- 370 Okunma
- 3 Yorum
- 2 Beğeni
Dinci ve Dindar
Merhaba sevgili okurlar.
Bu gün oğlum Ali’nin Güneydoğu ekspers gazetesindeki köşesinde yayınladığı makalesini çok beğendim ve buradan kendi sayfamdan yayınlamak istedim.
Umarım okuyanlarda beğenirler.
Dinci ve Dindar terimlerini kendi fikirlerim doğrultusunda kıyaslama yöntemi ile tanıtmak isterim. Sözde Müslümanlık ve Özde Müslümanlıkta diyebiliriz.
Dinci, bir iş yapmadan önce, her zaman önce BEN der.
Dindar ise bir iş yapmadan önce, BİZ der.
Dinci insan, ilişkilerini sadece çıkar yolunda kurar.
Dindar ise, insaları yüce yaradan ALLAH’ın yaratma sıfatından olduğundan kendine davranılmasını istediği gibi, insanlara davranır.
Dinci, yüce yaradan ALLAH’ın koyduğu kuralları kendi çıkarlarına göre yeniden düzenler.
Dindar ise, yüce yaradanın koyduğu kuralların gölgesinde yaşayıp tevekkül eder.
Dinci, ucunun ona dokunmadığı adaletsizliğe,yolsuzluğa,hırsızlığa ve zulme göz yumar.
Dindar ise kesin ve kati topluma zarar verici tüm olaylara ses çıkarır ve karşı çıkar. Zulme karşı mukavemet eder ve asla sesiz kalmaz. Zulme sesiz kalanları da uyarır ve yol gösterici olur.
Git gide gözünüze bazı kişiler gelmeye başladıysa siz de dinci ve dindar profillerinin kim olduklarını anlamaya başladınız.
Dinci, ondan daha aciz insanları bir basamak ve ezilecek insan olarak görür.
Dindar ise kendinden zayıfları her zaman yanında bulundurup kendini onların gelişimine adar.
Dinci, sorgulamayı ve sorgulayanı pek sevmez, kendi menfaatine göre yaşar
Dindar ise ucunda kendi hayatı dahi olsa sorgular ve sorgulatır. Ne olursa olsun, sorgular ve sorgulatır.
Dinci, İslami felsefeyi bilmediğinden IRKINI Ümmet görüşünün önüne koyar.
Dindar ise, ÜMMET ırkını telafuza dahi gerek görmez.
Dinci güçlünün yanında olur.
Dindar ise mazlumun.
Dinci ezileni, ezenler ile beraber ezer.
Dindar ise ezilene kol kanat olur.
Dinci halka yalan atan yöneticilere biat eder. Yalanı daha da inandırmak için yüce yaradanı koşullandırır.
Dindar ise halka yalan söyleyeni ve söyleteni, halkın anlıya bileceği bir dilde halka aktarır.
Ali Çekdar Korkmaz
YORUMLAR
"Dinci, ucunun ona dokunmadığı adaletsizliğe,yolsuzluğa,hırsızlığa ve zulme göz yumar.
Dinci halka yalan atan yöneticilere biat eder. Yalanı daha da inandırmak için yüce yaradanı koşullandırır.
Dindar ise halka yalan söyleyeni ve söyleteni, halkın anlıya bileceği bir dilde halka aktarır."
Çok doğru tespitler değerli kalem.Bu sebepten ülkenin geldiği nokta aşikâr.
Selamlar..
MEDAMED Selçuk KORKMAZ
Kaleminize sağlık olsun .
Kıymetli hocam merhaba
Evladınız mükemmel bir analiz yapmış, terkip sağlam, kıvamında tam, karışım değil bileşik hani
Kendisini şahsınızda ve gıyabında kutlar, başarılarının devamını dilerim
Şu kadar ki, bir noktada nüans farkına değinmek isterim naçizane
"Dinci, İslami felsefeyi bilmediğinden IRKINI Ümmet görüşünün önüne koyar.
Dindar ise, ÜMMET ırkını telaffuza dahi gerek görmez." denilmekte yazıda
Kendi hesabıma, hiçbir İzm'e taraftar değilim nihai noktada
Haliyle ırkçılıkta dahil buna
İnsanın elinde olan, kendi emeğiyle tayin ettiği bir yanı yok ırkın
Kapitalist emperyalist dünya sisteminin körüklediği bir akımdır ırkçılık
Bireyselde de sıklıkla hiçbir vasfı, meziyeti olmayan insanların öykünmeciliğidir
Ne ki, ırkla ırkçılığı ayırmakta gerekmez mi?
Şöyle ki hocam, Irk, tarihi gelişimin yaradılışa bağlı maddi dayanaklarından biri, ırkçılık bunun nefsani bir pohpohlanmaya dönüşümü
İslam, insanın Allah tarafından ırklar, kavimler halinde yaratıldığını kabul eder mesela
Kavminin, soyunun belirli bir övüncü insan gerçeğidir nihayetinde
Sorun kendi kavmini, etnik kökenini bilmek, tanımak değil, başka ırkların, kavimlerin düşmanı olmak noktasındadır
Elbette ırkına mutlak bir üstünlük tanımak, o ırktan olmanın Tanrı ya da Allah katında bir ayrıcalık olduğuna inanmak hata
Diğer ırklardan olanın kabahati ne peki?
Yaradan, yarattıklarını biyolojik temelde ayırır mı?
Ayrım, üstünlük inanç, ahlak, emek, meziyet alanlarında olur
Kundakta üstünlük vehmetmek hakkaniyeti kundaklar haliyle, beşikte yükseklik zannı beşeriyeti zehirler doğallıkla
Birde hocam dincilerin kimisi de var ki, değil ırkını yüceltmek ırk vurgusunun tozundan hoşlanmıyor, bahar mevsimindeki polenler misali alerji yapıyor adeta
Kim bilir dominant bir ırk kavramı varsa ülkesinde ya da memleketinde bu halin etrafından dolaşmak için ırk vurgusunu yalanlar, lanetler gözüküyor belki de, bu tarz dincileri kastediyorum, yanlış anlaşılmasın lütfen!
Öte yandan hocam, "Dindar ise, ÜMMET ırkını telaffuza dahi gerek görmez." derken şiiri bundan ayrı tutmak gerektiği zannındayım
Şiir çünkü hamasetin, yiğitliğin tarihsel askeri zaferlerden de beslenen yanıdır
Siyasal hamasetle, kahramanlık şiirlerindeki öz suyunu sanırım ayırıyoruz
Sözün özü dinciyle ırkçının kesişim kümesi boş küme değildir ama her zaman kesişmediği kanaatindeyim benim hocam
Nihayet
Evladınızı ve paylaşımınız dolayısıyla sizi tebrik ederim
Sürçü lisan ettiysem af ola
Selam ve saygılarımla.
MEDAMED Selçuk KORKMAZ
Makalede gerek anlatım dili gerekse meramın anlatılması konusunda eksiklikler olabilir.
Irkçılık mevzusunda bu yazıdan benim anladığım şöyle bir örnekle ifade edilebilir.
Türk İslam sentezi
İslam Türk sentezi
Müslüman Türkler
Türk Müslümanlar
Bakın yukarıda yazdığım yazım örneklerinde
Aynı kelimeleri kullanarak farklı anlamlar çıkartmak mümkündür
Sizin de Belirttiğiniz gibi Allah c c biz İnsanları kavim kavim yaratmıştır
Dillerle renklerle süslemiştir.
Tabi ki her kavime mensup insanlar Gerek İslam dairesinin içinde gerek se dışında kavmini milletini belirtebilir burada hiç bir sorun yoktur.
Ancak Ümmet kavramı İslam inancına mensup ırkların bir araya gelmesiyle bir anlam kazanır.
Önce ırkını zikredip sonra inancını beyan etmek bana göre samimi bir Müslümanın ifadesi gibi gelmiyor.
Ne aslını ne kimliğini hiç bir İnsan evladı İnkar etmemelidir.
Irkını İnancının önüne katmak olmaz.
Konu hakkında bir hadisi şerifte şöyle der Nebi as
“Asabiyet dâvâsına kalkışan (ırkçılık yapan), onu yaymaya çalışan, bu dâvâ uğrunda mücadele eden kimse bizden değildir.” (Ebu Davut, Edeb, 121)
Şiir konusunda da Haddi aşmadan küfre girmeden yazılacak şiirleri de kabul ederiz.
Örneğin bir şiirde :
'Cehennemler yaratan bir ırkın afadıyız diye bir ifade kullanılır.''
Bu Dinen caiz bir ifade değildir mecazen kullanılmış derseniz
Cehennemde yaratmakta Allah'a mahsus bir iştir bunu ırka bağlamak Dinen olmaz.
Konuya ilgi gösterip katkı sunmanızdan dolayı tekrar teşekkür ederim Levent kardeşim
Bir konuyu da aydınlatmak isterim
Ben Hoca değilim lütfen bana bu şekilde hitap etmeyin. İsmimle hitap edebilirsiniz bu beni çok mutlu eder.
Geceniz hayırlı olsun
levent taner
Hiçbirimiz hoca değiliz
Tabi Milli eğitimde ya da başka bir kurumda eğitimini ve formasyonunu almış, öğretmenlik, hocalık yapanlar hariç
Ne ki, bizim toplumumuzda bir şey öğretenin de hoca tabir edildiği olur, bir bakıma her alanda var olan okullu/alaylı ayrımı misali, şiir ve yazılarınızla katkı sağlıyor hatta yön veriyorsunuz belki de
Edebiyat tarihimizde de, edebiyat fakültesi ya da eski Darülfünun mezunu olmayıp da kendini yetiştirmesiyle edebiyatçı payesi kazanmış öyleleri vardır ki, belki de çok okulluyu ceplerinden çıkartırlar
Yine de tevazu duymanız yersiz değil, kutlarım
Öte yandan, haklısınız hocam; sembolizm, mecaz gibi ögeleri sonsuz bir imkân algılamak, hudutsuz kullanmak hata elbette
İnsanoğlunun bir putlaştırma, ikonografi eğilimi var
Vur deyince öldürmek, gözüne gözüne vurmak, çivisini çıkartmak, ne dersek diyelim
Yine kelimelerin, aynı kelimelerin yer değiştirmesi aynı manayı vermez kuşkusuz
Önermelerde giriş ve sonucun yer değiştirmesinin farklı anlamlara kapı açması misali
Çalışmalarınızda başarılar dilerim
Saygılarımla...
Okuyunca ben de kendimi tanıdım.
Dindar olduğum için elhamdulillah.
Oğlunuza da maşallah.
Allah her daim muvaffak etsin.
Sizi de dindar olarak tanıdık.
Sizden de razı olsun. Böyle güzel bir evlat yetiştirmişsiniz.
Hayırla kalın.
MEDAMED Selçuk KORKMAZ
Elif hanım güzel duygu ve düşünceleriniz için teşekkür ederim.
Aslında İnsanları tanımak birazda Hayata bakış açısıyla alakalı olsa gerek.
Kişinin yaşam tarzı siyasal görüşü ekonomik durumu ve İnancıyla karşısında ki şahsı değerlendirmesi bu değerlendirme sonucunda tanıdım diye fikire sahip olmasıdır.
Maalesef bir çok insan önyargıya sahiptir.
Gönlü nasıl isterse öyle tanımak isteyenlerde oluyor
Bizi bilene selam olsun bilmeyen yolunda olsun.
Hayırlı günleriniz olsun
Elif_V_Mim
Her ikisi de yanılabiliyor.
Bunun için yaşabtısını bizzat görmeden kimsenin hakkında yargı yapmamalıyız.
Duyduğuna inanma gördüğünün yarısına inan atasözümüze uyarak her duyduğumuzu doğru sanmamalı, gördüğümüzde ise benim bilmediğim bir hikmeti vardır deyip, Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselâmın hüsn-ü zan üzerine tavsiyesine uyup, sünnete tâbi olmalıyız.
Hikmetini bilmediğimiz ne durumlar var aslını sadece Allah bilir.
Önyargı genellikle yanıltır.