SODA ŞİŞESİ YAĞMURU
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
SODA ŞİŞESİ YAĞMURU
Kepez Meydanında, belediyenin önünde eski ilkokuldan kalan bahçe şu anda çay bahçesi olarak kullanılıyor. Belediye işletiyor. Belediyenin çay ocağı, anfi tiyatronun altındaki bir oda. Bütün emekliler yaz boyu bu çamların altında otururlar.
Okullar açılınca öğle vakitlerinde ilköğretim öğrencileri de gelip yemek yerler. Asitli içeceklerle bol karbonhidratlı bir beslenmeyle öğünlerini geçiştirirler.
Birkaç gün önce, şiddetli rüzgârın olduğu öğle vaktinde kimseler yoktu. Rüzgârdan korunmak için anfi tiyatronun içinde basamaklara oturdum. Niyeti m bir elma yemek. Tiyatronun seyirci bölümünün en üst basamaklarına üç öğrenci bir şeyler yemekte. Yemekleri bitince, çocuklardan birisi elindeki gazoz şişesini havadan yere bırakıyor. Şişe kırılmayınca tekrar bırakıyor. Bu olay birkaç kez devam etti. Döndüm çocuğa; “Şişe kırılırsa, toplamak zor olur. Sonra gelip cam kırıklarının üstüne sen oturursun. Ya da başka bir çocuk oturur elini kesebilir” gibi laflar ettim. Daha sonrada beni dinlemediğini anlayınca sert bir ifadeyle, “şişe kırılırsa seni üstüne oturturum” diye çıkıştım. Çocuk vazgeçti.
Üç çocuk kalkıp gittiler. Giderken de yerde buldukları diğer şişeleri de aldılar. Kendi kendime, “helal olsun çevreci çocuklar diye sevindim. Çocuklar anfinin arkasına dolandılar. Birdenbire üstüme şişeler yağmaya başladı. Düşen şişeler kırılıp saçılmaya başladı. Hemen kalktım şişelerin atıldığı yöne baktım. Tiyatronun en üst basamağından atanlar görülüyordu. Çocukları gözledim. Gidip okulun bahçesine girdiler.
Okula gittim. Çocuk seslerinin olduğu kata çıktım. İngilizce kursları varmış. Sınıf kapısından baktım. Öğretmene, “iyi dersler” dedim. Öğretmen bana, “size nasıl yardımcı olabilirim” bile demedi. Demek ki, acemi bir öğretmen!
Sonra müdür yardımcısı geldi. Durumu anlatıp çocukları gösterdim.
Ne yapacaklarını bilmiyorum.
Ancak;
Doğru anlattığımızda anlamak istemeyen çocuklar…
Yüksek sesle anlattığımızda, intikam peşine düşen çocuklar…
Hiç tanımadığı birisine, şişeyi kırma dediği için, şişe atıp yaralamak isteyen çocuklar…
Büyük küçük ilişkilerini kavrayamamış küfürbaz çocuklar…
Kısacası; bir insan toplumsal bir sorumluluk hissedip bir şeyler söylerse, başına çeşitli olaylar gelebilir. “Boş ver kim ne yaparsa yapsın!” demek sorumluluktan kaçmak, bizleri hangi toplumun içinde barındırır.
Toplum huzurlu bir ortamda nasıl yaşayabilir?
Kaldırılan andımızda yerini bulan;
"Küçükleri sevmek, büyükleri saymak” davranışı, kafamıza atılacak bir şişe kadarmış.
Şuayip ODABAŞI
Şoklama/Kasım 2023
YORUMLAR
İnformal eğitim ilk öncelikle ailede başlar. Özellikle ailenin 0-7 yaş aralığında çocuğuna verdiği eğitim ve ahlak çok önemlidir. Daha sonra çocuk yakın çevreye yönelir. Bu süreçte çocuk gözlem ve taklit yoluyla kendini ifade eder. Malesef formal eğitimin dışında informal eğitimde de sınıfta kaldık. Aile, Okul ve toplumun birliği ile davranışların düzeleceği düşüncesindeyim. Toplumun en küçük yapıtaşı aile olduğu için her bir değişim ailenin içinden başlar. Yazınız aslında genel anlamda Türkiye'de yaşanan olayların ve sosyal ahlakın vardığı noktayı gösterir durumda.
Hepimizin sorumluluğu aslında bir arada ahenk içinde yaşamayı sağlamak.