- 133 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Dua Ve Temasıyla Meydana Gelen Mucizeler 2
4- Bi’r-i Kubâ denilen kuyunun suyu bazen bitiyordu. Bir gün Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm abdest aldığı suyu bu kuyunun içine döküp dua etti. O günden sonra, artık su hiç bitmeden ve artarak ihtiyaca cevap verdi.
5- Bir gün Hazreti Enes’in evindeki kuyunun suyu için, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm dua etmiş. Mübarek insanın bu duasından sonra Medine’de en tatlı su Hazreti Enes’in evindeki kuyunun suyu olmuş.
6- Bir gün Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, deriden bir su kabına su doldurup ağzına üflemiş ve dua etmiş. Sonra ağzını bağlamış ve Sahabelerden birine vermiş. O Sahabe ve yanında bulunanlara şöyle tembih etmiş:
“Ağzını açmayınız; yalnız abdest alacağınız vakit açınız.” Sahabeler deri su kabını alıp, gitmişler. Abdest alma vakti geldiğinde ağzını açmışlar. Bakmışlar ki, içinde su yok. Hâlis bir süt, ağzı da kaymak tutmuş.
7- Müslümanlar zülüm ve baskılarla Mekke’den hicrete zorlanıyordu. Yapılacak başka bir şey kalmayınca Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Hz. Ebu Bekir’le beraber gizlice Mekke’den ayrılıp, hicrete başlamışlardı. Bir müddet sığındıkları Sevr mağarasından ayrılıp, yola devam ediyorlardı. Yolda çok susamışlardı. Bir çobanla karşılaştılar. Ondan biraz süt istediler. Çoban bir keçisi olduğunu, onun da hamile olduğundan sütünün çekildiğini bildirdi. Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâm şifalı elleriyle keçinin memelerine elini uzattı ve dua etti. Bir anda keçinin memeleri sütle dolmuştu. Doyasıya içtiler. Çoban hayretler içinde kalmıştı. Bir de Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın başından geçen hadiseleri de duyunca çoban tereddüt etmeden Müslüman oldu.
8- Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm, Hz. Ebu Bekir’le hicret ederken yolda biraz mola verdiler. Acıkmış ve susamışlardı. O esnada orada çok zayıf bir keçi gördüler. Sahibine sütü olup, olmadığını sordular. Sahibi bir damla bile sütü olmadığını ifade edince Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâm izin isteyip keçinin beline elini sürüp, memesini meshetti ve dua etti. Bir kap istedi, sağmaya başladılar. Bu duanın bereketiyle sütü olmayan keçiyi sağdıkça süt vermeye devam ediyordu.
9- İbni Mes’ud, Müslüman olmadan evvel, çobanlık yapıyordu. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Ebu Bekri’s-Sıddık ile beraber, İbni Mes’ud’un keçileriyle bulunduğu yere gitmişlerdi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, İbni Mes’ud’dan süt istemiş. O da demiş:
“Keçiler benim değil, başkasının malıdırlar.” Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm demiş:
“Kısır, sütsüz bir keçi bana getir.” O da süt vermeyen bir keçiyi getirmiş. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm eliyle onun memesine meshedip dua etmiş. Sonra sağmışlar, hâlis bir süt almışlar, içmişler. İbni Mesud bu mucizeyi gördükten sonra iman etmiş.
10- Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Ömer ibni Sa’d’ın başına elini sürmüş, dua etmiş. Ömer İbni Sa’d bu duanın bereketiyle, seksen yaşında öldüğü vakit başında beyaz yokmuş.
11-Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm Kays İbni Zeyd’in başına elini koyup, meshedip dua etmiş. O duanın bereketiyle, Kays İbni Zeyd yüz yaşına girdiği vakit, meshin tesiriyle, bütün başı beyaz, yalnız Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın elini koyduğu yer sim siyah olarak kalmış.
12- Abdurrahman İbni Zeyd İbni’l-Hattab, hem küçük, hem de çirkindi. Bir gün Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm eliyle başını meshedip dua etti. O duanın bereketiyle, en uzun boylu ve en güzel insanlardan oldu.
13- Âiz bin Amr’ın, Huneyn savaşında yüzü yaralanmış. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm da, eliyle yüzündeki kanı silmiş. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın elinin temas ettiği yer öyle parlak bir nuraniyet almış ki, hadis âlimleri bu parlaklığı “doru atın alnındaki beyaz gibi,” olduğunu ifade etmişlerdir.
14-Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm, Katâde bin Selmân’ın yüzüne elini sürmüş, dua etmiş. O günden sonra Katâde’nin yüzü ayna gibi parlamaya başlamış.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.