- 185 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Ağaçların Peygamberimizin (a.s.m.) Emriyle Hareket Etme Mucizeleri 2
6- Hazret-i Ya’le’nin bildirdiğine göre:
“Bir seferde, “semure” denilen bir ağaç geldi, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın etrafında tavaf eder gibi döndü, sonra yine yerine gitti. Bu konu ile ilgili olarak, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm şöyle ferman etti:
“O ağaç bana selam vermek için Cenâb-ı Hak’tan izin istedi.”
7- İbni Mes’ud da yaşadığı ilginç hadiseyi şöyle nakletmiştir:
“Batn-ı Nahl denilen mevkide, Nusaybin cinleri iman etmek için, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma geldikleri vakit, bir ağaç o cinlerin geldiklerini haber verdi.
O cinler iman etmek için bir delil istediler. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm bir ağaca emretti; yerinden çıkıp geldi, sonra yine yerine gitti. Cin taifesine bir tek mucize kâfi geldi ve iman ettiler.
8- İbni Abbas’ın naklettiğine göre:
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm bir gün karşılaştığı bir adama şöyle ferman etti:
“Ben bu ağacın şu dalını çağırsam, yanıma gelse, iman edecek misin?”
“Evet” dedi.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm dalı çağırdı. O urcun adı verilen kuru hurma dalı, ağacının gövdesinden kopup, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanına atladı, geldi. Sonra emretti, yine yerine gitti.
9- Rükâne b. Abd. Yezid devrinin yenilmez pehlivanıydı. Çok güçlü, kuvvetli bir adamdı.
Bir gün Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm ile Rükâne bir vadide karşılaştılar. Allah’ın Resulü Aleyhissalâtü Vesselâm Rükâne’yi iman etmeye davet etti. Kendisine çok güvenen Rükâne iman etme niyetinde olmadığından, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma güreş yapmayı, şayet kendisini yenerse Müslüman olacağını söyledi. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm teyit etmek için kendisi yendiğinde hak yoluna girip, girmeyeceğini sordu.
Rükane bir şartla kabul ediyordu. Kendisi yendiğinde, Allah’ın Resulü, peygamberlik davasından vazgeçecekti. Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm kabul edince güreş başladı. Başlamasıyla bitmesi bir olmuştu. Rükane yere yıkılmıştı. Rükane yenilmesine akıl erdiremediğinden bir güreş daha teklif etti. Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm kabul etti ve yine yere yıktı. Rükâ ne ‘Yenilen pehlivan güreşe doymaz’ kaidesince üçüncü kez güreş teklif etti. Yine Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm tuttuğu gibi yere yıkıverdi. Rükâne yenilgiyi hazmede miyor ve inanamıyordu. Bunun ancak bir sihir olduğunu söy ledi. Aslında bu açık bir mucizeydi.
Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâm yenilgiyi kabul etmeyen Rükâne’yi imana kavuşturmak için bir başka mucize gösterdi. Mucize şu şekilde meydana geldi:
Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm, Rü-kâne’ye karşılarında bulunan ağacı gösterip, yanına çağıracağını bildirdi. Rükâne böyle bir şeyin olacağına ihtimal vermiyordu.
“Haydi, çağır da gelsin” dedi.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Cenab-ı Hak’ka dua edip, ağacı yanına çağırdı. Emri alan ağaç Allah’ın izniyle yerinden hareket edip, toprağı yararak Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâmın yanına geldi.
Rükâne şaşkına dönmüştü. Fakat yine bunun bir sihir olduğunu söyleyip, ağacın tekrar yerine gitmesini, teklif etti. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ağaca “Allah’ın izniyle geri dön” emrini verince, derhal yerine döndü. Bütün bu mucizelere rağmen Rükâne inadını devam ettirip, imana gelmemişti.
10- Uhud savaşı bütün şiddetiyle devam ediyordu. Düşman askerleriyle kahramanca savaşan Abdullah b. Cahş’ın elindeki kılınç kırılmıştı. Kâinatın Efendisi Aleyhis salâtü Vesselâm ona bir hurma dalı verdi. Bu hurma dalı ile savaşmasını bildirdi.
Abdullah b. Cahş eline hurma dalını alır almaz bunun bir kılınç’a döndüğünü hayretle, gördü. Kılıçla harp etti. Bu mucize eseri olan kılıncı sonradan da kullandı.
Yerinde hep sabit durduğunu görmeye alıştığımız ağaçların Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâmın sözünü nasıl dinlediğini yukarıda ifade edilmeye çalışılan mucizelerde gördük. Kesin ve yalan söylemesi mümkün olmayan güvenilir insanlar tarafından nakledilen ve kayıt altına alınan bu mucizeler büyük bir ibret örnekleridir.
Fakat bu mucizeleri kabul etmek istemeyen insanlar bulunmaktadır. Bu tür kişilerle, cansız kuru dallar ve ağaçları kıyaslayacak olursak ilginç noktalar ortaya çıkar. Acaba, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma ağaçlar, örnekler de görüldüğü gibi, onu tanıyıp, peygamberliğini tasdik ederken, kendilerine insan diyen bir kısım cansız, akılsız mahlûklar onu tanımazsa, iman etmezse, kuru ağaçtan daha çok, odun parçası gibi ehemmiyetsiz, kıymetsiz olarak ateşte yanmaya lâyık olmaz mı?”
Şimdi de bir avuç kum parçasının Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâmın elinde nasıl gizli bir silaha dönüştüğünün örneklerini görelim.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.