ATEİSTLİK DEİSTLİK ÜSTÜNE
ATEİSTLİK DEİSTLİK ÜSTÜNE
Dinlere inancı olmayanlara, kısacası inanmayanlara “ateist” deniliyor.
Gogol Amca şöyle açıklar bu kavramı.
“Ateizm ya da tanrıtanımazlık, tanrının ya da tanrıların varlığına olan inancın yokluğudur. Bu fikirde olanlara ateist ya da tanrıtanımaz denir. Ateizm inanç koşullanmalarını, hayalî yaratıkları ve olayları reddeder. Ateist bakış açısıyla tanrının yanı sıra tüm metafizik inançlar ve tüm ruhanî varlıklar da reddedilir.”
Dinlere inanmayıp sadece bir yaratıcının olduğuna inananlara da “Deist” deniliyor.
Yine çok bilen Gogol Amca’nın açıklaması şöyle;
“Deizm veya yaradancılık, din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl, gözlem, sezgi gibi yollarla Tanrı’nın varlığına inanmasına dayalı bir felsefi görüştür.”
Herkesin inancı, kendine. Kendine de! Dünyada en çok insan ölümüne neden olan iki kavram var.
“Din ve Milliyetçilik”
Dünyada ekmek ve katık için savaş çıkmamış çıkarılmamış.
Ancak, dünyada birçok insan kendi inancı dışındaki bir inanca hoşgörüyle asla yaklaşmıyor. Amerika bile “Dinler arası diyalog” derken yine çıkarlarını düşünüyor.
Din ve milliyetçilik üzerinden çıkarılan savaşlar, birçok fabrikadan daha çok kar getirici olabiliyor, bazı ülkeler için. Haçlı seferleri kimleri zengin etmiştir?
*
Ben “Ateizm ve Deizm” kavramlarını 30 yaşıma kadar kimseden duymadım. Günümüzde alabildiğince artmış bu kavramları, dillendirenler az değil. Ateist ya da deist olduğunu hiç kimse gizlemiyor. Radikal bir Müslüman ya da dincinin en iyi bildiği, Ateistlere küfür etmek. Nedenini sorgulamak asla yok.
Günümüzde insanları dinsizliğe yönelten, dinleri red edecek duruma getiren nedir?
Bence, din gibi kutsal bir değerin siyaset içinde değersiz hale getirilmesidir. İnançların politikacılar tarafından siyasi malzeme olarak kullanılmasıdır. Toplumun en zayıf noktası dindir.
Bu kullanım iş alanlarında da var. Ticarette de var. Okullarda da var. Üst yöneticilerde de var. Okulu temizlememek için bahane uyduran hizmetlide de var. Allah için namaz kıldırırken maaş alan hoca efendide de var.
Bir insan işiyle inancını karıştırmasa olmaz mı? İnancıyla ahlakının birleştirip dürüstlük abidesi olsa olmaz mı?
Yıllar önce, bir kaymakam tanımıştım. Çalıştığım köye denetlemeye gelmişti.
Demişti ki;
“İmam efendi asla tuvalet temizlemez. Camiyi süpürmez. Boya badana yapmaz. Üzerine necaset bulaşan birisi, namaz kıldıramaz. Bu nedenle imam efendiler bu işleri yapmaz.”
Yapmasınlar efendim.
Aynı kaymakam okulda şöyle konuşabiliyor.
“Öğretmen Bey! Bu tuvaletlerin hali ne böyle? Dikkat edin. Temizletin. “
Öğretmen;
“Kaymakam Bey, hizmetlimiz yok. Temizlik malzemesi verilmiyor. Sobada yaktığımız odunları her sabah çocuklar evden getiriyo…”
Kaymakam,
“Kendiniz alın. Devlet size maaş veriyor. Gerekirse tuvaletleri kendiniz temizleyin! Eliniz mi aşınacak!”
Eeee öğretmen dediğin, boya badana yapar. Pencere siler. Sınıf süpürür. Odun keser. Soba yakar. Boru temizler… Necaset mi? O neymiş canım!
*
Gerçekten kaymakamın sözünü tutup, üstüne necaset değdirmeyen imamlar, artık camilerde on kişiyle namaz kılıyorlar. Birçok köyde, yüzyıllık tarihi camiler yıkılmış. 300 kişinin bile olmadığı köylere 3500 kişilik camiler yapılmış. Cami bahçeleri bakımsızlıktan çakırdikenleriyle kaplanmış. Tuvaletlerin durumu, İslamiyet’in temizlik anlayışıyla tezat oluşturmak için çok kötü kullanılıyor. Her Cuma günüde “Allah rızası için” para toplanıyor. Tuvaletlerde sıvı sabun yok!
Mesela, Çan ilçemizin Kumarlar köyünde bir yolun alt yanına yeni bir cami yapmışlar. Yolun üst tarafındaki tarihi camiyi de kaderine terk etmişler. Köyün gösterişli şatafatlı bir camisi olmuş. Cami yenilenmiş ama cemaat artmamış. Yazık!
Köylerde birer imam var. Varda hiçbirisi köylülerle barışık değil.
Camilerdeki imam hatiplerde, “Ateist ve Deistlerin” çoğalmasında katkısı olanların başında yer alıyorlar. Birçok imam Efendinin yaşantısı ve davranışları, icra ettiği görevle bağdaşmıyor.
Birçok imamın temel bilgileri yukarıdan dayatılan bir şablonun dışında değil. Birçok imam namaz kıldırmanın dışında bir önderlik vasfına sahip değil. Birçok imamın arkasında birçok kitap olsa da o birçok kitaplardan okuyan birçok imam yok. Memleketteki birkaç imamın değeri de birçok imamın arasında yok.
Ben şahsen iyi bir din âlimi bulursam peşinden asla ayrılmam. Ancak, sarığı dışında kafası boş imamlarla bir masada oturup içi boş kurabiye yiyip üç şekerli çay bile içmem.
Ben bu imamlık müessesinin insanları dinden uzaklaştırdığına inanan birisiyim. Zira yapılan istatistikler bile imamları, güvenilir meslekler listesi içinde göstermiyor.
Hele günümüzde balığın baştan koktuğunu düşünürsek, kuyruk hiç işe yaramıyor.
Tolum içinde insanlar arasında o kadar çok kıssadan hisseler var ki, imamları yerden yere vuruyor. Bazılarını yazacak olsam, beni taşa tutarlar. Oflu İmam’ın yaptıkları hiç kalır bu hikâyelerin yanında.
Bu toplum durup dururken “Abdestli kapitalistler” lafını ortaya çıkarmadı.
Abdestli kapitalistlerin, din anlayışı bu toplumun ahlakının yerle bir etmiştir. Elde din kalmış, ahlak tükenmiştir.
Son yaşadığım bir olayda, bir imam elime bir zarf tutuşturdu. Akrabamın ölümünde mevlit okuyan ve cenazeyi kaldıran imam, verilen parayı iade etmişti. “Ben bu işler için para almam. Mevtanın çocuklarına selam söyle bu zarfı veriver” demişti.
Şaşırdım. Zarfı açtım. 200 lira vardı. Ölenin oğluna verdim. Durumu izah ettim. Diğer imamlar zarfları almıştı. Cenazelerde en çok parayı da yıkayanlar, okuyanlar bir de mezar kazıcıları alıyordu. İlk defa bir imam para almıyordu. Bu benim için çok manidardı.
“Ben bu işler için zaten maaşımı alıyorum” demişti bana.
Ben bu imamı herkese anlatırım. Kimse engel olamaz. Adını içimde saklı tutarımda…
“Karpuz tarlasına giren imamla manda” hikâyesini kim uydurdu? Kim bu manda seven, iman sevmeyen zatı muhterem?
Şu “Ateistlik ve Deistlik” meselesini birde siz gözden geçirin hele.
Kimlerdir bu insanları dinden imandan çıkaranlar!
“Ateistler ve Deistler” niye gün geçtikçe artıyor?
Şuayip ODABAŞI
YORUMLAR
Valla kusura bakmayın ama ben otuz yaşına kadar duymadım, duyduğumda da gooogle amcadan duydum demişsiniz. Hiç enrelektüel bir gerekçe değil, söylemiş oluyorum.. bilgi, bilinç, fikir gibi bir dizgesel süreç gerekiyor.