VESAİRE -Roman -28'İNCİ BÖLÜM
28 bölüm
Cafer ağanın işyerini ve işleri Hakkı’ya devretmeei ile Hakkı ile Yıldız arasındaki soğuk rüzgarlar dağılmıştı. Hakkı işlerin başında Cafer ağaya yakın olacağı için Yıldız ile olan ilişkisini yeniden düşünme kararı almış ilişkilerinde birbirlerine bir şans daha vermeleri gerektiğini düşündüler Hakkı ve Yıldız’a göre önceki verdikleri karar anlık ferdi bir karar olduğunu düşüncesinde idiler. Hakkı hapisten çıktıktan sonraki dönemde korkuları ve geleceğe ait karamsar halleri Cafer ağa sayesinde düzelmişti.
Cafer ağaya aslında bir vefa borcu vardı Yıldız’a karşı biraz soğuk duygular beslesede Hakkı ve Yıldız’ın mutlu olmalarını Cafer ağa istemiş biricik kızını Hakkı’ya uygun görmüştü ilerleyen zamanda işyerinin başında patron olarak, işveren olarak devam edecek olan Hakkı gönlündeki gizli yara Hülya’ya karşı herhangi bir sevgi beslemiyor aklına düştükçe "Bu zamana kadar mektubuma dahi cevap vermeyen anlık bir görüntüye vuruldum elimde resmi ve kitabı hariç hiç bir şeyi olmayan bir kişi seviyorum"diyede kendi kendine kızıyordu bazen.
Hakkı, Yıldız’a karşı duygularını belirtmek için samimi bir konuşma yapmaya karar verdi. Bir akşam, evlerinde otururlarken Hakkı, Yıldız’ı karşısına alıp derin bir nefes alıp söze başladı
"Yıldız, son zamanlarda düşündüm ve işlerin nasıl değiştiğini gördüm. Cafer Ağa’nın işleri bana devretmesiyle aramızdaki soğuk rüzgarların dağıldığını hissettim. İşleri devraldım, ama bu sadece işlerle ilgili değil. Seninle aramızda da bazı şeylerin değişmesi gerektiğini düşünüyorum."dedi.
Yıldız nemlenmiş olan gözlerini Hakkı’ya dikti ve dinlemeye devam etti.
"İlişkimizde bazı zorluklar yaşadık, ama bu sefer farklı olmalı. Birbirimize bir şans daha verme kararı aldık, değil mi? Ancak, itiraf etmeliyim ki, içimde bazı karmaşık duygular var."dedi
Yıldız: "Ne demek istediğini anlıyorum, Hakkı. Bu durumu anlamak ve çözmek için yanındayım ama beyninin gönlünün içinde biri var sanki beni görmüyor duymuyor hislerimi anlamıyor gibisin"dedi
Hakkı: "İşte bu konuda konuşmalıyız. İçimdeki karmaşık duygular, Hülya’ya olan hislerimle ilgili. Ona karşı bir şey hissetmiyorum, ama kafamda bazen bu eski duyguları düşünüyorum."
Yıldız anlayışla gülümsedi. "Hakkı, duygularını anlamak önemli. Ancak beni seçtiğini biliyorum. Birlikte geçirdiğimiz her an, bunu gösteriyor. Biz, geleceğe bakmalıyız ve bu kararlarla yüzleşmeliyiz."
Hakkı: "Evet, doğru söylüyorsun. Biz birlikte mutlu olmalıyız. İşte bu yüzden bu açık konuşmayı yapmak istedim. Seni seviyorum, Yıldız."
Yıldız: "Ben de seni seviyorum, Hakkı. Birbirimize destek olmalıyız ve hayat bizim ikimiz gönül gönüle birlikte bu hayatı surdurmeliyiz" dedi
Hakkının yıldız ile olan kararında Cafer ağanın isyerini devretmeainin büyük bir erolü vardı dün bir calışan ve ortak olarak görülen Hakki Cafer ağa karari ile bir anda milyarlarca dolar servetin sahibi olmuş ve reklamlarda bilbordlarda, imzalarla, toplantılarda,ekonomi haberlerinde hep onun ismi geçiyordu artık bu yükselisine kendiside şaşırmıştı ama mutluluğu yüzünden okunuyordu.
Hülya ürettikleri ürün kalitesini ve miktarını artırarak pazarda iyi bir yer etmişti Şahin ve Selim ile yaptığı son toplantıda ürünlerin muhafaza edilmesi ve uzun ömürlü olmasiı için soğuk hava deposu yapma fikrine Şahin ve Selim onay verdi ayrıca lojistik bakımından hasat ve taşımada kullanılacak araçların alımı ile Selime görev vererek bankadan uygun kredi araştırmasını istedi ve bir hafta sonrası için hem soguk hava deposu hemde araçlar için toplantı yapmayı planladı
Hülya toplantı bitiminde işyerinden ayrılıp köye gidecegini belirtmesi üzerine Şahin Hülya’nın yanına gelerek "Ben bırakayım istersen hem yolda mola verdiğimiz yerde bir çay içeriz "dedi Hülya bir önceki günden kalan kırgınlığı devam ediyordu ama ayni zamanda da Şahin’in duygularına tepkisinin yersiz oldugunu düşünüyordu "olur"dedi Hülya biraz mahcup biraz düsünceli .
Şahin bu "olur"un normal bir cümle olmadığını altından desildikce neler çıkacağını merak ediyordu.
Yola çıktıklarında her ikiside sessizliğini koruyordu topraklı köy yolunda oluşan çukurlarda araç her çukura girişinde sağ sol hareket yapıyordu tek hareketlilik aracın yaptığı hareket haricinde şahin ve Hülya taş kesilmiş gibi idiler.
Eski bir benzinlik olan deme catma dinlenme tesisine geldiklerinden ahşap ve bakımsızlıktan vernigi boyasinatmis masaya geçip oturururken Şahin iki çay söyledi.
Şahin söze başlayıp önceki geceden kalan durum için özür diledi Hülya çayından bir yudum içerek "Biz bu konuyu kapattık ve bir daha açılmayacak diye biliyordum geçti gitti o anlık olan durumdan dolayı da temcit pilavı gibi her seferde ısıtıp ısıtıp getirme önüme lütfen"dedi
Şahin "Bana karşı soğuk davranmanın sebebini bilmek istiyorum sadece "dedi "Sana karşı olan duygularım net ve biliyorum ki şimdiye kadar sana kimse bu kadar net davranmamistir" diyede ekledi.
Hülya en Şahin’in son cümlesi ile adeta beyninden vurulmuş gibi oldu sanki yıllarca kendine gelmesi için hazırlanan tokatı yeri zamanı geldiği için bugüne saklanmış gibi hissetti eli yüzü kızardı
Hülya sogumuş çayından bir yudum içerek Gözleri yaşlı "Aslında hikayem romanlara konu olabilecek veya sözler yazılıp yıllarca söylenecek bir şarkinolavilirdi.Ben hayatımi bir bakkal dükkani içindeki depoda kaybettim.aslinda hem gençliğimi hem geleceğimi hem hayallerimi umutlarımı her şeyi o depoda yitirdim.
Mahalle bakkalı tarafından tecavüze uğradım,hamile kaldım ve sevmediğim.adam.ile evlendim evlenip elin memelketleeine gurbete gittim bir nebze olsun mutlu huzurlu bir yuvam.olur çocuğunun babasi babalık yapar bende evin hanımı olarak mutlunmesut yaşardım diye düşünüyordum madalyonun diğer yüzü de yine göz yaşı yine hüzün varmış yaşarken öğrenmek zorunda kaldım.
Babam otoriterdi annem gariban agzinvar dili yoktu.Babam okumamı.istemedi.kendi halimde kök saldım.kendi.halimde büyüdüm işte bu zamana kadar.
Hakkı’yı hapishanede görüş yerinde tanıdım benim ona verdigim kitap onun bana yazıp yıllar sonra elime ulaşan mektubu hariç birseyimiz yok elimizde Hakkı bir gün karşıma cıkıp sen yıllarca boşa hayal kurmuşsun bisa sevdalanmissin benim.gonlumde sen hiç olmadın diyeceği ana kadar kalbimi duygumu herkese kapattım.eger bu zamana kadar evlenmedi ise ve birbirimizi bir yerlerde hala ariyorsak rabbim bizi ergec kavustiracak buna en kalbi duygum.ile inanıyorum"dedi gözyaslarini silerken.kac saat kaç dakika konuştu kendide bilmiyordu ama masaya gelen çayların sayısı onbesi gecmisti.sozde bir bakdak çay icilecekti.
Hülya’nın duygusal açıklamaları karşısında Şahin şaşkın ve üzgün bir şekilde Hülya’ya bakarak şöyle dedi: "Hülya, yaşadıklarını ve hissettiklerini anlamam için bu kadar uzun zaman gerektiğini bilmek beni derinden üzüyor. Seninle aramızdaki tüm zorlukları görmem gerekiyordu. Şimdi sana söylemek istediğim şey, seninle birlikte olmak için hala aynı kararlılığı taşıdığım. Seninle olmak için daha fazla zaman kaybetmek istemiyorum sen bir hayal uğruna yıllarca sürecek bir maceraya atilmissin ne zaman bitecegini bilmediğin bir masal ve Hakkı denen zat ile ilgili hiç birşey bilmiyorsun bir hayalin pesinde sürüklenip duruyorsun
Hülya, öfkeyle konuşarak söyledi: "Şahin, bu ne saçmalık? Sana duygularımı açıkça dile getiriyorum, sen hala bunu hayal olarak görüyorsun! Neden anlamıyorsun?"
Şahin de sinirle karşılık verdi: "Hülya, sen de biraz anlamaya çalış! Ben seni gerçekten istiyorum, ama senin bu sürekli duvarları örmenden bıktım. Ne zaman anlayacaksın ki? Diyerek çay önündeki tahta masayı ters çevirip devirirken "Hakkı denen bir hayalarte aşık olmusun hayal aleminde yasa bakalım"dedi Hülya masanın devrilmesinden sonra dahada sinirlenerek Şahin’in yüzüne sert bir tokat atarak Şahin’in yanından uzaklaşıp arabaya binip köy yoluna çıkıp köye dogrh son sürat gitmeye başlad8 Şahin dinlenme tesisinde tek başına kalmış yanına gelen garsinlar masayı ve sandalyeleri toparlıyor arada Sağına bakip "Abi yardım edeceğiniz bir şey varmı diye tekrarlıyorlardı.
Şahin o gün yediği tokatın ezikliği ile gururu incinmiş dinlenme tesisindeki resepsiyona gidip boş bir odaya yerleşmişti.Odaya çıkıp kıyafetleri çıkarmadan yatağa uzanmış boş boş tavanı izliyordu.
Hakkı mersin ve Antalya’dan gelecek sevkiyatın gecikmesinden dolayı sinirlenmiş tedarikçi firmalara telefon açıp küfürler yagdirip sinirli bir şekilde telefonu kapatmıştı
Yıldız Hakkı’nın ani sinirlenişine bir anlam verememiş hatta Hakkının bu kadar sinirli olduğunu ilk kez görüp sakinleşmesini istemişti.
Hakkı acil Turan beyi yanına çağırıp piyasaya sureceklerii ürünlerin gecikmesinin nedenini sormuş Turqn Bey biraz mahcup fiyatların anı yukselisinden üreticinin mallarinı satmama kararı aldıklarını belirtip konuyu bildiğini ve haftalarca ikna yollarına başvurduğunu belirtmesi üzerine Hakkı daha da çok sinirlenerek Turan beyi yaka paça tutarak odadan kovdu.
Hakkı tır şoförlerinin acil ofise gelmelerini emretmiş ofise gelen şoförlere talimat vererek bir önceki gibi yerli üreticileri dolaşmaları i ve nekadar mahsul varsa almaları emrini verdi.
Tır şoförü Mahmut efendiye tüm sorumluluğu vererek koordinasyonu kendisinin sağlaması emrini ve gerekli bilgileri anlık paylaşma emrini verdi.Sofor Mahmut efendi gereğini yap ağını ve gözü arkada kalmamasını söylemesi üzerine derin bir nefes alan Hakkı tır konvoyunu ugurladıktan sonra aracına atlayıp yerel üreticilerin bir kaçı ile konuşması maksadıyla aracına atlayıp yola çıkmak üzere hazırlandı Yıldız Hakkı’ya kendisininde geleceğini bildirmesi üzerine sınırlı olan Hakkı dahada çok sinirlenmesine rağmen Yıldız’ın inatçı halinin önüne geçemediği den zoraki de olsa istemeye istemeye Yıldız’ın araca binmesine müsade etti.
Yol boyunca Hakkı da Yıldızda konuşmuyor Hakkı yola sabitlenmiş gözünü hiç ayırmıyor Yıldız’da camdan etrafı izliyordu.
Hakki yolda ugradigi köylerdeki tedarikçiler ile görüşüyor gerekli talimatları Mahmut eendiye telefon ile bildiriyor Manmutbefendi talimatları uygulamak için tedarikçi irtibat bilgilerini not ediyordu"Tamam Hakkı bey Yemliha kasabası Citfci Bekir ağa 5ton patates 3 ton soğan 120 adet marul 100 demet maydonoz 500 kg biber diye liste bu şekilde devam ediyor her bilgi aktariminda Hakkı biraz daha rahatlamış gözükuyordu.
Yıldız’a dönerek senide ister istemez üzdum kusurq bakma "dedi "Bu adamlara güvenip mal sipariş edende kabahat tırlar boş gidip boş gelecek hiç olmazsa zararı yerli üreticilerden karsilayalim.serefsiz herifler ben size göstereceğim bu yaptiginızı yanınıza kar birakmayacagim"dedi Yıldız hak vermisti Hakkı’ya aslında ve işini düzgun yaptığı için kararlı olduğundan dolayı da gurur duyuyordu aslında
Hakki köyleri geze geze Yesilhisar’a geldiğini sonradan anladı Yildız’a "Burda çok güzel bir lokanta var seni oraya götüreyim şimdiye kadar yediğin her şeyi unut buda bizim yorgunluk ödülümüz olsun "dedi Yıldız bu yemek ısmarlama durumuna sevinmiş hem biraz dinlenip hemde yemek yerken konusma fırsatı olacağından tereddüt etmeden kabul etmişti.
Hakkı Salih ustanın lokantası önüne aracı park edip Salih ustanın yanına giderek "O muhtesem yemeklerin tadını başka bir yerde bulamadığımız için tekrar geldik ustam "dedi Salih usta Hakkı’yi görünce sevinmiş kısa bir hal hatır sonrası siparişleri getirip masayı meze salatalar ile donatmıştı
Yıldız salatadan bir kaşık yedikten sonra lezzetine bayıldı ezmeler turşular harika idi "Bunlar şimdiye kadar yediğin en lezzetli mezeler daha ana yemeğe geçmeden karnımı doyuracağım herhalde "dedi Hakkı gülümseyerek buranın yerli üreticilerinden tedarik edilen ürünlerle yapılıyor bu yemekler mezeler"dedi Salih usta Hakkının söylediklerini duyunca masaya yaklaşıp "Hayırdır sizi hangi rüzgar attı efendim.Bu yemek yeme özlemi değil belki kafa dinlemek için buradasınız "dedi Hakkı tedarikçilerin kendilerine yaptıklarını anlatınca size dedi yerli üretim yapan bir çiftçi var demiştim geçen geldiğinizde hem ürünleri eskisinden kaliteli hemde ürün miktarını artırarak piyasanın en iyisi oldu isterseniz onunda ürünlerine bakarak alabilirsiniz "dedi.
Hakkı girmekte fayda var zaten ürünler kendini burda bile belki ediyor aslında ama.elindeki.miktarinkonusabikiriz "dedi
Salih usta telefonda konuştuğu kisiye gerekli bilgiyi verdikten sonra "görüşmek üzere"diyerek telefonu kapatıp on dakika içinde burada olur efendim inşallah anlaşırsınız" dedi.
On dakika sonra Salih ustanın yanında bir bayan vardı Hakkı sırtı dönük olan bayanın Salih ustanın bahsettiği çiftçi olduğunu tahmin etti Salih usta bayana bir şeyler söylüyor bayan elindeki çizelgeye notlar alıyordu bayanın not alması devam ederken Salih usta Hakkının bulunduğu masaya gelerek "Efendim çiftçi kardeşimiz geldi bir kaç husus var elimizde malzemeler bitti onların notunu alsın sizinle görüstürecegim."dedi
Yemekler yenmiş Hakkı ve Yıldız en güzel yemekleri yemenin mutluluğu ile gelen kahveleri yudumlarken masaya doğru yaklaşan bayanı giren Yıldız ayağa kalkıp "Hoş geldiniz buyurmazmısınız"dedi Hakkı ayağa kalkıp hoşgeldiniz derken başında eşarb olan eşarbın geri kalan kısmı ile burun ve dudakları kapalı sadece gözleri ile kası gözüken bayana dikkatlice bakarken dudaklarından şaşkın şaşkın "HÜLYA..HÜLYA"cümlesi çıktı titrek ses tonu ile .Hülya Yıldız’a olan yönünü çevirdiği de gördüklerine inanamadı elini ağzına götürerek "HAKKI"diyebildi.
Yıldız olanlara bir anlam verememiş şaşkın şaşkın etrafına bakınıyordu
Hülya ve Hakkı için zaman durmuştu adeta Hülya Dudağını ve burnunun yarısını kapatan eşarbını istemsiz olarak açarak "HAKKI" dedi tekrar gözlerinden sicim gibi yaş boşalıyordu.Hakkı ne yapacağını bilemeden Çatlamış nasır tutmuş ve. Toprak kokan Hülya’nın elini avuçlarına almış taş kesilmişti resmen.Her ikiside nefes almayı unutmuş gibi taş kesilmişti adeta.
28’İNCİ B9LÜM SONU
(28/...)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.