizin üzerinden dümdüz koşar ve dağın zirvesinden atar kendini diğer tarafa.
Neyse... Boşluk, koca bir boşluk her şey..
Üşüyorum.
YORUMLAR
Gözlerini kapat deyince sen; dedim ondan sonrası süt limandır, azıcık huzur ve dallarına tünemiş kuş seslerini bağrına basan çiçekli bir bahardır. Bir dağın tepesinde ya da gözlerden ırak, ıssız bir sahil kasabasında; üç beş arkadaş kafa kafaya verip, odunları tutuşturarak, harlı ateşin etrafında oturmuş ve koyu sohbetlere dalmış -hayatın anlamını, mümkünse varlığı ve hiçliği de ardımızda bırakıp sorgulamadan- konuşmuşuzdur öylesine havadan sudan, börtü böcekten. Kalabalık gürültüyü fabrika dumanı tüten puslu bi şehrin damında bırakmışızdır, yalnızlığı izole duvarların ardında...bir gitarın ya da bir sazın telini tıngırdatıp, şarkılar söyleyerek coşup bozmuşuzdur sessizliği ya da karanlığın içini anlamlı şiirlerle doldurup aydınlatmışızdır geleceği ama nerdeee?
Hani bu meditasyonvari sesleniş ters tepiyor sende, kurcalamadan duramıyosun di mi? Hayatın gerçeklerini parça pinçik, böyle didik didik edip illa uyandıracaksın bizi bu masallar diyarı güzel rüyamızdan...
Evet bizim burda da kış kıyamet, gecenin bi yarısıydı karları kardım çıplak ellerimle...ve evet üşüyorum da...
Ben o dağın zirvesindeydim. gözlerim kapalıydı ve burdan kuşbakışı her şey daha güzeldi.
Gule tarafından 29.11.2023 00:09:08 zamanında düzenlenmiştir.
Nesildaşım, ne ettin. Dağıttın zihnimi. Lakin bu sefer ki benzetmeler tam black tarzı olmuş.
Tüm terimler, tüm kavramlar hepsi tanımlanmış ama ne kadar aslına uygun. Belki de öyle oldukları için değil öyle olunmasi istendiği için girmişler literatüre. Kodlarsak belki olur demişler.
Arada şarkı geldi aklıma,,,,
Bana esmeyi anlat... esip geçmeyi anlat.
Ve anlat ki çözülsün dilim...
Kalemine sağlık.
Sağlıcakla kalasın.
Dışarıda buz gibi hava eksi on iki derece..Tabii üşürsün.Bırak ki ; vazifeliler biraz da gerçekleri düşünüp kepi -fesi düşürsün.Üstad bu havalar ıslıklı ..aç doğalgazı biraz sıcak üfürsün.Su milli..gaz milli..hava atıyor zilli..Tanrı cezasını verecekkk...Bunu alem görecek..Alâmet mı?..alâmet..beklenilen kıyamet...eyyy okuyan kıyam et!..
Yine bir beyin fırtınası yine muhteşem bir yazı.Üstadı selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
neneh. tarafından 28.11.2023 08:14:55 zamanında düzenlenmiştir.