- 488 Okunma
- 6 Yorum
- 8 Beğeni
Kadınlarımız
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bazı kadınlar vardır ki, verdiği ömrün ve sevginin karşılığını alamamıştır. Sükûtla, sabırla ve kendini ram ederek, hak ettiği değeri yıllarca bekleyen kadınlar... Sonra da mücadele etmekten vazgeçen ve susan kadınlar. Sevmedikleri için değil, güçsüz oldukları için de değil.
Değmediğini ve bazı insanların zaman kaybı olduğunu, gidenin günü gelince ruhsuz bir ceset gibi döneceğini bildikleri için her şeyden vazgeçen kadınlar.
“Elimden geleni yaptım, şimdide ayağıma düşeni yapıyorum Hâkim Bey” diyen ve giden kadınlar tıpkı benim gibi...
Bu kadınlar acılıdır, mazinin küllerini saklar yürek sandığında.
Kaç defa vurulur iyi niyetinden bir kadın? Kaç defa morg odasında nefessiz ölüp ölüp dirilir! Kaç ihanetin bıçak izini taşır, kaç yarayı kaldırır sırtı? Biz kadınlar ölürüz, diriliriz, saçımızı toplar kalkar yürürüz. Bazen “imtihan” der boyun eğeriz Allah’a, bazen çaresizlikten sükûtun kalesine yaslanır, en çok da çocuklarımızın sevgisine sığınırız.
Evin içinde cenk eden bir savaşçıdır kadın. Her yıkıldığında önce ağlayıp sızlar. Sonra son bir hamle yapar…
Saçlarını, kırılan kemiklerini, ruhunu avucuna toplar. Anka gibi tekrar küllerinden doğar. Kadın şayet bir gün saçlarını kestiriyorsa, bitirdi demektir!
Bitirmek istediği her şeyi, bir makasla koparıp atar benliğinden! Kadınların saçlarını kestirmeyelim, paslı bir makas yahut korkularla dolu bir hastane odası olmasın nasiplerine düşen.
Kadınlar, evin işlerini, çocukların bakımını, eğitimini ve aile üyelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için çok fazla emek harcarlar. Bunu göz ardı etmeyin sakın beyler! Ancak bu emek, sıklıkla küçümsenir ve görünmez tarafınızca. Ayrıca, kadınların kendilerine zaman ayırmaları ve kendilerine bakmaları için de fırsatlar sağlaması gereken sizlersiniz. Bunu konforu tatmayan ve takdir görmeyen kadın hayatında karşılaştığı engeller ve zorluklar karşısında zayıf düşer. Ancak eğer yardım eden kimse yoksa kadın bu zorlukların üstesinden gelmek için tek başına mücadele etmek zorunda kalır. Mücadele eden kadın yorgundur, anlaşılmayan kadın küskündür bu yüzden.
El uzatılmayan, sevgi ve şefkat gösterilmeyen kadın kırgındır.
Ruhu yavaş yavaş hastalanmaya başlar, sinsice yaklaşan
depresyonun farkında bile olmaz çoğu zaman, ta ki o teşhis konuluncaya kadar. Hasta annelerin sağlıklı çocuklar yetiştirmesi beklenemez. Depresyonlu kadınlar ile sağlıklı toplumlar inşa edilemez! Doğru yapılan ve kaliteli süren evlilikler depresyonu önlediği gibi, yanlış ve bilinçsiz yapılan evliklerde kadınların depresyona girme riskini artırır. Kadının ruhu hassas olduğu için, erkeklerden çok daha fazla ruh hastası kadın vardır. Sonra da kadına deli dersiniz!
Ne acı!
Kim delirtti acaba?
Hayatınıza dâhil ederken deli değildi o kadın. Marazlı kadını hangi erkek alır ki hayatına? Yetenekleri, düşünce yapısı etkilenen kadın ne kadar verimli olabilir? Depresyonun etkisindeki mutsuz kadın, eşini ve çocuklarını ne kadar mutlu edebilir ki? Depresyon, anne ile çocuk arasındaki bağı dahi zayıflatır. Canından kopan çocuğuyla bile duygusal bağını tam kuramaz. Evlatlarının gelişimini dahi kötü şekilde etkiler ruh durumu. Depresyona itilen kadın, verimsizdir. Hasta olmuş (edilmiş) bir kadın işinde, ilişkilerinde ve yaşantısında ne kadar başarılı olabilir ki?
Ruhu hastalanmış bir kadınla mutlu bir evlilik ya da ilişki yaşamak mümkündür de diyebilirsiniz fakat bu çaba gerektiren bir süreçtir.
Peki, böyle durumda yapılması gereken nedir?
Elbette sevgi ve güveni tesis etmektir. Yapılacak en önemli şey onun sağlıklı günlerinde olduğu gibi elini sıkıca tutmaktır.
Çünkü sevgi herkese iyi gelir, sevgi iyileştirir. Sevgi özellikle hasta kadına şifadır!
Kadın olarak ve sevgiyle iyileşmiş biri olarak söylüyorum bunu. Sevgi, insanlar arasındaki en temel duygulardan biridir. Sevgi dolu ilişkiler, insanların kendilerini daha değerli ve özel hissetmelerini sağlar. Biz kadınlar özellikle sevgi sözcükleri duymak ve o sevgiyi hissetmek isteriz.
Sevgi ile inşa edilen ilişkiler, insanların bozulan duygusal
sağlığını onarır. Bu nedenle, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için, ilişkilerimizde sevgi ve güveni esas almalıyız. Şefkat olmasa olmaz ilkemiz olmalıdır.
Unutmayalım!
“Ten kanayınca geçer de yaralar, ruh kanayınca geçmiyor”
Kadınlar çok şeyden fedakârlık edebilirler, fakat duygusal yakınlık ve sevgiden asla mahrum kalmak ve hislerinden feragat etmek istemezler. Her kadın ömrünün bir yerinde düşer.
Düşürülür!
Elinden tutup kaldıran yoksa sürüne sürüne de olsa tek başına kalkar. Sizin kadına vereceğiniz el sevgi eli olursa, daha kolay ve gülümseyerek kalkacaktır.
Çünkü kadını kadın yapan değer öncelikle sevgidir!
Sevginiz bol, evliliğiniz mutlu, yuvanız huzurlu olsun efendim.
#yorgundiriliş kitabımdan🖋📚
#EsmaBolat
Editör: Müzeyyen Eser Altaç
YORUMLAR
Esma Bolat
Kadın ana yada kardeş yada eş her ne olursa olsun el üstünde tutulmalı... Evin gerçekten temelidir kadın onlar olmadan ev zindana döner... Manidardı kutlarım
Esma Bolat
Kadın; özveri, sebat, çabasıyla; anneliği, dostluğu, sevgisiyle topluma sessizce yön veren bir varlık...
Umulur ki eğitim düzeyi geliştikçe hak ettiği saygı, sevgi ve yere kavuşacaktır.
Su gibi akıcı; güçlü ifadeli yazınızı tebrik ederim.
Sevgiler, saygılar.
Esma Bolat
Esma Bolat
Esma Bolat
Bizim kültürümüzde kadın var yeri ve itibari de var ancak son yarım yüz yıldır dini inançlar nedeniyle dayatılan bazı insanı olmayan yasaklar ve hafife alınan kadınlar başka yere savrulmuş toplum da buna sessiz kalmıştır özellikle kadınlarımız bu güzel çalışmayı kutluyorum
Bir zamanlar saçını kesmiş bir kadın olarak; siteden çıkış yapmış sonra yazıyı okumuştum. Bu güzel yazıyı kutlamak için siteye giriş yaptım.
Cesur yüreğinizi kutluyorum.
O kadar güzel ifade edilmiş ki yalnız ve küskün kadınlar yorum yapmadan geçemedim.
Yaşamına kimseyi almasa dahi, bir yabancıdan da olsa duyacağı bir tek güzel söz bile ayağa kalkıp direnmesine yetecektir.
Yalnız ve güçlü kadınlar hayatı sırtlayan kadınlardır.
Ne kadar güçlü görünse o derece zayıf ve nahif, ne kadar zayıf zannedilse o derece güçlü olanlardır kadınlar.
Saçlarım uzadı ancak bir defa daha kestim.
Şimdi tekrar uzatıyorum. Kendim için. Kendi saçımı sevdiğim için...
Bir de inanç boyutu vardır bunun.
Yalnız ve küskün bir kadını yenmek ezmek imkânsızdır.
Çünkü o gücünü yaradanından alır.
Arkasına Allah'ı almış bir kadın yenilemez...
Esma Bolat
Dediğiniz gibi, "Yalnız ve güçlü kadınlar, hayatı sırtlayan kadınlardır." Onlar anlaşılamayan, dinlenmeyen, görülmeyen kadınlardır. Fakat asla pes etmezler, çünkü bilirler ki etikleri gün yok olacaklardır. Saçlarınızı bir daha kesmeyin lütfen. Kimseye kestirmeye müsaade etmeyin. Çünkü her telinde geçmişte kalması gereken bir hatıra bulunmaktadır.
Değerli yorumunuz beni ziyadesiyle memnun etti. Yüreğiniz hazan görmesin. Teşekkür ederim, sevgiyle.