ATATÜRK'Ü RAHMET VE ÖZLEMLE ANIYORUZ
DÜNYA’NIN HUZURU İÇİN ATATÜRK YOLU
YAHYA AKSOY
“Eğer devamlı barış isteniyorsa,insan kitlelerinin durumlarını iyileştirecek uluslararası tedbirler alınmalıdır.İnsanlığın tümünün refahı, açlık ve baskının yerine geçmelidir. Dünya vatandaşları haset, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak bir şekilde eğitilmelidir.” Atatürk
L.Kinross’un ifade ettiği gibi ,"Bir çok dünya lideri Atatürk’ü kendilerine bir simge ve örnek olarak almışlardır." 1
Çinli tarihçi Ma Shao-cheng’in ifadesiyle,“Mustafa Kemal Türkiye’nin kalbidir.O,yıpranmış bir halktan kuvvetli ve milliyetçi bir millet yaratmış ve eski imparatorluk rejimini yıkarak halifeliği kaldırarak demokratik temeller üzerinde yepyeni bir Türkiye kurmuştur.Yüksek karakteriyle herkesi kendine sevdirmiş,enerjisiyle herkesi kendine inandırmış kuvvetli bir liderdir.”
“Modern Türkiye’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı büyük lider Mustafa Kemal Atatürk’ün hatıralarının ışığı altında Türk ve Japon Milletlerinin bundan sonra da karşılıklı anlayış içinde,Azizi Atatürk zamanından beri var olan dostluğu ,iki ülke arasındaki ilişkileri daha da sıklaştırmak suretiyle geliştireceklerine inanıyorum .” 2
1929 ‘da “dünya buhranı” diye adlandırılan büyük ekonomik ve sosyal krizin gölgesinde, “Rumeli can veriyor yok mu ilaç..?” dediği Balkanlarda barış ve işbirliği için, “ Dünya barışı içinde insanlığın gerçek saadeti, ancak bu yüksek ideal yolcularının çoğalması ve başarıya ulaşmasıyla olabilir," diyen Atatürk’ün girişimleri ile Atina’da,Türkiye,Romanya,Yunanistan,Yugoslavya’nın katıldığı Balkan Antlaşması 9 Şubat 1934 ‘te imzalandı. Arnavutluk,İtalya’nın baskısı medeniyle,Bulgaristan da, öteki Balkan ülkeleri ile arasında toprak anlaşmazlığı olduğu için katılmadı.Daha sonra 31 Temmuz 1938 ‘de Atatürk, Selanik’te Balkan ülke temsilcileri ile bir araya geldi ve Bulgaristan’la “Balkan Antantı mutabakatı” imzalandı. 3
Asya’da barış için İran’ın başkenti Tahran’daki Sadabat sarayında İran,Irak, Afganistan ve Türkiye arasında hem bölgesel barışı güçlendirmek hem de ortak adımlar ve işbirliğini geliştirmek için Sadabat Paktı kuruldu.
Çinli filozof ve komutan Suntzu tarafından yüzyıllar önce yazılmış “Savaş Sanatı”eserinde ifade edilen görüşler, geçmiş ve gelecek asırlara damgasını vuran Atatürk’ün uygulamaları ile örtüşmekte :“Bilgili yönetim en iyi kılavuzdur/İnsanlara iyilikle,güvenle ve adaletle yaklaşırsanız hepsi de aynı düşünceyle,size severek itaat ederler.Zor durumlarda hissedilen neşe,insanlara ölümü bile unutturur./Önderler insancıl ve adil olurlar.Önder halkının iyi ve kötü gününü paylaşırsa, askerler de sadık olur ve doğal olarak kendileriyle önderin çıkarlarını paylaşırlar.” 4
Türk kültürünün temel taşı sevgi ve hoşgörüdür.Uluslararası Hoşgörü Kongresi (12 Haziran 1995-Antalya) Sonuç Bildirgesi’nin ilk maddesi şöyle demekte: "Aslında dinler,siyasi rejimler,ideolojiler,insanlığın mutluluğunu,evrensel barış içinde yaşamasını öngörür..."
"Yurtta barış dünyada barış" diyen ve tüm kıtalarda adı yaşatılan tek lider Mustafa Kemal Atatürk’tür : Meksika La Reforma caddesi üzerinde,Albay,Batı Avustralya,,Astana Küba,Vellington,Yeni Zellanda,Azerbaycan Nahcıvan,Kazakistan,Japoya,Budapeşte, Macaristan,Kırgızistan Bişkek Çolpan Ata,ABD Washington, Connecticut,Sheridan Cirele, Romanya Bükreş, Kuşimoto,Japonya, Türkmenistan Aşkabat, Peru Lima, Venezüela Caracas’ta anıtları yer ve Şili Novigod Parkı’nda Rölyefi yer almakta .Rölyefin altında ay yıldız ve İspanyolca şu ifadeler yer almakta:” Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ülkesinin fedakâr ve sadık hizmetkârı, bir başka benzeri olmayan kahraman, İnsanlık idealinin canlı timsali. Bütün hayatını Türk milletine adamış,milletine kendi ruhunu,ateşini vermiştir. Hatırası milletinin ruhunu ateşli tutan sönmez bir meşale olarak yaşamaktadır.” 5
Yazar H.Melzıg ifade ettiği gibi,“Mustafa Kemal’in açık ve çelişkisiz bir dünya görüşü vardı.Parlak zekâsı,tarih olaylarını en iyi olarak değerlendirmeyi biliyordu…O esinlerini özverili,gözü pek Türk halkının vicdanından alıyordu.”6
Tam bağımsızlık yolunda düşünce ve eylem önderi ve sömürgecilere karşı ilk devrimi yapmış asker olarak kabul edilen Mustafa Kemal Atatürk, dünyaya örnek lider olarak kabul edilmiş ve 24 Mart 1923 tarihli TIME DERGİSİ’ne ilk kez kapak olmuştur. Venizelos, onu Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermiştir: “…Bir milletin hayatında bu kadar kısa bir süre içinde böylesine köklü bir değişme nadir vuku bulmuştur.. Millet tümüyle çağdaş uygarlıkların önünde yer almak için şevk ile ilerleme yolunda bir atılım yapmıştır….Barışı takviye hareketi yeni ve seçkin Türk devletine bugünkü görüntüsünü veren tüm iç reform hareketleriyle birlikte yürümüştür… Barışın medyun olduğu bu kıymetli katkının sahibi kişi Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’dır…Mustafa Kemal Paşa’yı Yüksek Nobel Barış Ödülü için aday göstermekle şeref kazanırım. Üstün saygı ve hürmetlerimin kabulünü rica ederim Bay Başkan.” 7
Fransa eski başbakanı Edouard Herriot (1933)’un "O’na nasıl hayran olmayayım ?.. Dehanızın büyük eseri lâik bir Türkiye yaratmak olmuştur, “dediği " Atatürk, laik Türkiye Cumhuriyetini kültür, bilim ve akıl temelinde kurmuştur." Atatürk’ün düşünce yapısının, gerçeklere dayanan ,bireyi ve toplumu yüceltmeye yönelik özgürlük ve çağdaşlık ekseni etrafında geliştiği görülür.Dehasının ve başarısının kaynağında yatan , araştırıcı, sorgulayıcı, akılcı ve bilimsel kavramlara dayalı düşünce yapısı yol gösterici olmuştur. Prof.A.Mumcu’nun ifadesiyle,”Türk tarihinde gerçek akılcılık çağını başlatan insandır. Prof.Gürkan’ın dediği gibi, “Gençlik yıllarından beri kafasında modern bir toplum ve devlet geliştiren Mustafa Kemal , bunu köklü devrimlerle gerçekleştirmek istedi .”. 8
Önyargı ve inançların etkisinden uzak," Tarih yazmak,tarih yapmak kadar önemlidir" diyen Atatürk ,ülkemizin ve dünyanın gerçeklerini ufku sonsuz bir önder olarak gören ve söylemekten çekinmeyen doğrulara bağlı bir önderdir. Söylevleri ve uygulamaları bunun örnekleriyle doludur. Eğitime öncelik vererek öğretmenlerden," Düşüncesi özgür,vicdanı özgür,kültürü özgür kuşaklar yetiştirmelerini" istemiştir.
…” AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Oli Rehn, 5 Temmuz 2007’de İstanbul’da “Türkiye’nin AB’ye girişinde Finlandiya’nın rolü” konusunda yaptığı konuşmada şöyle Türkiye ve Finlandiya’nın siyasi mitolojisindeki önemli benzerliklerde dâhil iki ülke arasındaki önemli bir tarihi bağlantıyı hatırlatmak istiyorum. Bu bağlantı modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal’e kadar dayanır. O, Gregory Petrov’un ünlü Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabını Türk eğitim kurumlarında zorunlu bir kitap olmasını istedi. Kitap,Fin ulusal kalkınmasını ve milli düşünür J.V.Snelman aracılığı ile eğitim ve sivil toplumun önemini açıklar. Atatürk’ün aynı zamanda,daha sonra Kış Savaşı’ında Fin bağımsızlığının lideri ve Batı demokrasisinin savunucusu General Mannerheim’in bir hayranı olduğu da bilinmektedir. Dahası 1956’dan 1981’e kadar çok uzun süre Finlandiya başkanlığını yürüten Urho Kekkhonen gençliğinde Atatürk devrimlerini okumuştur. Finlandiya bağımsızlık ve kalkınmasında Snelman ulusal bir düşünür; Mannerheim bir asker ve stratejik lider; Kekkhonen ise bir devlet adamıdır. Türkiye’de ise tüm bu üç karakter Kemal Atatürk’te birleşir “demekte ve dünya ülkelerine ve liderlerine örnek göstermekte.
Gazi Mustafa Kemal başkanlığında Bakanlar Kurulunun 11.11.1928 tarihli toplantısında, “ Millet Mektepleri Talimatnamesi “ kabul edildi. Resmi Gazete’nin 24 Kasım 1928 tarih ve 10481 sayılı nüshasında yayımlandı.Talimatnamede,TBMM tarafından kabul edilen yeni Türk harflerinin, kısa bir zamanda ve kolay surette her ferdin ve büyük halk kitlelerinin süratle okur yazar hale getirmek maksadı ile her Türk vatandaşının üye olarak kabul edildiği, ” Millet Mektepleri Teşkilatı” kuruldu.Teşkilât talimatnamesinin 4.maddesi:-Bu teşkilatın reisi umumiliğini ve Millet ‘Mektebi’nin Baş muallimliğini Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Hz. Kabul buyurmuşlardır. 24 Kasım Türkiye’de “Öğretmenler Günü “olarak kutlanmaktadır. Tüm öğretmenlerin sorunlarının öncelikle giderilmesi temennisiyle bu anlamlı günlerini kutluyoruz.
Kavram kargaşasından arınmış, bilgiden bilince ulaşmış uygulamaları, gerçekçi, duru ve akılcı, düşünceleri, tarih ve toplum bilgisi ile yol gösterici,araştırmacı,sorgulayıcı, neyi, nasıl ve ne zaman yapacağını bilen kararlı bir uygulayıcı,karanlıkları aydınlatan bir önder olan Atatürk için G.Duhamel şöyle demekte:“…MustafaKemal, bütün insanlığın içinde çırpındığı uygarlık bunalımının temel sorununa,yani çağdaş bilimin sağladığı, güçlü teknolojinin nasıl kullanılacağı sorununa en geçerli yaklaşımı getirdi .”
“Türklüğümüzü bütün asaleti ve tarihi ile tanımak ve tanıtmak şarttır” diyerek TTK’ve TDK ‘nu kuran Atatürk, bilim ve demokrasinin temel kaynağını teşkil eden "sorgulama ve sorgulanmaya açık olma" ilkeleri ışığında önderlik ve yöneticilikte, askeri, siyasi, sosyal,kültürel, ticari ve ekonomik tüm alanlarda düşünceleri ve uygulamaları dünya insanlığı için örnek teşkil edecek değerdedir.Tarihe geçen ayrıntılar bize ışık tutarlar.
11 Kasım 1938… Atatürk’ün naaşı, İslam Tetkikleri Entsitüsü direktörü Ordinaryüs Profesör Mehmet Şerafettin Yaltkaya’nın nezaretinde yıkandı. Başbakan Celal Bayar’ın talimatıyla, Profesör Lütfi Aksu tarafından tahnit işlemi yapıldı... Kurşun galvanizli tabuta yerleştirildi, kapağı kapatıldı, gül ağacından yapılmış tabuta yerleştirildi, onun da kapağı kapatıldı, üzerine Türk Bayrağı örtüldü…
15 sene sonra…Anıtkabir tamamlandı…Atatürk’ün ebedi istirahatı için, Anıtkabir’deki son kontroller, inşaat başmühendisi Sabiha Rıfat Gürayman tarafından yapıldı…8 Kasım 1953, saat 23 suları… Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi histoloji kürsüsü başkanı Profesör Kamile Şevki Mutlu’nun ev telefonu çaldı. Arayan, Ankara valisiydi. “Atatürk’ün tabutunun açılması ve tahnit işleminin çözülmesi için, hükümet tarafından kendisinin görevlendirildiğini” bildirdi.
9 Kasım 1953, saat 7.30… Profesör Kamile Şevki Mutlu, Etnografya Müzesi’nde, geçici kabirden çıkarılan ve katafalkın üzerine konulan gül ağacı tabutun önündeydi... Saygı duruşu yapıldı. 15 sene önce Dolmabahçe Sarayı’ndaki yatağında uyur gibiydi. Ne bozulma, ne kokuşma vardı. İki sene önce rahmetli olan Profesör Lütfi Aksu’nun tahniti son derece başarılıydı. Profesör Kamile Şevki Mutlu, Atatürk’le yüz yüzeydi. Yanağına dokundu, okşadı. O an neler hissetti derseniz… Hatıralarında anlatacaktı. “Bir an için sanki konuşacakmışız gibi hissettim” diyecekti. Salonda derin sessizlik hakimdi, duygular darmadağındı. Atatürk’ün naşı kurşun tabuttan çıkarıldı, dualarla kefenlendi, ceviz ağacından yapılan yeni tabuta konuldu, Türk Bayrağı’yla örtüldü, yarın Anıtkabir’de toprağa verilmek üzere, generaller tarafından ihtiram nöbetine başlandı…
Bu milletin yetiştirdiği en büyük insan, vefat ettiğinde bir erkeğe, toprağa verileceği zaman, bir kadına emanet edilmişti.Çünkü… 1938’de Atatürk’ün naaşını emanet edebileceğimiz en yetkin kişi bir erkek’ken, 1953’te bir kadın’dı. Çünkü kadınlar… Atatürk devrimleri sayesinde, sadece 15 sene gibi kısa sürede, erkeklerin önüne geçmeyi başarmıştı….
Kamile Şevki, 1924’te İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi, 1930’da mezun oldu. O tarihe kadar kadın hekimlere kamusal görev verilmiyordu, Sağlık Bakanlığı ilk kez 1930 mezunu kadın hekimlere kadro verdi, Kamile Şevki patoloji asistanı oldu. 1931’de Milli Tıp Türk Kongresi’ne tek başına bildiri sundu, bu bildiri kadın hekimlerimiz adına ilk’ti. Türkiye’nin ilk kadın patoloji uzmanı oldu. Türkiye’nin ilk kadın tıp profesörü oldu. Türkiye’nin ilk elektron mikroskobu laboratuvarı, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, Kamile Şevki’nin yönetimindeki histoloji kürsüsünde kuruldu. Ankara Üniversitesi Senatosu’nda ilk kadın öğretim üyesi oldu. Bugün bile hâlâ kendi adıyla anılan, böbreküstü beziyle alakalı “Şevki metodu”nu geliştirdi. 1987’de rahmetli oldu. Taa en başından, en sonuna kadar, Atatürk devrimlerinin eseriydi, Cumhuriyet kadınıydı.
Sabiha Rıfat, 1927’de, bugünkü adıyla İstanbul Teknik Üniversitesi’ne girdi, o sene ilk defa kız öğrenci kabul eden üniversitenin, ilk kız öğrencisiydi. 1933’te mezun oldu, Türkiye’nin ilk kadın inşaat mühendisi oldu. TBMM binası dahil, sayısız önemli projeye imza attı . Fenerbahçe’nin ilk kadın voleybolcusuydu. Ve, bu konuda da erkeklerden daha başarılıydı. Üniversite öğrencisiyken, o tarihlerde karma oynanan, beş erkek ve bir kadından oluşan, İstanbul şampiyonu olan Fenerbahçe voleybol takımının “kaptan”ıydı. 2003’te rahmetli oldu. Çocuğu olmamıştı, tüm servetini şehit çocuklarının eğitimine bağışladı. Taa en başından, en sonuna kadar, Atatürk devrimlerinin eseriydi, Cumhuriyet kadınıydı…10 Kasım’ı anlayabilmek için, 11 Kasım’a bu açıdan bakmak lazım.Atatürk varsa, kadın vardır.Kadın varsa, Atatürk vardır...(alıntı).
10 Kasımlar, her alanda dünyaya örnek Başöğretmen Atatürk’ ü anma, anlama ve anlatma günüdür.Büyük önderin günlere,yıllara ve asırlara sığmayan insanlık hizmetleri,aydınlık düşünceleri , evrensel fikirleri ve devrimleri ulusal ve uluslararası her ortamda dile getirilmeli ve vurgulanmalıdır. Dünyanın barış ve denge içinde, kalkınması ve huzuru Atatürk yolunu izlemesi ile olanaklıdır..
"Atatürk, uluslar arası anlayış ve barış yolunda çaba harcayan üstün bir kişidir. Olağan üstü bir devrimcidir. Sömürgecilik ve emperyalizme karşı savaşan ilk önderidir. İnsan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsüdür. İnsanlık arasında hiçbir din, dil,ırk ve cinsiyet gözetmeyen, bir uyum ve işbirliği çağının doğacağına inanan eşsiz bir devlet adamıdır," kararı ile UNESCO’nun duyurduğu Atatürk’ü anma, anlama ve anlatma günleri olan 10 Kasım’lar bütün dünyada Atatürk günüdür. 100.yılına erişen ve sonsuza dek yücelecek Cumhuriyetimizin kurucusu Dünya lideri Atatürk’ü rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz.
¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬_____________________________
1- Atatürk, Bir Milletin Yeniden Doğuşu yazan İng.L.Kinross,/ 2-Hayato İkeda,Japon Başbakanı (Cumhuriyet,10 Kasım 1963)/ 3- Dünya lideri Atatürk, M.Balbay, hk,s.129/ 4- SUN TZU,savaş Sanatı,Yakamoz y.s.64/5- Savaşın ve barışın kahramanı Dünya İderi Atatürk,M.Balbay, s.225-226/6- Herbert Melzıg-Özgülük Savaşı ve Mustafa Kemal(Almanya) / 7-12 Ocak 1934-E.K. Venizelos. / 8- Prof.Dr. E.Safa Gürkan, Cumhuriyet’in 100 ismi,Büyük Devrimin Portreleri,Mundi y.s.63.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.