- 322 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
RUH CANDIR
Aslında şiirimizi okuduktan sonra yazılacak pek bir şey kalmıyor. Ama! Biz yine de yazalım dedik. Çünkü bizim Milletimiz, Amalara, Ancaklara, alıştığından. Yazıdan sonra mutlaka bir açıklama daha bekliyor. Belki de ancak böyle anlaya biliyoruz. Kim bile bilir.
Bazen bir insana bin tane laf söylersin anlamaz. Bazen de bir laftan çok şeyler anlıyor. Sonrada he öylemi? Doğruya der seni şaşırtır. Yaratan kullarını çeşit çeşit yaratmış. Bizim Aklımız erdiği yere kadar. Zaten son zamanlarda hemen hemen her şeylerin anlamı kaydırılmış! veya kaymış. Evetler, sanki hayır olmuş, okunun manası sanki göz gezdir, anlamasan da olur. Bir dakikalar sanki saat, beş dakika saatler sürer. Hele hemen geliyorum, sanki gelmiyorum. Müslümanım ne demek? Sor camii cemaatine kaçından cevap alabilirsin. Doğru cevabı geçtik, çoğu bir kelime edemez. Çünkü bellemişiz Üç beş konu onun dışında bir şey konuşulmuyor. Anlatılmıyor. Hep bildik şeylerden bahseder olduk. Mesela cennet anaların ayakları altındadır. Doğrudur. Dinimiz öyle bildirir. Ama Hangi ana? O ana nasıl bir ana? Nasıl bir eş? Dini ve dünyevi görevlerini hakkıyla yapıyor mu? Bunu soran anlatan yok. Anlatanda yüzeysel anlatır ki kimse sanki bir şey anlamasın? Dinimiz “Kocasının rızasını kazanmayan kadın cennetin kukusunu bile alamaz” diyor. Bunu söyledin mi? Bazı hanım efendiler rahatsız oluyorlar. Olsunlar Yaratanın Emri ne ise o. Ne bir milim eksik, ne bir milim fazla kimse söyleyemez. Söylemek haddi değil sanki herkesler dini kendi anladığı gibi veya işine geldiği gibi yorumluyor. Peki! Suç kimde, yine hepimizde? Dinimizi okuyup öğrenmiyoruz, öğrendiğimizi yaşamıyoruz. Bu görev sadece imamların veya dini görevlilerin vaizlerin değil, hepimiz onlar kadar dinimizi bilmek zorundayız ki, kimseler dini konularda bizleri kandırmasın. Peşlerinden koşturmasın, yanlış yerlere götürmesin. Dinimiz hırsızlık, faiz, torpil, hile, hele yalan, ille yalan haram diyor. Münafıklığın en önemli alameti diyor. Herkesler biliyor, kimseler yalandan kaçmıyor. Yalanları, hileleri savunanlar, doğruları savunanlardan kat ve kat fazla. Haramlarda bir birimizle öyle yarışıyoruz ki, gavur dediklerimize fark atıyoruz. Gavurlar doğruları atalarımızdan, yalanları, yanlışları bizlerden öğrendi maalesef. Zaten doğruları söylemek suç! Hem yeri değil, hem zamanı değil, her doğru her yerde değil, yerinde bile söylenmiyor. Yeri neresi derseniz, bizlerde henüz öğrenemedik. Ah bir öğrenmeyi öğrenebilsek, bu kadar çabuk oyunlara gelmeyiz. Ne deriz her Zaman? Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Öylemi? Öyle elbette. Ancak kaçımız uygularız, kardeşliğimizi, hele bir uygulamaya kalkın bakalım. Size hemen ani cevap Sana ne? Size ne? Kime ne? Lafları başlar. Hem deriz dost acı söyler, ama doğruyu söyler. Hem doğrulara değil, yalanlara, yanlışlara inanırız. Dostlarımızı kınarız.
Hele içki içeni, kumar oynayanı, duman çıkaranı, dostça bir uyar. Sana bir sürü mazeret sayar, kendini önce acındırır, sonra kendini haklı çıkarmaya çalışır. Sen, Siz, Biz haklısın desek ne yazar. Yüce Yaradan haram demiş, yanlış demiş, sana zarardan başka bir şey vermez demiş. Zararlarını bilmeyen, görmeyen var mı? Yok! sayılacak kadar azdır. Bütün bunları bile bile içenlere ne demeli? “ İÇ ONU—İÇ ONLARI” Belki tersten gidenler bundan anlar kim bilir. Bizden uyarması,
Biz insanların aslı-özü Ruh değil mi? Hep Bedenimizi besliyoruz. Ruhumuzu beslemeyi hiç düşünmüyoruz. Psikolojimiz bozulunca bedenimizde bundan çok etkileniyormuş birden öğreniverdik.” RUH CANDIR—CANDA RUHTUR” diye.
ruh candır—canda ruhtur
bedenimize can veren, elbet’teki ruhtur.
ruhumuz yüce allah(c.c) tan gönderilmiş hepimize,
el’le tutulmaz, gözle görülmez diye, yok değildir,
ruh candır—canda ruhtur, yok değildir.
ele tutturan, göze gördüren, ruhtur,
ruh olmaz’sa, duyarmı kulak? tat alırmı dil?
ruh olmaz’sa üşür mü? hasta olur mu? bedenimiz,
can ruhtur, ruh da candır, yok değildir.
ruh olmaz’sa acı çeker mi? strese girer mi insan?
can değildir bedenimiz, sudandır, topraktandır,
bedenimiz emanettir bize, bu dünyadan kısa bir süre,
ruh candır, canda ruhtur, yok değildir.
el’le tutulan, gözle görülen, maddedir bedenimiz,
bedenimiz, ekmek biçmek, çalışmak için araçtır bize,
bu dünya maddiyat ekip, maneviyat biçme tarlasıdır bilene,
can ruhtur, ruh da candır, yok değildir. candır bize.
bu dünya yüce yaratıcının, rızasını kazanmak için yarış alanı,
beden ruhu taşımaz, ruh bedeni taşır. örneği sensin, biziz.
ruhu inkâr eden, can taşımıyor, ceset taşıyor demek,
ruh candır, canda ruhtur, beden tek başına cesettir, ceset.
Bu nedenle ruhumuzu beslemeyi, ihmal etmek ne büyük yanlış, en büyük gaflet, önceliği Ruhumuz belemeye vermeliyiz. Çünkü ruh bedeni terk etti mi. zaten bedenimizi besleyemeyiz, gittiğimiz yerde huzur bulamayız. Ahiret sınavımızı unutuyoruz, çoğu zaman, oysa! “ASIL SINAV-ASLİ SINAV” Ahiretteki sınav. Torpil yok, kopya yok, haksızlık yok, tekrar yok, ne verdinse elinle o gelecek seninle. Yedinse, yedirdin se helallerden, vazgeçmedinse ibadetlerden, dualardan, Hak yoldan. Bütün sorular gelecek hak yoldan. Kurtuluruz inşallah, Yaratanın yardımıyla, Azaplardan, Zorluklardan” ASIL SINAVDA, ASLİ SINAVDA”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.