- 1365 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
CEMİL MERİÇ İLİM KÜLTÜR
CEMİL MERİÇ
Cemil Meriç; ortaokul, lise yıllarından beri hafızamda kalın gözlükleriyle çok yaklaşmış bir şekilde kitap okuyan, Türk düşünce hayatının en önemli isimlerinden olmayı başarmış, ayaklı kütüphane lakabıyla yakışıklı bir edebiyatçı canlanır. Ayrıca Cemil Meriç deyince aklıma ilim gelir, irfan gelir; sosyoloji, felsefe, tarih, ille de edebiyat, ille de edebiyat gelir.
İlimin bilmek, irfanın tanımak olduğunu üniversite yıllarımda bir dergiye yazdığım yazıyı araştırırken öğrenmiştim. Naçizane benim de bildiğim, tanıdığım birçok şey oldu. Ben ki sıradan bir insanken ilim, irfan yolunda birkaç adım atmışken, bir umman olan Cemil Meriç’i düşünün. Düşünün, düşünün. Cemil Meriç bu; ilim irfan alanında bir ekol, bir okul. Sosyoloji, tarih, edebiyat ve felsefe ile derin irtibat kuran ve onlarla dost olan kişi.
Cemil Meriç, yazın hayatının önemli bir bölümünde Doğu ve Batı medeniyetinin temellerini araştırmış, eserlerine konu edinmiştir. Her türlü düşünceye açık olmuş, hiçbir şeye sırtını dönmemiştir. Belirli bir akımın etkisinde kalmayarak her türlü düşünceyi dikkate alarak edebi kişiliğini oluşturmuştur.
Yazılarında ve konuşmalarında Türkçe’nin ve kullanımının önemini anlatmış ve savunmuştur. Milletin özünün dil olduğunu belirten Cemil Meriç, sansüre ve şiddetle karşı çıkmıştır. Bir milleti ayakta tutan tek varlığın dil olduğunu savunan sanatçı bu düşüncesini savunan pek çok araştırma yapmıştır.
Kendini okumaya ve araştırmaya adamış olan Cemil Meriç “Başlıca işim düşünmek ve düşündüklerimi cemiyete sunmaktır.” Sözünü söylemiştir.
Bir sosyolog olmamakla birlikte, sosyolojinin bilimsel yönünden daha çok değil düşünsel yönü üzerinde durmuştur. Sosyoloji bilimini keskin bir şekilde eleştirmiştir.
İSMAİL MALATYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.