- 262 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
GERİ ADIM ATMADIM
GERİ ADIM ATMADIM, ATMAYACAĞIM DA.
Tanrıya şükrediyorum ki, yaşamım boyunca kalkıştığım bir işten, çıktığım bir yoldan asla geri adım atmadım.
Başarılı oldum ve ya olmadım. Sadece sonuca odaklanıp başarımı artı haneme, başarısızlığı ise, takılı kalmadan, dert etmeden eksi haneme yazıp arkama bakmadan yoluma devam ettim!
Tabii ki, özeleştiride yaptım. Hem de sıkça, neyi nerede eksik yaptım, puzzle parçasının hangisini yanlış yerleştirdim diye! Lakin farklı puzzle’leri karıştırarak önüme konulan bir eylemi de benden doğru parçaları doğru yerlere yerleştirmemi isteyenlere; iki eşeğin arpasını gösterdim!
Genellikle dostluklarda, arkadaşlıklarda, kısacası ikili ilişkilerde bu türden taleplerle karşılaşmak asla kendimden kaynaklı olmadı. İki eşeğin arpasını bölemeyecek kapasitede olan, kendisini dünyanın en zeki insanıymış gibi gösterenler tarafından dikte ettirilerek, yok sayılmaya ve ya boyun eğdirilmeye çalışıldım! Bu gibilerine de asla boyun eğmeden omurganın ne demek olduğunu, dik duruşun ne anlama geldiğini gösterdim. Ne var ki bu gibileri, yaratıcılıktan, üretkenlikten, tembellikten, daha da önemlisi kendilerine saygı duymaktan yoksun insanlardı!
Kabul etmem gerekir ki, bu gibileri tarafından bir şekilde kullanıldım. Çünkü bu gibilerinde yaratıcılık, üretim, hayal kurma becerisi yoktur. Neredeyse bir solucan kadar zavallı, üstüne bastığında içinden sadece çamur çıkacak yaratıklardı!
Belki de kendimi kullandırtmamın yegâne sebebi bu solucanların üstüne basarak çamuru üstüme sıçratmama fikriydi! Çünkü zeki insanlar bir başkasını kullanarak yaşamsal gereksinimlerini temin etmezler! Çünkü onlar zekâsının ekmeğini yerler! Çünkü zeki insanlar onurlu ve dik duruşludurlar!
Hoşgörüyle tolera arasındaki farkı da çok iyi bildim. Çocuğun sehpa üzerindeki en değerli vazoyu kırmasına, hoşgörüyle yaklaşırım. Toplu taşıma araçlarında farkında olmadan ayak parmaklarımı kırarcasına ayağıma basanları ise, tolera ederim.
Ne var ki ikili ilişkilerimde karşı taraf bilinçli yaptıkları hataları, kırıp dökmeleri dostluk adına, arkadaşlık adına hoşgörülü olup, tolera etmemi isteyince, bu gibi davranışları ancak aptallar yapar diye, lafımı tokat gibi suratlarına çarparım. Ama dostlukta, arkadaşlıkta kısacası ikili ilişkilerde asla ve katiyetle vefasız olmam!
Ahlakım, erdemim gereği, hep dürüst olmaya çalışırım. Ama yine de bu gibilerin gözünde aptalımdır! Velhasıl şu oldum, bu oldum. Ne var ki bir şey olamadım! O da "şerefsiz olamadım! Haysiyetsiz, onursuz olamadım! Yalancı olamadım! Hele hele işkembeme bir lokma fazladan gitsin diye kimsenin emeğini, lokmasını çalmadım!"
Şimdi düşünüyorum da, nesli tükenmeye yüz tutmuş kelaynaklar gibi benim de neslim, jenerasyonum tükeniyor!Şayet tükeniyorsa, gelecek nesillere çok yazık. Demek ki iyi bir miras bırakamayacağız. Demek ki çamurlar içerisinde işkembelerini pislikle doldurmayı yeğleyen bir nesil bırakacağız!
Ama ben Ahlakımdan, adaletimden, onurumdan ve omurgalı oluşumdan asla geri adım atmadım, atmayacağım da!
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.