VESAİRE -Roman -27'NCİ BÖLÜM
26’INCI BÖLÜM
Cafer ağa hastaneden taburcu olmuş ve doktor tavsiyesi ile uzun bir süre dinlenmesi gerektiğini önermesi üzerine Hakkı ile konuşmak için eve çağırmışti eve gelen Hakkı ile konuşan Cafer ağa Hakkının caliskanligi ve dürüstlüğü den bahsederek övgüler yağdırdı hatta "kendi evladım olsa bu kadar titiz ve vefalı calisamazdı" diye iltifatlarda bulundu. Cafer ağa uzun bir süre istirahat edeceğinden işyerini Hakkı’ya devretmeye karar verdi yapılan mukavele sonunda Hakkı sebze meyve halinde kabzımal olarak işyeri sahibi olmuş oldu .Hakkı Cafer beye Yıldiz ile olan ayrılık kararını acamamis zamanı geldiğinde uygun bir zamanda Yıldız ile birlikte kararlarını. Cafer ağaya söylemeyi planamıştı.Cafer ağa ve Hakkı karşılıklı çaylarini yudumlarken
Cafer Ağa Hakkı’ya övgüler yağdırarak Hakkı oğlum senin çalışkanlığın ve dürüstlüğün gerçekten takdire şayan Seni kendi evladım gibi düşünüyorum, böyle titiz ve vefalı bir çalışan her zaman bulunmaz
Hakkı"Sağolun, Cafer Ağa. Sizin için çalışmaktan her zaman gurur duydum. Size hizmet etmek benim için bir onurdur.Hem hapishaneden çıktıktan sonra bana iş vererek hem ortada kalmama engel oldunuz hemde zevkle yaptığım bir iş sahibi oldum Allah ne muradınız varsa versin inşallah"dedi.
Cafer ağa noterden gelen evrakları imza altına alarak resmen işyerini Hakkı’ya devretmisti.
Hülya yeni aldığı tarlasından da ürün almaya baslamiş ve her zamankinden iki kat fazla yoruluyordu. Hülya seyyar pazar tezgahinda bu işin zor olacağını pazar yerine yakın bir yerde manav açma fikri doğdu hem ürünleri derli toplu olacak hemde git gel yaparak ulaşım sorunu nuncozmus hemde her ürün çıkışında direk dükkandan satışını yapacakti Bunun için Emlakçı Selami bey ile görüşüp pazara yakın yirmi metre kare büyüklüğünde küçük bir dükkan da ürünlerini satacakti
Hülya, yeni açacağı dükkân için Emlakçı Selami Bey ile anlaştı ve kira sözleşmesini imzaladı. Dükkanın tadilatını hızla tamamlayarak tezgahını kurdu ve ilk ürünlerini sergiledi. Pazar yerine kıyasla dükkandaki düzen ve profesyonellik Hülya’ya yeni müşteriler kazandırmıştı.
Hülya’nın yeni dükkânı kısa sürede çevresinde popüler hale geldi. Mahalle sakinleri, taze ve kaliteli ürünleri için sık sık uğramaya başladılar. Hülya, müşterileri ile daha fazla ilgileniyor yeni musterin gelmesini de sagliyordu.
Hülya haftada üç kere manav dükkanını açıyor geri kalan günlerde zamanı tarlada geçiyordu.yeni aldıgi tarladaki mahsul verimi diğer tarlaya nazaran iki kat fazla olmaya başlamış manav dükkanında ve depoda yer kalmayinca diğer esnaf ve manavkara üründe satmaya başlamıştı.ürünlerindaha hızlı nakliyesininsaglamak üzere kasalı bir araç almış araç kullanması maksadıyla ve taşıma işlerinde yardımcı olmak üzere bir eleman alarak tarladan depoya veya manava ürünleri daha hızlı ve ekonomik taşıyor hemde urunlerin tazeliğini koruduğu için ziyan olmasını engelliyordu. Şoför Şahin ilk günden itibaren çalışkanlığı ile Hülya’nın takdirini kazanmıştı hem dürüst hemde çalışkandi şahin
Hülya Şahin’in caliskanligindan dolayı manava haftada bir kere uğramaya başlamış hesap kitap alım satım işleri Şahin’e kalmisti Şahin manavda çalışan Salim ile kendi isyerleringibi sahiplenmisti işyeeini.
Hülya yoğun iş temposundan sonra ürünlerin satışından memnundu.isyerininkapatirken Şahin ve Selim’e ödül olarak yemek ısmarlama teklifine her iki calisanda sevincle karşılayıp kabul ettiler ve Salih Usta’nın lokantasına gittiler.
Salih usta her zamanki sıcakkanli karşılamasını yaptinsioarisleeinalarak ayak üstü konustuktan sonra masadan ayrıldı.Hülya bu lokantaya her gelişinde değişik bir ruh hali ve değişik bir huzur buluyordu.
Siparişleri getiren Salih usta "Maşallah isleri büyütüp manav dükkanı qcmissiniz hayırlı olsun bereketli kazançlar olsun inşallah"dedi
Hülya Salih ustaya teşekkür ederek"ustam olması gereken buydu ürünler fazla olunca pazar tezgahi artık dar gelmeye başlamıştı hemmSalihbve Selim yardimcim olarak çok caliskanlar inşallah dükkanı dahada büyütür herkese kaliteli hizmet veririz"dedi Salih ustanın samimi temennileri içinde teşekkür ederek yemekleri yemeye başladılar.
Yemekler yenirlkenHülya, Şahin ve Selim iş yeri hakkında konuştular, ne kadar hızlı büyüdüklerini ve ürünlerin talebinin arttığını paylaştılar. Hülya, Şahin ve Selim’in işbirliği ve çalışkanlığına teşekkür etti ve işlerin bu kadar iyi gitmesine olan katkılarından dolayı minnettarlığını ifade etti.
Yemekleri yerken, sohbet daha kişisel bir hal aldı. Hülya, ailesinin dağılmasını,Evlerinden icra yoluyla çıktığını anne babasının ölümünü anlattı gizlerindolu dolu "Yani anliyacagınız Bern buralara tırnaklarımı kazıya kazıya geldim Rabbime bin sükür bana kazanç kapısı açıp namerde muhtaç etmed"dedi Şahin Hülya’yı dikkatlice dinlerken yemeğini yemedigininfarmeden Hülya"Şahin yemeğin sogumustur ye hadi benim çenem düştü sabaha kadar konuşurum yoksa "dedi
Şahin gülümsedi ve hakikaten soğumuş yemeğini yemeye devam etti.
Şahin Anne babasinin kücuk yaşta ayrılmasından sonra çocuk esirgeme yurduna yerleştirilmiş 18 yaşına kadar yurtta kaldıktan sonra kendi isteginile yurttan ayrılmış askerliğini yaptiktan sonra serbest meslek erbabı olarak nerde iş olursa çalışmaya başlamıştı en uzun çalışma süresi Hülya’nin yanındaki işi idi Yaşı Hülya ile ayniydı.
Şahin anlattıkça Hülya hayranlıkla izliyor ara ara konuştuklarını onaylıyor bazen gülüyor bazen ağlamaklı oluyordu.
Şahin ile konuşmak ona huzur vermişti isyerinde çalışmaktan konuşmaya ihtiyaçları olduklarını hatırlayıp her hafta bu yemek işini yapmalari kararı alarak lokantadan ayrıldılar.
Şahin Hülyayi araca bindirip köye doğru hareket ettiler.
Köy yolunda araç ile hareket ederken yolda aracın lastiği patlamış lastik patladığında Şahin’in yüzündeki endişe ve Hülya’nın hafif bir panik hissetmesine sebep olmuştu Ancak bu zorlukla başa çıkmak için birlikte hareket etmeye kararlılardı. Şahin’in lastik değiştiremeyeceğini anladıklarında, bir kilometre uzaklıkta ki köye yürümek tek seçenek gibi görünüyordu.
Hülya ve Şahin, yürüyerek köye gitmeye karar verdiler. Yolda yürürken sessizliği bozan Şahin, "Üzgünüm, bu durumdan dolayı," dedi,
Hülya, Şahin’e döndü ve onun endişeli yüzüne bakarak, "Sakın özür dileme, Şahin. Biz bir ekibiz ve zorlukları beraber aşarız. Ayrıca, bu beklenmedik mola da vardır bir hayır hem yanından geçip gittiğiniz bu köyü ziyaret etme fırsatı verdi," dedi ve ona gülümsedi.
Köye vardıklarında, Hülya ve Şahini Köy kahvesinde oturan muhtar Fettah Ağa’nın karşılamiştı otursugu masadan kalkarak "gençler hoşgeldiniz sefalar getirdiniz" dedi Şahin "Hoşbulduk kusura bakmayın yolda lastik patladı stepnede arızalı eljnizde stepne varsa emenet olarak versenizde yolumuza devam etsek "dedi.
Kahve sahibi Metin konusanlari duymuş aracın markasına göre stepne olamdigini ancak ertesi gün tamiri olacağını belirtmesi üzerine muhtarın önerisi üzerine geceyi köyde geçirmeye karar verdiler. Hülya ve Şahin, köyün huzur dolu atmosferinde, köylülerin samimi sohbetleriyle etkilendiler.
Muhtar Fettah ağa Hülya ve Şahin’i Konak evine yerleştirip.hayirlı geceler dileyip yanlarından ayrıldı
köy konaklama odasında tek oda olduğundan Hülya ve Şahin aynı odada yan yana idiler odada bir sedir birde kanepe bukunuyordu kanepeye Şahin sedire Hülya oturmustu birbirlerine göz ucuyla baktılar. Şahin, sessizce Hülya’ya yaklaştı ve onun elini sıkıca tuttu" tekrar özür dilerim Hülya bj olanların sirumlusu benim özür dilerim" diye defalarca özür diledi
Hülya, Şahin’in elini sıkarak ona bakarak, "Şahin. Ne olursa olsun, beraberiz ve zorlukları birlikte aşacagiz hem lastiklar bayagidir yipranmisti hata bende de var yeni stepne almak aklıma hiç gelmemişti ama Seninle bu anı paylaşmak, benim için değerli," dedi ve gülümsedi.
Bu zorlu anlar, Hülya ve Şahin arasındaki bağı daha da güçlendirmişti. İşte böyle zorlukların üstesinden gelmeleri, onların ilişkilerini daha da derinleştirmişti. Bu akşamın sonunda, birbirlerine olan sevgileri ve dayanışmaları daha da güçlenmişti
Hülya ve Şahin yorulduklarıdan uzandiklari yerde uyumak üzere iyi geceler dileyip yerlerine uzandılar ama her ikisininde uyku tutmuyordu.
Şahin bu gecenin hiç bitmesini düşünüyor bulunduğu ortamdan memnundu
Hülya aklında Şahine karşı hisleri olsada Sırrının varlığı ve o a olan duyguları ilk günkü gibi devam ediyordu.
Şahin kısık sesle "Hülya uyudun mu"dedi Hülya’nin "Hayır"demesi üzerine odanın ışığını yakan Şahin Hülyanin yanina gelip elini tutarak"Bu gecenin bir başlangıç olmasını ve hislerini artık saklama gereği duymayacami söylemek istiyorum seni seviyorum Hülya"dedi.Hülya Şahin’in bu duygularına karşılık şaşkın bir halde"ama"dedi."bana besledigin duygulari bilmiyordum"diyebildi biraz suskunluklarını koruduktan sonra Hülya Şahin’in tuttuğu elini çekerek "benim gönlümde biri var ona kavuşma hayali ile yıllarca avunuyorum luütfen anla beni ondan net bir cevap alamadan da benden birşey bekleme olurmu"dedi Şahin ne diyeceğini bilemeden "ben" dedi senden gelecek cevabı ömrümün sonuna kadar bekleyeceğim Hülya senin duygu ve düşüncelerine saygı duyuyorum.ama.insallah bir gün bana evet dersin"diyerek ışığı söndürüp yerine geçti.
Ertesi gün erken saatte kalkan Şahin, arabasının yanına giderek lastiği tamir ettirmiş ve hazır hale getirmişti. Ardından köy evine döndü ve Hülya’ya haber vererek yola çıkmaya hazır olduklarını söyledi. İkisi hafif bir kahvaltı yaptılar ve yolculuklarına başladılar.
Şahin, direksiyonun başında, Hülya ise yanında sessizce oturuyordu. Aralarında biraz gerginlik vardı, ancak aynı zamanda birçok duygu ve düşünce dolaşıyordu zihinlerinde. Her ikisi de bu karmaşık durumun sonunda ne olacağını merak ediyorlardı.
27’NCİ BÖLÜM SONU
(27/...)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.