- 476 Okunma
- 8 Yorum
- 3 Beğeni
Fenomen Lik
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Geçen hafta ailece, iki günlüğüne, gezmek için Mardin’e gittik...
İki gün boyunca cep telefonu kullanmayalım ,sosyal medyalara girmeyelim, ama ne olur ne olmaz biz telefonlarımızı yanımıza alalım dedik ve telefonlarımızı kapattık yola çıktık.
Sonuç; değil iki gün ,iki saat bile dayanamadık , ayrı kalamadık ,duramadık sosyal medyasız yapamadık.
Anladık ki biz-de sosyal medyanın bağımlısı olmuşuz:)
Çocuklara soruyorum "büyüyünce ne olmak istiyorsunuz" diye...
Aldığım cevap şu "fenomen" olmak istiyorum .Ne garip değil mi?..
Nedir bu fenomen-lik yoksa yeni bir iş kolu-mu?..
Sosyal medyada "fenomen" olmak için ne çok çılgınlıklar ve ne çok rezillikler yapılıyor değil mi?..
Akla hayale gelmeyecek içerikler üretiliyor Allah Allah bu kadar da olmaz ki dedirtiyor insana.
İnternet bağımlılığı ve sosyal medya hastalıkları, her geçen gün literatürümüze daha çok yerleşmekte ve ciddi ciddi insanları kendine bağımlı yapmaktadır.
Günümüzde sosyal medya birçok insanın üzerinde önemli bir yere sahip olmaktadır.
Kişiler sosyal medya paylaşımları ile sanal toplum tarafından kabul görülme ve beğenilme duygularını gütmektedir. Buna bağlı olarak kullanıcılar hayatlarında olup biten her şeyi alacakları beğenilere göre yansıtıp bazen gerçeğe uygun olmayan şekilde paylaşım yapmaktadırlar. Bizler, teknoloji ve internet çağında doğmadık...
İletişim çağının etkisiyle insanlar çılgınlar gibi sosyal medya bağımlısı olmaktadır.
Örneğin; yapılan her davranışın sosyal medyada paylaşılması, çok fazla boş zaman geçirilmesi, aşırı derece kullanım ile bağımlı olunması vs...
Bu durumlar hayatımızı kötü etkilemektedir. Önlem almakta fayda vardır. Ama nasıl?..
Sosyal medya, kesinlikle kullanmayı bilenler için çok eğlenceli ve faydalı bir ortam.
Her ne kadar faydası yok gibi gözükse de sosyal medyayı faydalı yapmak bizimle alakalı bir durum, nasıl ve ne için kullandığımızla alakalı. Takip ettiğimiz sayfalar, kişiler ve kurumlar kendi tercihimiz.
Artık insanlar, her anını, her saniyesini sosyal medyada paylaşır oldu.
Son yıllarda fotoğraf ve videolar, sosyal medya unsurlarının ana malzemeleri olmuş durumda.
Günümüzde insanlar görüntülü iletişim tekniklerine sanıldığının aksine itibar etmemektedir.
Halbuki insanın karşısındaki kişinin sesini duyma kadar görüntüsünü görebilme olayı daha üst boyutlarda bir iletişim aracı olduğu halde hep bundan kaçınmaktadır.
Neden mi? Aslında cevap çok basit! Çünkü birçok kişi doğal haliyle görünmek istemiyor.
Kişiler için bakımlı bir şekilde yüzlerce fotoğraf çektirip içlerinden en iyi olanları paylaşmak daha güvenilir geliyor. Paylaşılan bu fotoğraflarda .Kaç beğeni aldığın veya kaç takipçin olduğu en büyük popülarite sayılmaya başlandı ve parayla takipçi satın alma gibi bir şey icat edildi. Bunların tek bir amacı var aslında. O da beğenilmek, ilgilenilmek ve sevilmek. Herkesin beğenilmeye ve sevilmeye ihtiyacı var ama bunun sanal bir ortamda olması sadece anı kurtarıyor. Hiç farkında değiliz ama gitgide yalnızlaşmaya başlıyoruz..
Neler oluyor bizlere, neler oluyor gençliğimize?..
Dikkat ettim de Yüce Allah git gide daha da şımartıyor ve şaşırtıyor insanları gibime geliyor.
Aman haşa Allah şaşırtmasın diyorum.
Halk dilinde Allah şaşırtmasın çokça denilir -ya o yüzden dedim bende.
Bu ne çılgınlıktır yahu böyle?. Bu çılgınlığın daha da ötesi nasıl olurdu acaba.; diye düşünmeden de edemiyorum.
Bu çılgınlığın sonu yok gibime geliyor ne bir sohbet ne bir muhabbet eder olduk varsa yoksa sosyal medya.
Şu anda olduğu gibi dermişim:)Neyse...
Ninemin elinde cep telefonu sosyal medyada geziyor, dedemin elinde de aynı, çoluğun çocuğun elinde kundaktaki bebeğin elinde bile akıllı telefon var. Eee ne olacak o zaman bu işin sonu ?.
Resmen sosyal medyayla yatıp, sosyal medyayla kalkıyoruz. Bir şaşkınlıktır gidiyoruz...
Allah, doğru yolda olan kimselerin yolunu şaşırtmazmış.
Yolunu sapıtmış olan kulunu doğru yola çağırırmış.
Ama kul, Hakk’ın çağrısına uymaz da kendi yolunda ısrar ederse Allah onu zorla doğru yola götürmez. Kendi haline bırakır. “Allah dilediğini doğru yola iletir, dilediğini de şaşırtır, yani kendi şaşkınlığında ve sapıklığında bırakır.
Çünkü Allah kendisine yöneleni doğru yola iletir” (Ra’d:27).
Kişi günah işleyince şeytana davetiye çıkarmış olur, o da gelir.
Yoksa kişi durup dururken şeytan onu saptırmaz.
Birey yoldan çıkar, Allah da onun sapmasını onaylar.
Allah tercih edeni saptırır, tercih edeni de doğru yola yöneltir.
Şeytanın şaşırtması ise, insanı vesveseleriyle kandırıp eğri yollara, yanlışlara düşürmesidir.
Gerçek saptıran, şaşırtan şeytandır. Çünkü onun görevi budur.
Ama sonuçta şeytan da Allah’ın izniyle bu işi yapmaktadır.
Yüce Allah, insanlara muhtaç oldukları her bilgiyi, her uyarıyı bildirdiği halde, yine de inanmamakta direniyorlar..
Bu yaşıma geldim, şimdiye kadar hep şunu gözlemlemiş ve her seferinde de aynı noktaya gelmişimdir; para çok para insanı çıldırtabilir, delirtebilir, güçlendirebilir ve olduğu kişilikten çok başka bir kişiliğe taşıyabilir.
Sosyal medya fenomen-liğin den çok para kazanan zengin olanlar- da varmış. Öyle diyorlar:)
Bir insanı Allah şaşırttı mı artık ondan hayır beklemek imkânsız hale geliyor. İstese de, iyi niyetli de olsa Allah onun elinden hayır halk etmiyor!
Dahası Allah onun kalbine öyle fitneler, yanına öyle insanlar veriyor ki, o sayede bunlar azgınlıkta sınır tanımıyorlar.
Bela geliyorum diyor ama görmüyorlar!
Yanlışta ısrar ediyorlar ve her gün yanlışlarına yeni halkalar ekliyorlar!
Tıpkı karanlıkta kalanın nereye gittiğinin farkında olmaması, bastığı yeri görememesi gibi bunlar da hak ile bâtılı ayıramaz, hayatın anlamının ve hakikatinin ne olduğundan habersiz olarak yaşarlar; bundan dolayı ne hakka kulak verirler ne de hakkı konuşurlar.
Özellikle bu zamanda, gençlerin nefislerine ve hevalarına uyma tehlikesi artmış durumda, durum çok çok vahim yani. Üzgünüm.
Bu sosyal medya ve "fenomen" olma çılgınlığının sonunu ben hiç iyi görmüyorum.
Vesselam Allah sonumuzu hayır eylesin ,kendinize iyi bakın...
Dip/Not: Yazımı ,güne getiren seçici kurula teşekkürlerimi sunuyorum sevgi ve saygılarımla...
Semra EROĞLU Şiirleri sevdiren kadın
YORUMLAR
çocukluğum aklıma geldi,evimizde bir tv ve çevirmeli telefon vardı,onuda pek fazla kullazmadık, arada sırada 900'lü hatları denerdim :) ama oda küçük bir kaçamaktı.
ama tüm güünümüz mahallede oyun oynayarak ve yeni şeyleri keşfederek geçerdi,huzurluyduk yalnız değildik doğaldık.
Ama şuan sosyal medya kocaman bir evren sunuyor ama belirtiğiniz gibi yalnızlaştırıyor ve doğal olan herşeyi öldürüyor.
Yüreğinize sağlık .
Semra Eroğlu
Teknoloji dur durak bilmeden ilerliyor. ESİRİ olmadan yerli yerince kullanmak olumlu olur.
Burada da yaşamın her yönünde olduğu gibi denge ve irade devreye giriyor.
İrade gücünü elden gözden çıkarmadan , abartmadan dengede kalmak gerekli
Yazınız düşündürücü , güzel ve zengin ifadeli , akıcıydı.
Kutlarım.
Sevgiler, saygılar.
Semra Eroğlu
Artık bu fenomenlik gerçekten beni sinir ediyor fazlasıyla... Ve insanlar aslında farkında değil, kendilerini bir milyon iki milyon ya da beş milyon kişi takip ediyor diye kendilerini avuturken bir de bakmışlar ki aslında asosyal varlıklar olup çıkmışlar. Bir de bunu böbürlenme vesilesi yapıyorlar, ben bunlara sadece gülüyorum bir çokları gibi. Ve adlarını Sosyalmedya Fenamenleri koydum. Allah ıslah etsin diyelim... Kutlarım Semra hanım anlamlıydı...
Semra Eroğlu
Teşekkür ederim selam ve saygılarımla...
Kaleminizi seviyorum.
Güzel ve bilgilendirici bir paylaşım güne ışık tutan.
Selam sevgimle
Semra Eroğlu
Evet bu cağın güzelliklerini güzellikler için kullanır isek bir sorun yok kutlarım bu güzel çalışmanızı
Semra Eroğlu
Ayrıca fonemenlik gelip geçici bir kavram çünkü o an ve zaman birimi için farklı bişey olduğundan insanlar hucuma sanal alemde sebep oluyor . Misal tuğba özayda fönemenlik çıkmadan erkeklerin güzelliği ve seksiliğiyle dikkatini çeken ve aşırı ilgiye sebep olan bir mankendi , ama şimdi nerde belli değil eskisi kadar tvlerde magazinlerde olmadığı gibi kimsede umursamıyor , neden çünkü dışarda orda burda daha güzellerin daha çekici olan kadınların artık farkına vardılar :))
Fonomenlik moda bir nevi işte , diğerlerinden farklı olma sanatı : )
Semra Eroğlu
Öncelikle mardine gidipde cep telefonunu tercih ettiğinizi eski kiracım olan mardinliler duymasın . Yoksa elinizden tutar mardin şen yurt düz ova LE LE LEEEY LE LEE LEEEEY LE CANIM diye ünlü şarkılarıyla horon teptirirler : )
Bende 1998 yılında askerliğimi usta birliğine gitmek için mardin toplanma kampına gitmiştik , orda diğer gelecek askerleri bir hafta beklerken, ben her gün simit çay domates yemekten bıkmıştım : ) Çünkü vejetaryen olduğum için askerde hep yemekler etliydi , o yüzden mardin anımı unutmam : )
Vay be, sanki yazıyı okurken bir edebiyat dergisinin başyazarının iç dünyasına gizlice girmişim gibi hissettim.Sanki kelime marketinin indirim günüydü. Ama bir dakika, sosyal medya eleştirisi yapılırken bir epik destan yazılmış gibiydi….
"Sosyal medya, insanoğlunu derin bir kuyuya çeken büyülü bir ejderha gibi" gibi cümleler yazıya heyecan katmış. Ancak, eleştiriler biraz fazla genelgeçer olmuş . Neyse ki, yazının sonunda Allah'a dua etmek, bize gerçek anlamda bir kurtuluş umudu sağladı. En azından bu yolculuk, sosyal medyanın derinliklerinden çıkışa bir kapı aralıyor. Umarım Allah yazarın yolunu şaşırtmaz da doğru yolu bulur.
Amen !!
Elhamdülillah
Semra Eroğlu
Selamlar...