- 1144 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Saygı, Sevgi ve Hoşgörü 4
SEVGİ SAYGI VE HOŞGÖRÜ 4
10.Kasım.2023 tarihinde Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım ve Mühendislik Kulubü ve Biyosistem Mühendisliği Bölümü Başkanı, Turhal Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Dekanı Prof.Dr. Ebubekir Altuntaş’ın daveti ile “Saygı,sevgi ve Hoşgörü” konulu sunum yapmış ve öğrencilerin sorularını cevaplamış, güzel soru soran gençlere kalemler, defterler ve kitaplar armağan etmiştim. Tarihe not düşmesi adına soruları bir kere de daha detaylı olarak burada cevaplamanın faydalı olacağına inancı ile cevaplıyorum.
Bu vesile ile Ebubekir Hocaya bu nazik davetinden dolayı tüm Ziraat Fakültesi personeli ve öğrencilerine teşekkür ederim.
SORU-Önerebileceğiniz ve bize katkı sağlayacağına inandığınız kitaplar var mı? (Esmanur Özer)
CEVAP- Hemen hemen her konuşmamdan sonra bana sorulan sorudur bu. Bir kere daha anlatmak istersem beni etkileyen ve tavsiye edeceğim bir kaç kitap şunlardır. Bunlar “Özgelişim kitapları” sınıfına giriyor.
HER ŞEY SENİNLE BAŞLAR-Mümin Sekman’ın bu kitabı Türkçe yazılmış en iyi özgelişim kitabı diyebilirim. Defalarca okuduğum ve konuşmalarımda güzel soru soranlara hediye ettiğim bu kitabı hayatıma dokunan kitapların en başına koyarım. “Kişisel Kurtuluş Savaşınızı başlatın” sloganı ile yazılan bu kitap okuyanın kalbine dokunur. Ama sizler de çok etkili bulmayabilirsiniz, Yazarı Limitsiz, Rağmenciler, Başarı Bilimi kitapları da okunarak özgelişiminize destek olacak kitaplardır. “Her şey Seinle Başlar” kitabı bugüne kadar yaklaşık 1.350.000 adet baskı yapmıstır.
DÜŞÜN VE BAŞAR- Muhammed Bozdağ’ın kitabı olan bu kitap planlı ve proğramlı, coşkuyla sevgiyle hazırlanan bir eser ve araştırmanın insana nasıl başarılı olacağı konusunda dini refaranslarda kullanılara anlatılıyor. Bu kitapta defalarca okunabilen kitap ve yaklaşık 250. Baskı yapmış kitap. Arada okuyarak faydalandığım ve not tuttuğum bir kitap.
BİR ÖMÜR NASIL YAŞANIR – İlber Ortaylı Hocanın gençlere tavsiye olan bu kitabını da bir kaç kere okuyarak çevremize de hediye ettiğimiz ve okuyarak anlamaya çalıştığımız kitap. Bu kitabın devamı olan” İnsan Geleceği Nasıl İnşa Eder” kitabı da okunması gereken bir kitap. Her iki kitap da nehir söyleşi kitabı ve sohbet havasında olduğu için akılda kalan kitap. “Zaman kaybolmaz” kitabı ise Hocanın hayatını anlattığı diğer nehir söyleşi kitabı ve hepsini severek okudum.Çok şey öğrendim bu kitaplardan.
SAVAŞÇI- Doğan Cüceloğlu’nun kitabı Fransız düşünür e. e. cumming “ Seni başkalarından farksız yapmaya çalışan bir dünyada kendin olabilmek, dünyanın en büyük savaşını vermektir” sözünü açıklamak için özellikle öğretmenlere yönelik nehir söyleşi tarzında yazılmış kitap. Ölüm bilinci, sorrumluluk, uyanış, gibi başlıklar ile insanın bilinçlenmesi, kendi potansiyelinin farkına varması için yol haritası bir kitap. Yazarın bir iki tanesi hariç tüm kitaplarını severek okudum. İnsan İnsana, İçimizdeki Çocuk, İçimizdeki Biz, Var mısın kitapları da severek okuduğum kitapları.
EVRENİN İLAHİ DİLİ – Bülent Gardiyanoğlu’nun bilinçlenme hikayesini anlatan bir kitap. Defalarca okuduğum ve faydalandığım ve sonrasında yazarın çıkan 11 kitabını da okuduğum kitap. Her seyahatımda yanıma alıp okurum. Büyük puntolarla yayınlanan bu kitap seyahat esnasında zorlanmadan okunan ve düşünülen bir kitap.
Sanrımı bu kitaplar okumak yeterli olmasa da okuduğunuz zaman bir adım önde olacağınız kitaplar. Aslında okuyarak faydalandığım kitaplar, bir kitap hacminde yazı konusu olacak kadar çok.
Güzel sorunuza teşekkür ederim Esmanur.
SORU- Okuduğunuz ve satın aldığınız ilk kitap neydi? Bu kitap halen kütüphanenizde mi ? (Bilal Efe Dönmez)
CEVAP- İlk okuduğum veya ilk satın aldığım kitabı hatırlamıyorum. İlkokulda Öğretmenimiz Nurettin Nasırlıoğlunun sınıfımızda kurduğu küçük kitaplıktan alarak okuduumuz kitaplardı. Ökkeş serisi vardı Muzaffer İZGÜ’mün. ilk bana hediye edilen kitabı hatırlıyorum. Rahmetli Osman Kanmaz Eniştemizin hasta yatağında iken 10 yaşında bize hediye ettiği Mustafa Necati Bursalı’nın Bilal Habeşi kitabıydı. Ne yazık ki bu kitap kütüphanemizde bulunmuyor.
Küçük yaşta kitaplık oluşturma bilinci aile tarafıundan bize aşılanmadığından bu kitaplarda saklanmamış. Evimizde kitaplık olduğunu hatırlamıyorum küçükken. Ama babamın her gün günlük gazete okuma alışkanlığı ve o gazetenin kuponla verdiği ansiklopedi ve çocuk dergileri gelişmemize katkı sağladılar. Bizim evde de kitaplık ve gazete okuma alışkanlığı çocuklarımızın kitap okumasına katkı sağladı.
Sizlere de ilerde evinize kitaplık kurmanızı ve günlük gazete okumanızı tavsiye ederim. Bu alışkanlığınız sizlere şu an kardeşlerinize , ilerde anne ve baba olduğunuzda çocuklarınıza kitap okuma alışkanlığı edinmeniz için katkı sağlayacaktır.
Size kitap hediye eden ve güzel kitaplar öneren insanlar ile kuracağınız dostluk sizlere kitap okuma alışkanlığı ve hayatınıza farklı bakış açısı katacaktır. Buna ben de dikkat ediyorum her zaman.
Bu güzel sorunuz için teşekkür ederim Bilal Efe Kardeşim
SORU- Hoşgörülü olmayan insanlara karşı nasıl olumlu ılımlı ve sabırlı oluyorsunuz.( Zeliha Edikli)
CEVAP - “Affı benimse, iyiliği emret, cahillerden yüz cevir” diye bir ayet vardır. “Onlar kendilerine sataşanlara rastlayınca selam der giderler” diye de.
Bir insan bana sataşacak olursa ve bunu devamlı yaparsa ben o insanla konuşmam, aynı yerde bulunmamaya gayret ederim. İnsan bize devamlı sataşıyor ve bun da sevgi adı altında yapıyorsa aklı başında değildir demektir ve onunla muhatap olmam. Bazen sert çıktığımız ve ölçüyü kaçırdığımız zaman olsa da uzak kalmak, mesafeli olmak, muhatap olmamak insana huzur veriyor.
Amacımız eğitim olsa da muhatabımız bizi anlamıyorsa ben onlardan da uzak kalmaya gayret ederim. Sizin eğitim dediğinize başkaları boş konuşma diyebiliyor çünkü.
Artık herkesin hoşgörülü olmasını da beklemiyorum. Eğitim de gelişimde zorla olmuyor çünkü. Saygı ve sevginin olmadığı yerde ne iletişim, ne eğitim ne de faydalanma oluyor çünkü.
Bende bunun farkında olduğumdan beri kimseye ısrarda bulunmak istemiiyorum. Devet etmek isteyen davet ediyor. Bugün Ebubekir Hocanın davet ettiği gibi. Kimseye de “beni neden davet etmedin” deme hakkımız yok. Yanımzıa gelene defter kalem verir ikramda bulunuruz. Gelmeyene de sitem etme kızma hakkımız olamaz. Herkes olayı, bilgiyi farklı analiz eder çünkü.
Mesela “davet edelim” deyip de kaç defa bunu söyleyip de davet etmeyen, destek olmayan ve ciddiye almayan insanlara hoşgörüde bulunmayıp da ne yapacağız.? Israr edersek “kırıcı insan” olarak damgalanıyoruz. Amacımız kırıcı olmak olmadığından dolayı da hoşgörüden başka ne yapabiliriz?
Kitap okumak insanı olumlu, ılımlı ve sabırlı da yapıyor aynı zamanda. Bu yüzden de sorunuzda belirttiğiniz gibi “ Hoşgörü”, “sabırlı”, “ılımlı” olmak kelimelerini daha çok anlamaya gayret ediyorum. Bu da insanın bu kelimeleri anlamaya ve uygulamaya daha yakınlaştırıyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.