Kararsızlık üzerine
Pencerenin kenarında yalnız kalmışlığın verdiği acıyı düşünürken. Arkadaşlığın ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyordu.
Arkadaşlık. Birlikte olma ,birilerinin olması, herhangi bir ses olması ne kadar önemli şeyler olduğunu belki de en iyi anladığı gecelerden birini yaşıyordu.
Hiç kimsenin olmadığı bomboş bir şehirde sadece anılarla yüklenmiş bir kafa karışıklığı içinde boğuluyordu.
Nasıl anlatılabilir ki bu çok garip bir duyguydu.
Hayatını iyice zorlaştıran şeylerdi bunlar. Bir şeyler arıyor gibi olmak ve kaçmak. Bu iki şey bir arada olmalıydı. Sessiz bir çığlık gibi büyüyordu bu duygu içinde. şuan bile etrafı dağıtmak ve bağırmak aklının bir kenarından geçmediğini kimse kanıtlayamazdı.
Pencere bulanık yıldızlar pek görünmüyordu. Bu ya pencerenin fazla temizliğinden yada bulutların fazlalığından kaynaklanıyordu. O bunun da farkında değildi. Şimdi yapmak isteyeceği en son şey belki de buydu. Düşünmek.
Sevgi diyordu yok ki öyle bir şey. Uydurma . Peki yalnızlık neden gerçek olsun ki. Bunları sesli bir şekilde tekrarladı.
Kendini avutacak bir şeyler arıyordu bunu anlamak zor değildi ancak bunu ona söylemek dünyanın en kötü şeyi olabilirdi o an. Kafasını pencereye dayamış belki milyonlarcasından bir tanesini görebilmek için saatlerdir öylece duruyordu. Aslında mesele yıldız görmek de değildi yıldızlara yüklediği anlamın acısını duyuyordu. pişmandı çünkü böyle bir anlamın her gece karşısında beliren bir gerçek olması ondan kurtuluşu imkansız kılıyordu. Böyle olunca da o gökyüzünde parıldayan masumiyeti uzaklığı kadar çok olan şeylerin bu denli acı vermesi içten bile değildi. Bu anlamın arkasında ne vardı. Bu kadar acı verici ne olabilirdi. Hayat çok Güzelken ve bir o kadarda kısayken kabuğuna çekilip onu yaşamdan soğutan ne olabilirdi...
Kafasını pencereden alıp ümitsizce karanlık odanın boş tavanına çevirdi. Saatler sonra yaptığı tek hareket bu desem abartmış olmam herhalde.
Bir vakit karanlık tavanı seyretti odanın içi çok karanlık olmamakla birlikte dışardan vuran ışık odayı yarı aydınlık bir hale getiriyordu. Bunun üzerine az önce gökyüzünde bir şey bulamayan gözler şimdi sanki lambayı açmış gibi bir hissiyat vermişti odaya, bunu komik buldu. sanki az önce ona bakınca utanıyor ondan görünmüyor şimdi ortaya çıktı gibi bir hava yarattıktan sonra ( en azından kafasından geçen komik bir şey olarak bunu sayabiliriz) böyle kocaman bir şekilde ay kendini gösterdi ve odanın içi iyice aydınlandı. Pencere açıktı rüzgar yüzüne çarpıyor bu içini biraz rahatlatıyordu. Yapmak istemediği en zor şeyi yapıyordu. düşünüyordu. Ama neyi?
Pencereden dışarıyı seyrettiği kadar değil ama bir vakit bu şekilde geçti. Sonra kafasını tavandan alıp etrafına bakındı belki de nerede olduğuna ve şuan ne yaptığına şaşıyordu. Hayır hayır bir şey arıyordu. En sonunda dolabı birbirine katıp küçük boyut bir defter eline geçti. Birden kalbine bastırdı. İçinde yanan Alevi söndürmek istiyormuşcasına . Ve gelip ayı arkasına alacak şekilde geri aynı yerine oturdu. Az önceki oturuşundan biraz daha dik bir duruşuyla defterin kapağını açtı. Hemen arkasından derin bir iç çekti. Belli ki anıları çok derin ve çok önemliydi onun için. Yarı aydınlık odanın içinde sanki canından bir parça tutuyormuş gibiydi. Bu bir günlük tarzında yazıların olduğu bir anı defteri. Ve ilk cümle karanlıkta az çok seçiliyordu.
“Bugün hayatımda yeni şeyler oluyor”
Kapağı yeşil güzelce bir defter ama içi acı anılarla dolu gibi bir his veriyodu. Defteri geri kapattı ve yine düşüncelere daldı. Ve hızlı bir hareketle defteri duvara fırlattı gözleri yaşlı iki büklüm bir halde diz kapaklarına doğru eğildi. Sonra ise tutmadı sessiz feryatlarını ağlamaya başladı kendi sesini duydukça daha çok ağlıyor ve üzüntüsünü ikiye katıyordu. Bir deftere bakıyor bir gözlerini elleri ile kapatıyordu. Son bulmaz bir çaresizlik içinde kıvranıyordu. Bir şekilde kendi kendini teselli etti doğruldu defteri aldı ve okumaya koyuldu. Bu sefer kararlıydı. Hem de bu sefer içinden değil sesli okuyacak ve bu acıyı içinden söküp dünyaya bırakacaktı gökyüzüne okuyacaktı acısını hafifletmek adına ilk gelenler bunlardı. Ve ay ışığını arkasına alıp uzun bir gecenin ilk sözcüklerini mırıldandı “bugün hayatımda yeni şeyler oluyor”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.