- 397 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HARAM SADECE HARAM DEĞİLDİR
Lafla değil bununu özünde-kendinde yaşayarak, yaşatarak göstermekle olur. Biliriz ki lafla peynir gemisi bile yüzmüyor. Oysa bizler yolcu gemisi yürütmeye çalışıyoruz. Yürütemiyoruz çok kişi kendi aile gemisini batırdı batırıyor, akıllanmıyor, demek idrak edemiyoruz. Hala! Üstümüzden savaş uçakları, tanklar, toplar geçti, Hem de kimimizi ezerek, kimimizi füze ile kimimizi kurşun ile, her ne ile vurdularsa vurdular. En hafifi Vatana ihanet, Millete ihanet. Öyle amma! Suç kimde? Sende, bende, bizde, Hepimizde! Şunda, bunda, onda diyerek! Suçu hep başkalarında aramakla Hiç kimse kendini Veballerden, Sorumluluklardan kurtaramaz. Vatan hainleri, hırsızlar, gaspçılar, Canavar sürücüler, dolandırıcılar, torpilciler daha kimler, kimler nereden geldiler. Uzaylı mı? Bunlar, Hayır. Bizim memleketin iyi eğitilememiş-öğretilememiş, Hele Edebi hiç tanımamış görmemiş, gösterilmemiş. Sana ne? Bana ne? Bize ne? Yok, Sizden, bizden, iyi ise bizden, kötü ise kesin sizden. Tarlaya atarsın geven tohumu, biçmeye gidersin buğday başağı. Birde şaşırır, Hayret edersin! Hayretliğine. Çoğu zaman rastlaşırız geleceğimizi yetiştiren, bir öğretmene-eğitmene. Elinde sigarası, temiz havayı çeker, kirletir dışarı salar, birde bu işi okul önünde yapar, çöpünü yere atar. Sonra gider çocukları, gençleri eğitmeye-öğretmeye. Belki altmışında kendisi öğrenememiş ki öğrete, eğitilmemiş ki eğite. Kendine faydası olmayan kime faydası dokunur. Uyarsan sana ne diyecek biliyorum. Uyarmazsam sinirleniyorum, mecburen lafı vurup yanından geçerken gözlerinin içine bakıyorum. Ariflik beklemiyorum zaten, kendime teselli işte. Çoğumuz böyle bu küçücük bir örnek. Her kurumda, her vatandaş var böyle kötü örnekler. Bizler yetiştiremiyoruz, yetiştirmiyoruz, yetiştirmek isteyenlere de mani oluyoruz. Daha çocuk, Gençtir, Askerden sonra veya evlenince akıllanır, hele çocuk sahibi olsun anlar derken. Geldi son bahar. Ne ektin ne biçesin? Tarlayı nadasa bırakmışsın ürün beklersin Ey Vatandaş! Uyanmazsan, Uyandırırlar, Ey vah’lara daldırırlar, Ocağın söndürürler. Acı ama seni vatansız, yuvasız bırakırlar. Ey vah! Demeyiz bir daha inşallah.
Sön dürelim sigaramızı, kurtaralım, aslımızı, neslimizi, Sağlığımızı, hatta vatanımızı- milletimizi. O kadar da değil deme, Bir düşün, beş düşün şiirimizi oku bir daha düşün. Sadece bir “SİGARA PARASI” deyip geçme. Bir düşün verdiği zararları.
HAZIR MISINIZ? HAZIR MIYIZ?
Hz Âdem (a.s) çocuklarıyız,
Habil, Kabil kavgasını biliriz,
İblise aldanmış kabillerle savaşımız,
Yüce Yaradana sığınarak savaşırız.
Görünür görünmez düşman çok,
İnsanız diyenlerden kaybımız çok.
Maddeye inananlar, tapanlar çok,
Hayvanlara özenen şuursuzlar çok.
İki arada bir derede yaşarım diyenler çok,
İnsanlıktan nasiplenmek istemeyenler çok.
İmanlı azlar, çok zalimleri yenmiştir çok,
Münafık olup, Müslümanım diyenler çok.
Bizlerin tek sıkıntısı münafıklar, her dalda oynarlar, her kılığa girerler, kimi zaman, mazlumlar, kimiz zaman zalimler, her haltı yerler, utanmaz biz masumuz derler. Gavurluk yaparlar sıkışınca Müslümanım tövbe ettim derler, Müslüman bilmez içini, mecbur kabul eder.. Biz ne çekiyorsak, biz gibi görünüp, bizden olmayanlardan çekiyoruz. Ahir zaman sonuna kadar da çekeceğiz.
Hayat sınav bunlarda sorular sorunlar, çözmek, sevaplar almak, ibadetlerden sonra ki en önemli işimiz bunlarla mücadele. Gavur gavurluğunu yapar, anlamak kolay. Münafık bizden gibi yapar, ama düşman görevini yapar. Zor olan onlarla mücadele ama Biz Müslümanlar daha Müslümanlarla münafıkları bir birinden ayırmayı pek öğrenemedik. Ağır bedelleri bu yüzden ödüyoruz. Dinimizi çok iyi bilmek zorunluluğumuz, oysa bu zorunluluğu imamlara atmışız. İmamların bilgisi sanki bizi kurtaracak. İmamın işi bizi kurtarmak değil. Dini öğrenmek isteyenlere bilgi aktarmak, namazları kıldırmakta onun görevi değil. Her Müslüman namaz kılar ve kıldırır. Namaz kıldıran kişi dini konuları en iyi bilenlerden biri olur genelde. Bizde dini konuları en iyi imamların bildiğini düşünülerek hep onlara havale edilir. Bizler sorumluluklardan kaça kaça sorumsuz insanlar olduk. Bu sorumsuzluklarla, Habiller-Kabiller savaşın sonu çok çetin geçecek gibi. Tabii ki Yüce Yaradan haklının, çalışanın, emeğin, yanında, zalimlerin karşısında savaşanların yanında olanlara yardım eder. Bizler her türlü tedbirimizi alacağız alıyoruz, işin farkında olanlar tedbirini çoktan almıştır. Her zaman, her şartta tedbir almak şarttır. Savaşlar artık her alanda, yazın yazlık, kışın kışlık tüketmek şart oldu. Yada yazın tedbir, kışlık erzak yapılacak yoksa önüne gelen, her şartta toplumu her türlü tahrik eder, zamlar yağar. Düşmanlar içimizde, çarşıda, pazarda, marketlerde, mahallede, alt komşuda, üst komşuda veya en kötüsü ailede. İşler çok karışık gibi gelse de. Dinimizi iyi bildikten sonra gereğini yapıyorsak, uygulamalarımız daimi ise sıkıntılar o kadar az olur. Bazıları da var dini bilir, gereklerini yapmaz, uygulamayı hep erteler, düşünce de her kesten çok ağlar, sorun bunlar.
Tecrübe sözü dinlemezler, her şeyi bildiklerini sanırlar. Sanal ortamlarda, gerçeklerden uzak, hayatı filmlerle, oyunlarla karıştıranları uyandırmak zor olacak zor. Zorluğun çoğunu sanalcılar çekecek. Gerçekler çok zor gelecek. Yazık elimizden geleni yaparız. Yüce Yaradana sığınır yardım isteriz, her zaman olduğu gibi. Yalanlara, iftiralara, hainliklere sığınanlara kimseler yardım etmeyecek, onlara kimseler inanmayacak. Her kez ektiğini biçecek. İyilik eken iyilikleri, kötülük ekenler kötülüklerinin cezasını illa ki çekecek. Ölüm hep vardı yeni icat olmadı. Biz hazırız ya siz.
HARAM SADECE HARAM DEĞİLDİR
haram kazanç, kişinin kenidsine ve ailesine bedduasıdır.
haram kazanç kişinin kendisine ve ailezine zehir içirmesider,
haram kazanç kişinin kendisini ve ailesini çarmağa germesidir,
haram kazanç sadece haram değildir, bedduadır, bedua,
haram kazanç insanı dertlere yaklaştırır,
haram kazanç insanı kazalara yaklaştırır,
haram kazanç insanı cehenneme yaklaştırır,
haram kazanç beduadır, beddua, sadece haram değildir,
haram kazanç yuvanıza bomba koymaktır,
haram kazanç çocuklarınınızı kendinize düşman yapmaktır,
haram kazanç bütün kötülüklerin kaynağıdır,
haram kazanç sadece haram değildir, bedduadır, beddua,
haram kazanç helallerinizi öldürür,
haram kazanç sevaplarınızı sildirir,
haram kazanç aklınızı dondurur, vicadanınızı öldürür,
haram kazanç bedduadır, beddua, sadece haram değildir,
haram kazanç sabrınızı-azminizi azaltır,
haram kazanç kanaatinizi-şükrünüzü azaltır,
haram kazanç hayattaki yükünüzü artırır,
haram kazanç zehirdir, zehir, sadece haram değildir.
Haramlarla beslenen insandan, güzel düşünceler, güzel fikirler, güzel ve hayırlı işler beklemek bayağı bir saflık olur. Bunu günlük yaşantımızda çok sık görüyoruz. Tabii görmek için bakıyorsak.
Hayat ders almak isteyenlere bolca, örnekler gösteriyor. Hatta bunlardan ders alın diye yalvarıyor. Tabii bu sesi çoğumuz duymuyoruz, duysak da jetonumuz çok geç düşüyor, iş işten geçiyor. Ne Buyurmuş Yüce Yaratıcı” İçki bütün kötülüklerin anasıdır, içkinin girdiği vücuda, iman kırk gün girmez” peki imanımız vücudumuzda yokken ölüm meleğimiz geldi. Sonumuz ne olur, düşünmek, hatta ve hatta çok düşünmek lazım. Sonunda Ateşlerde yanmak var. Hem de sonsuza dek. Mesela, Haramlarla kazandığın parayla, lüks bir araba aldın. Çocuğunun da sarhoşluk veren ne varsa içtiğini veya kullandığını biliyorsun. Arabanı ona veriyorsun, Cebine de bol miktarda para, git bol, bol gez eylen hayatını yaşa diyorsun. Çocuğunu Kazalar da, Morglar da buluyorsun. Sonrada isyan ediyorsun, Hatayı hiç kendinde aramıyorsun. Kendi ocağını kendin bilerek ve isteyerek yakıyorsun. Ateşe benzin döküyorsun, Yanmaz diyorsun. Bu mümkün mü? Sarhoşla yola çıkanların yolu, ya Hasta hane yolu, ya da Morg yolu. İş burada bitiyor mu? Hayat film değil ki, Film bitince her şey bitsin, son yazsın. Asıl hayat ahiret hayatı. Çocuğun hesap günü sana hesap sormayacak mı? Sanıyorsun. Bütün suç babamın demeyecek mi? Hadi ölmedi yaşadı. Böyle bir yaşantı süren Çocuğundan, Hayır gelir mi? Sana, vatana, Millete, Devlete.
Bu Vatan Er Meydanı, Dinini bilen yaşayan, Vatanını, Milletini, Devletini Canından çok seven, Şehitliğe, Gaziliğe adayların Yurdu. Mertliğin, Cesaretin, Hoş görünün Yurdu. Gariplerin, Mazlumların, Yetimlerin Dualarının Yurdu!
“YANA DOĞRU-YANA DOĞRU” Gavurlar, Münafıklar yana doğru. Yüce Yaradan bizi hep korudu. Dualar ile Elhamdülillah.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.