Hazreti İsa Aleyhisselamda örnekleri görünen ölüleri diriltmesi ve onlarla konuşması hadiselerinin çok daha mükemmelleri Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmda gerçekleşmiştir. Bunlardan bazılarını örnek olması açısından nakletmeye çalışalım.

1- Bir adam, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanına gelerek ağlayıp sızladı. Ve ona dedi:

“Benim küçük bir kızım vardı. Şu yakın derede öldü, oraya bıraktım.” Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ona acıdı. Ve dedi:

“Gel, oraya gideceğiz.” Gittiler.

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm o ölmüş kıza seslendi. Birden, o ölmüş kız yerinden kalkarak,

”Buyurun! Emredin.” dedi. Resul-i Ekrem Aleyhissa-lâtü Vesselâm ona ferman etti:

“Tekrar anne ve babanın yanına gelmeyi arzu eder misin?” O dedi:

“Yok, ben onlardan daha hayırlısını buldum.”

Küçük kız ölümle kabir kapısından, ebedi saadete açılan yoldan geçip, asıl sevgili olan Cenab-ı Hak’ka kavuşma imkânı yakalamıştı. Ebedi, sonsuz bir mutluluk onu bekliyordu. Bu bakımdan sıkıntılı dünya hayatına dönmek istemiyordu.

2- Hazreti Enes’in naklettiğine göre:

İhtiyar bir kadının bir tek oğlu vardı, aniden vefat etmişti. O saliha kadın çok üzülmüştü, dedi:

“Yâ Rab! Senin rızan için, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın davetine uyup ve hizmeti için hicret edip buraya geldim. Benim hayatımda istirahatımı temin edecek tek evlâtçığımı, o Resulün hürmetine bağışla.”

Enes diyor ki:

O ölmüş adam kalktı, bizimle yemek yedi.

3- Hazreti Abdullah yaşadığı ilginç hadiseyi şöyle nakletmiştir:

Sâbit ibni Kays İbni Şemmas Yemâme harbinde şehit düştüğü ve kabre koyulduğunda ben de oradaydım. Kabre konulurken, birden ondan bir ses geldi:

“Muhammed Allah’ın resulüdür, Ebu Bekir Sıddîktır, Ömer şehiddir, Osman iyiliksever ve merhametlidir” dedi.

Sonra kefeni açtık, baktık; ölü, cansız!

4- Zeyd İbni Hârice, çarşı içinde birden düşüp vefat etmişti. Eve getirdiler. Akşam ve yatsı arasında, etrafında kadınlar ağlarken, birden ölü ‘Susunuz!’ dedi. Sonra, gayet anlaşılır bir şekilde:

“Muhammed Allah’ın Resûlüdür; selâm sana ey Allah’ın Resûlü!” diyerek bir miktar konuştu. Etrafında bulunanlar sonra baktılar ki, cansız, vefat etmiş.

Birkaç örneğini vermeye çalıştığımız mucizelerde olduğu gibi, ölmüş canlılığını kaybetmiş cenazeler onun peygamberliğini tasdik ederken, canlı olduğunu sananlar tasdik etmezlerse, cansız cesetlerden daha cansız ve ölülerden daha ölü olmazlar mı?

Şimdi Cenab-ı Hak’kın, habibine en zorda kaldığı durumlarda melekleri aracılığı ile yaptığı yardımlarla ilgili mucizelerden bazılarını aktarmaya çalışalım.


Ahmet TULGANER