Bir Nefes Fazlalık İçin Mi
Dünyevilerin istediği nedir ki, bir nefes fazla alabilmek mi, bir hayal uğruna mı yoksa seçmiş olduğu hal ve hareket uğruna veya yaşam tarzı, biçimi, şekli için bir nefes fazla hayatta kalmak için mi diğerini öldürür insan. Hayvanı bunun için mi avladı, kendine köle kıldı, bitkiyi bunun için mi inceledi ve büyüttü, faydalandı?
Kuduz mikrobunun neye yol açtığını biliyoruz değil mi? Nereye hücum edeceğini girdiği vücutta nasıl biliyor. Sinirleri takip ederek merkezi sinir sistemini ele geçirmesi gerektiği için nasıl ayarlıyor kendini, yön buluyor vücut içinde. Mikrobun karakteri midir onu o yolu gösteren yoksa otomatik bir tetikleme mekanizmasının esiri mi olmuştur.
Peki küçük bir kabileden çıkıp büyük bir millete veya ulusa dönüşen sözler hareketlerin karakteri nedir? Yani nasıl oluyor da bir veya bir kaç kişiden çıkan fikir milyarları bulabiliyor. Zerdüştlük nasıl yayıldı mesela, isevilik, muhammedilik veya diğerleri budizm gibi dinler. Milyarları peşinden sürükleyen fikirler bunlar. Hepsi benim taşım benim tanrım en büyük diyor. Didişip duruyorlar. Hangi iklimde doğduysan ekseri o iklimin tanrısına tapınıyorsun, şaka gibi .. Ve çağlar boyunca, nesilden nesile aktarılan bir yol gibi bir şeyi ele geçirmeye çalışıyorlar. Bu ele geçirmek istediği Dünyanın kendi döngüsü mü, yoksa adına ruh veya zihin dediğimiz parçalanmış bütün mü? Ruhlar da hayvanların kimi yaz ve kış veya iklimlere göre göçü gibi mi hareket ediyor? Çağlar boyunca cevabı verilemeyen veya bulunamayan sorular bunlar? Zihin veya ruhun yok olması nasıl bir şeydir? Nasıl gerçekleşir.
Afrikadaki bir kabile son çağda bilinebilen yıldızları nasıl bilebiliyor? Mesela Dogon kabilesi, Sirius’u nereden biliyor? Antik uygarlıkların gök bilimlerinde ileri dereceye ulaşmış olmalarını nasıl açıklayabiliriz. Eskimolar, gelgitlerden kaynaklı açılan su yollarından buzun altındaki mağaralarda yiyecek toplamayı kaç nesilde öğrendi.
Evet evet, yukarıdaki paragraflar izlediğim belgesellerden kalanlar, parça parça. Kimi materyalist, kimi dinist kimi evrensel düşünceli insanların belgelerden yola çıkarak, belgelere varıncaya kadar taşlara yazılanlardan çizilenlerden yola çıkarak vb vs görüntüye dönüştürdüğü anlatımlardan kalanlar.
Şunun şurasında bilebildiğimiz yazılı tarih aşağı yukarı 5-6 bin yıllık. Son 3 bin yılı hakkında daha çok bilgiye sahibiz ve son 1500 yıldan beri yaşanan vahşetleri ve mantıksızlıkları açıklayabilmenin bir açıklaması yok.
En çok taptıklarımız; ateş, taş ve yıldızlar. O kadar cahilane yazılar okuyorum ki, o kadar cahilane bir dünyada yaşadığımızı hissediyorum ki, gitsen gidemiyorsun, uçsan uçamıyorsun, ölsen ölemiyorsun bile. Sadece bekliyorsun bir şeyi. Bu bir şey; neyin umudu, neyin hevesi veya neyin karşılığı. Hangi organelim beni hayatta tutmak için daha çok bekletiyor bilemiyorum.
Yine bir gün döndü, karanlıktan çıktı bulunduğum bölge, aydınlanmaya başladı. Dingil diyorum kendime, hangi güç bana tapınsınlar diye başka bir güce düşünebilme yeteneği verir ki? Akıl almıyor.
İnsanlar birbirinden farklı olarak birbirine bağlı bir algoritmanın parçaları mı?
Dünyevilerin isteği; sonsuzluk. Ne olduğunu bile açıklayamıyoruz. :)
Akışına bırak diyorlar... Nefes al ver, nefes al ver...
İyi günler, en sevdiğinize emanet.
YORUMLAR
"Engellerimi aşmaya çalışıyorum, sanırım doğru yerdeyim:) Yukarıda olan biten her şeyin cevabı var 4 saatlik bir yolculuk ve bir buçuk iskender e bakar pardon sen beyti seviyordun, beyti olsun:) Yola çıkmadan bir ipucu istersen logoterapiyi konuşabiliriz Y'ce selamlar en sevdiğine değil en yüce olana emanetsin" Sahir Neva.
Dip Not: Yasaklı sakınccalı bana göre engelli bir nesildaş diye dipnot düşersin..
1 Dipnot da benden, 3 vakte kadar engelini kaldırırım, 3 gün mü hafta mı ay mı yıl mı bilmem ama.
2. dipnot.. telden engellemeye şimdilik gerek yok, beytiyi yiyeyim sonra belki oradan da basarım engeli.