- 341 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KANKİLER ( 18 )
KANKİLER ( 18 )
Nil’in arabası, gelinlikçi mağazasının önünde durunca, Nazlı hemen dışarı çıkarak-
hoş geldiniz diyerek, güler yüzle karşıladı.Hep birlikte, içeriye girdiler.
... Nazlı , maşallah burası çok değişmiş çok güzel olmuş.
... Teşekkür ederim Şengül abla , sayenizde.Nil hemen söze girdi.
... Bu kadar alçak gönüllü olma tatlım. bu değişiklik senin eserin.
... Esas alçak gönüllü olan sensin Nil.Sen olmasaydın, bu işler olmazdı.Sana karşı mahcubum.
... Aşkolsun Nazlı bir daha böyle bir şey duymak istemiyorum.üzülürüm sonra.
... Ayşe araya girdi.Sevgi kelebeğim doğru söylüyor Kanki.Nil’i daha tanıyamadın’mı? Alışman lazım artık.
... Nil benim işlerim çok,sohbete doyum olmaz, benim gitmem lazım. hadi size kolay gelsin.
... Aşk olsun şengül abla ,bari bir şeyler ikram etseydim.
... Daha çok gelirim Nazlıcığım.Kankin omuzuma yeni bir yük ekledi.Öğrenci yurdu Bir senede bitecek diyor.
... Nil tatlı, tatlı gülüyordu. Şengül abla bu özel bir iş, senden başkasına güvenemem.
... Sevgi kelebeğim, her şeye tamam , ama bir senede bu yurt bitmez. 300 kişilik yurtan bahsediyoruz.
kışın işler yazın’ki gibi ilerlemez.
... Tamam Şengül abla, istediğin gibi olsun da, bir kaç ay geç olsun.
... Şimdi rahatladım.hadi hoşça kalın görüşürüz. Şengül gittikten sonra Nazlı sordu.
... Yeri gördünüzmü Nil?
... Gördük Nazlıcım,anlaştık ,gidip tapuyu bile aldık. Şengül abla hemen projeyi çizdirip gerekli-
işlemleri başlattıktan sonra temeli atarız. Nasıl Ayşeciğim. yeri beğendin’mi?
... Evet çok uygun , yüksek okullara çok yakın. Bence inşaata başlamadan önce, arsanın etrafına-
şimdiden ağaç dikelim. Yurt binası bitene kadar, ağaçlarda biraz büyür.
... Senin, düşüncene, zekana hayranım Ayşe. Sen merak etme. şimdi teknoloji gelişti, internetten-
araştırıyorsun.istediğin ağaçları, böyle kökünden söküp, getirip, dikiyorlar.Yur dışından bile-
sipariş verip buraya uygun değişik ağaçları alıp getirebiliriz.Ben yurdun ismini şimdiden düşündüm.
Yurdun adını Ayşe hatun, öğrenci yurdu, koyalım. nasıl fikir. Ayşenin gözleri dolmuş ağlayacak gibiydi.
... Bu haksızlık sevgi kelebeğim.Nazlı Nil’e baktı. İstersen oylama yapalım Nil.
... Peki oylama yapalım. ben şimdi, Aytekinle, Özgürü arayayım. Kafede buluşalım.Hem oylama yapalım,hemde-
bol bol sohbet ederiz.
... Ben gelmesem olurmu Nil, ya müşteri gelirse, zaten bir müşterim provaya gelecek.
... Hayatta olmaz Nazlıcığım. Biz antalyada ,tatil yaparken sen burda çalışıyordun. Seni hep yanımızda-
görmek istedik. Bizi kırma, bak iki tane eleman var. onlar hallederler, eğer önemli bir şey olursa-
ben seni hemen getiririm.
15 dakika sonra üç kanki kafe de oturmuş Aytekinle, Özgürü bekliyorlardı.
... Nerde kaldı bunlar acaba izin alamadılarmı?
... Ne o Şeker kız, amerika seyahatini iptal ettik. Antakyaya kayıt yaptırdın. Artık hem antakyada hemde-
burada bol ,bol görüşürsünüz.bu kadar hasret özleme ne gerek var.Antakya bir saatlik yol. Sabah erken-
arabaya binsen, kahvaltıyı annen, babanla birlikte yaparsın. Haksızmıyım Nazlı.
... Haklısın Nil, ama sen onu Ayşenin kalbine sor.
... İnşallah Allah sizin gönlünüze göre birini karşınıza çıkarır, aşık olursunuz.Yürekten istiyorum.
Ayşenin yine gözleri dolmuş ağlayacak gibiydi. Kafenin önünde, arazi tipi lüks bir araç durunca hepsi-
birden o tarafa baktılar.Arabadan özgürle, Aytekin indi. ikisininde gözlerinde siyah gözlükler vardı.
... Kafeden içeri girip, masaya doğru gelirken. ayşe şaşkınlık içerisinde konuştu
... Aman Allahım Aytekinin ayakkabılarına bakın!! herkes Aytekinin ayakkabılarına bakıyordu. Aytekin bir-
ayağına sarı, bir ayağına, kırmızı spor ayakkabı giymişti.Masaya gelince selam verdiler.
... Aytekin hemen ayakkabılarını çıkarırmısın? Aytekin şaşırmıştı.
... Ne oldu sevgi kelebeği, beğenmedinmi?
... Evet beğenmedim. Sana yakıştıramadım.Aytekin cevap vermeden spor ayakkabılarını çıkarıp masaya oturdu,
... Nil garsona işaret etti. Devamlı geldikleri için kafenin bütün personeli onları tanıyordu.
... Arkadaşıma giyecek bir şeyler bulabilirmisiniz. Bir de şu yerdeki ayakkabıları içine koymak için-
bir poşet istiyorum. Garson giderken Nil Aytekine baktı.
... Aşk olsun Aytekin. Beni üzdün. Benim arkadaşım böyle bir saçmalık yapmaz.
... Ben galatasaraylıyım Nil. yeni bir tarz, bir imaj yaratmak istedim ne var bunda.
... Evet çok güzel bir tarz bulmuşsun Bay tekin. Her kes beğenebilir ama ben hariç. benim arkadaşım böyle bir tarz-
giyinemez. Bari kulağına küpe tak, saçlarınıda kız gibi uzat. kombini tamamlarsın. Özgürcüğüm sen böyle-
giyinip, dışarda gezermisin?
... Tabi gezemem,Ben söyledim, Milletin dikkatini çeksen ne olacak,kimi güler, kimi soytarıya bak der. Kimisi. Neyse.
... Bu sırada, garson elinde pembe bir naylon terlikle geldi.
... Nil hanım, sadece bunu bulduk. temizliğe gelen bir bayan var onun terliği.
... Aytekin giy bakalım şu terliği . Aytekin terliği giydi, terlik 37 numara olduğu için ayağının yarısı-
dışarda kalmıştı. Hepsi Nil hariç gülmeğe başlamıştı.Aytekin poşeti alıp,ayakkabılarını poşete koydu.
... Pembe terlik, ayağına küçük geldi ama yinede tarzın güzel Aytekin.
... Abartıyorsun Nil sana saygım sonsuz ama, alay etme lütfen.
... Alay etmiyorum Aytekin gerçekten yaptığın beni üzdü. Dost acı söyler demişler. Neyse hoş geldiniz.Dışardaki-
güzel araba kimin?
... Kenan abimin,eskisini sattı, bunu aldı.
... Hayırlı olsun. Hemen el koymuşsun bakıyorum.
... Başka araba yoktu, sen çağırınca abime söyledim, o da tamam al git dedi.
... Nasıl gidiyor işler? İşler iyi gidiyor ama, benim işim iyi değil. Motor bölümüne verdiler beni, yağ pas, kir-
içinde çalışıyorum. Baksana ellerime rengi değişti.
... Özgür senin işler nasıl?
... Benim iş masa başı. bigisayar, çizim, Ama en zor statik hesaplamalar.
... Özgür daha okula başlamadın bile, okula başlayınca bu zor dediğin sana çerez gibi gelir. Bak Aytekinin bir -
sözü var.Kolayı herkes yapar. Ben zor olanı severim der.Bu sırada Nil’in telefonu çaldı.
... Alo. Hayırdır Şengül abla. İyimisin sesin kötü geliyor.
... Nil Bizim Atatürkçü düşünce derneğine üye olan Sanem öğretmen var ya.Onun eşi savcı, Muharrem bey kaza geçirmiş.
arabayla bir olay yerinden dönerken bir minibüsle çarpışmış. Ben araştırıyorum acil RH negatif (B) taze kana-
ihtiyaç varmış.
... Tamam Şengül abla, durumu nasılmış?
... Sanem öğretmen çok üzüntülü ağlıyordu, soramadm.Kendisi şu an hastanede.
... Şengül abla, ben şimdi hastaneye gideceğim. hemen araştırırım . Hastanede görüşürüz.
Nil hemen ayağa kalktı çantasını omuzuna taktı. Ayşe hemen sordu.
... Ne oldu NİL bize birşey söylemeden mi gidiyorsun?
... Kusuruma bakmayın,telaşa kapıldım. Bir ablamızın eşi kaza geçirmiş, şu an hastanede acil kana-
ihtiyaç varmış. Ben sizi sonra arar bilgi veririm. Özgür sordu.
... Kan gurubu nedir uyarsa yardımcı olurum.
... Kan gurubu, RH negatif (B)
... Aytekin hemen cevap verdi. Benim kanım uyar. Bende aynı guruptanım. Hemen gidelim.
Özgürde ayağa kalktı, bende geliyorum. üçü birlikte kafeden çıkıp gittiler.
... Neden gülüyorsun Ayşe?
... Allahım sen affet, hiç güleceğim yoktu. Aytekine dikkat ettinmi? Küçük pembe lastik terliklerle-
ayağının yarısı dışarda nasıl gidiyordu.
... KANKİ sen var ya, şeytansın. o telaşta çocuğun ayaklarına’mı bakıyordun? Kız yeter gülme, kalkar-
o tatlı gamzelerini ısırırım sonra.
... Bak kanki sana bir sır vereyim,aramızda kalsın. Nil yeşil ışık yaktı.
... Ben bir şey anlamadım Ayşe, biraz daha açık konuşurmusun?
... anlatayım komşu Kızı. Biliyorsun hislerim kuvvetlidir. Nil bence Aytekine karşı bir şeyler hissediyor.
... Nerden anladın Komşu kızı?
... Allahım sana şükürler olsun, dileğim gerçekleşiyor. Olaylara ilk baştan beri baksana Nazlıcım.
Pikniğe gittik, yılan soktu, Aytekin yanında, Nil’i kaçırdılar fidye için Aytekin yanında,Can’ı dövdüler-
Nil çok üzülüp Arsuza gitti, teknede yanında kim var Aytekin, Aytekin kavga yaptı ,karakola düştü-
yanında kim var Sevgi kelebeği. Nil antalyaya gitti. Yanında kim var.Baytekin. Yüce rabbim bu iki güzel-
kalbi bir birlerine yavaş yavaş yakınlaştırıyor. Az önce şahit oldun. benim arkadaşım, böyle bir saçmalık-
yapmaz. Her kes beğenebilir, ama ben üzüldüm dedi. BU ne demek seni önemsiyorum, sana önem veriyorum demek.
İşin özü seni beğeniyorum, kalbimde sana karşı bir şeyler hissediyorum demek.Bence Nil Aytekini deniyor.
Görmedinmi ayakkabıları çıkart deyince. tek kelime etmeden,hemen çıkardı.Bak şu masaya yazıyorum bu işin-
sonu çok güzel olacak. demedi deme.
... Ayşeciğim vallahi ömürsün. Çok yeteneklisin, çok güzel hikaye yazıyorsun. Aslında senden iyi bir romancı olur.
... Belki ilerde anılarımızdan esinlenip bir roman yazabilirim.
... Olan bizim yapacağımız, oylamaya oldu.ne güzel bir oylama yapacaktık. Güme gitti. Ben sana oylamanın sonucunu -
olsaydı ne olurdu söyleyeyim. En başta Özgür kabul ederdi bir. Nil zaten ismi kendisi buldu iki. Aytekinde-
Nil ne derse evet derdi, oldu üç. Bende evet derdim dört. sende mecbur evet derdin beş evetle, Ayşe hatun-
kız öğrenci yurdu olurdu.
... Nazlı ben çok değiştim. Nil benim hayatımın tam orta yerinde. Aklıma geldikçe ona dua ediyorum. Allahım onu hiç-
üzmesin, bütün işleri güzel gitsin.Allahım onu sevenlerine bağışlasın.Ona sağlıklı uzun ömür versin.
... Amin Ayşeciğim Amin. Hep beraber birlikte, ayrılmamamızı nasip etsin.
Nil ve özgür, ameliyathanenin, kapısında bekliyorlardı. Kapının önü çok kalabalıktı. Muharrem beyin, iş -
arkadaşları, yakınları içerden gelecek bir haberi bekliyorlardı.Nil Sanem öğretmeni teselli etmeğe uğraşırken-
Şengül geldi.
... Geçmiş olsun Sanem abla durumu nasıl.
... Ameliyat devam ediyor, bekliyoruz. ama şoförü kurtaramamışlar, vefat etmiş.
... Başınız sağ olsun. Kan buldunuzmu?
... Nil’in bir arkadaşı içerde,kan veriyor. Şengül Nil’e baktı.
... Kim kan veriyor Nil.
... Aytekinin kanı uyuyormuş, şimdi içerde kan veriyor.
Bir saat sonra, Nil’in arabası, kafenin önünde durdu. Nil, Aytekin, Özgür, Nazlıyla Ayşenin masasına
yaklaşırken, Ayşenin gözü ister istemez yine Aytekinin ayağına takıldı. Aytekinin ayağında, yeni bir -
ayakkabı vardı. Nazlı hemen sordu.
... Çok merak ettik, ne yaptınız Nil, vaziyet nasıl.
... Nasıl olsun, Aytekin kan verdi.Ameliyat iyi geçti diyorlar.Başında çarpmadan dolayı kırık varmış-
sıkışmadan dolayı ayağında da kırık varmış. Ama şoförü, vefat etmiş. Nil garsonu çağırıp tekrar-
Kahve söyledi. İşte böyle arkadaşlar. Beş dakika sonra başımıza ne geleceğini bilemeyiz. Allah-
hepimizi, kazadan beladan korusun. Ayşe dayanamadı sordu.
... Aytekin yeni ayakkabın çok güzel hayırlı olsun, senmi seçtin?çok zevkliymişsin.
... Yok canım ,sağ olsun Nil aldı. Gelecek sefere, saçlarımı siyah beyaza, boyatırım, Nil bana bir -
ayakkabı daha alır. Nil tatlı tatlı gülüyordu.
... Yok canım bu sefer sana peruk alırım.Tatlı tatlı kahvelerini içip sohbet ederlerken-
Nili’in aklına bir fikir geldi.
... Arkadaşlar, düşündümde, herkes başından geçen unutamadığı ilginç bir anısını anlatsın.
Önce kim başlamak ister. Herkes bir birine bakınca Nil madem her kes birbirine bakıyor, önce ben-
anlatayım. iki sene önce, arsuz açıklarında, dalıyorum, kayaların oyuklarında balık ararken-
Birden kayaların içinden büyük bir kaya balığı çıkıp önüme geldi. Hani antalyada vurduğum büyük-
kaya balığının iki misli, yani 20 veya 25 kilo. Zıpkının, ucuyla, balığın arası bir metre kadar.
aniden önüme çıkınca korktum. O bana bakıyor ben ona. sıkmağa kıyamadım. Öce arka arka biraz gitti-
sonra tekrar gelip önümden geçip uzaklaştı.Ben şaşkın,şaşkın bakarken tekrar dönüp yanıma gelip durdu.
elimle Hafifçe dokundum, biraz uzaklaşıp tekrar geri geldi. Sanki beni sev der gibiydi.Tekrar elimi uzatıp-
biraz okşadım. hiç hareket etmeden duruyordu.Karnı baya,şiş olduğu için, dişi olduğunu anladım.İçimden-
vurmak gelmedi, sessizce uzaklaştım. Haftada bir gün aynı yere dalışa gittim. her gittiğimde beni görünce-
kayaların arasından çıkıp yanıma geliyordu . Bende yavaş dokunuşlarla onu seviyordum. Bir gün yine -
gidişimde, yanıma geldi zayıflamıştı. Yumurta bıraktığını anladım. Bu onu son sevişimdi bir daha onu-
hiç göremedim. Bir gün onun videosunu, size gösteririm.Tepe kamerama kaydetmiştim.İnanılmaz bir şeydi-
arada bir aklıma gelince seyrediyorum. Aytekin balıklama söze girdi.
... Bence o balık sana aşık olmuştur Nil. Özgür dayanamadı.
... Kanki balık dişiymiş, erkek olsaydı belki dediğin olurdu,
... Kanki dişi olsun belki Nil’e aşık değilde hayran olmuştur. Olamazmı?
... Hadi bakalım,ben anlattım, şimdi sıra kimde? Bakıyorum kimseden ses yok. Aytekin o zaman sen anlat.
... Vallahi aklıma ilginç bir anı gelmiyor. Nil senle beraber kaçırılma olayımız var.
... Olmaz onu zaten hepimiz biliyoruz. Başka bir şey olsun.
... Ben 4 yada 5 yaşlarında falandım. Misafirlikten eve dönerken, annem babama demişki, şurdan biraz-
çerez alalım. Babam yolun kenarında durup, annem ve abimle dükkana girmişler, ben arabada kalmışım.
onlar dükkana girince, nasıl yapmışsam, kapıyı açıp arabadan inip ,dükkanların vitrinlerine baka baka-
yürümeğe başlamışım. Sonra bir oyuncakçı dükkanının vitrininin önünde, durup oyuncakları seyretmeğe,
başlamışım.dükkanın sahibinin dikkatini çekmiş. Gelip beni alarak dükkanın içerisine geçirip oturtmuş.
Tabi adam adımı soruyor, annemi babamı , oturduğum yeri falan soruyor, benim gözüm vitrindeki oyuncak-
arabalarda. Adam sonunda mecburen polisi arayıp, kayıp, küçük bir küçük çocuk buldum, gelip alın diye-
haber veriyor. Tabi bu sırada annemle babam, abim arabanın yanına geliyorlar, çocuk yok.Telaş-
içinde beni arıyorlar. Ara sokakları falan arıyorlar. Polis gelip beni, karakola götürüyor.Elime-
ağlamayayım diye büskivi veriyorlar.Ben karakolun içinde, ordan oraya dolaşıyorum. Beni bulamayınca-
annem korku ve üzüntüden ağlarken birden bayılıyor. Babam çaresiz karakola bildirmeğe geliyor.Annem-
arabada halsiz abimde yanında. Babam kara kola girince beni görünce şok. Aytekin gel oğlum babaya-
diye beni kucaklamak istiyor, ben ağlayarak kaçıyorum. Polis babama soruyor, beyefendi bu çocuğun-
sizin çocuğunuz olduğundan eminmisiniz. Bakın çocuk sizi görünce ağlayıp, kaçmağa çalışıyor. Babam-
mecbur arabaya gidip annemi getiriyo. Ben annemi görünce, hemen koşup kucağına atlıyorum.Ben bazı -
yerleri hayal meyal hatırlıyorum ama, annemle babamın anlattıkları böyle. Nil Özgüre baktı.
... Hadi özgür sıra sende.
Ben dördüncü sınıfa gidiyordum.Bizim evin bitişiğinde, güzide teyzelerin evi var. Bahçe duvarlarımız-
Bitişik. bir sürü meyve ağacı var.Yazın 15 günlüğüne Rize’ye Ayder yaylasına, akrabalarının yanına-
tatile gittiler. Bir gün duvarın üzerine çıkıp oturdum. Şeftaliyi koparıp yedim. tüysüz sulu çok-
güzeldi. Bizim bahçemizde de şeftali ağacı var ama tüylü ve onlarınkinden biraz küçük. Hoşuma-
gidince, arka arkaya üç tane yedim.tabi bizim evdekilerde beni görmüyor. Güzide teyzeler gelene kadar-
bir kaç defa daha duvara çıkıp yedim. Sonra Güzide teyzeler tatilden geldiler. Bir gün sonra ben-
balkondayken ,Güzide teyze bana seslendi.
... Özgür biz tatildeyken, bizim bahçeye girip şeftaliyİ Koparmışlar sen gördünmü dedi.
... Vallahi ben görmedim, Güzide teyze dedim. Ertesi gün annem , hoşgeldiniz demek için Güzide-
teyzelere gitmişti. Yarım saat kadar sonra Annem Özgür beş dakika buraya gelirmisin diye beni-
çağırdı gittim, beni bir odaya geçirdiler. Baktım ekranda ben, Oturmuşum duvarın üzerine-
Keyifle şeftali yiyorum. Meğerse evin dışındaki kameralar, beni çekiyormuş. Öyle bir -
utanmıştım ki, hemen koşarak eve kaçtım. Sonra annem elinde bir tabak şeftaliyle geldi.
Özgür bunu güzide teyzen sana gönderdi. afiyetle yesin dedi. Ama özgürcüğüm bir daha sakın yalan-
söyleme. Güzide teyzen sana kızmamış, aksine şaka yapmış dedi.
Nil Nazlıya baktı, Hadi Nazlıcığım sıra sende.
Nazlı bir iki yutkundu, anlatacağım ama kızmak gücenmek yok tamammı diyerek sözlerine başladı.
... Ben 7’inci sınıfa gidiyordum, sömestri tatilinde, Kadir abim askerden izinli bize gelmişti.
Bir gün , annem, babam, Kadir abim, birlikte alış veriş yapmak için çarşıya gittiler. Evde kız
kardeşim ilayda ile ben kalmıştık. Ben Kadir abimin yattığı odaya girip , elbise dolabının en-
üstünde, saklı duran ,silahını alıp salonda televizyon seyreden kardeşim İlaydanın yanına-
gelip tabancanın namlusunu ilaydaya doğrulttum. Göya şaka yapacaktım.İlayda korktu abla yapma-
şeytan doldurur dedi. Ben önce tedbir amaçlı namluyu tavana doğru tutup tetiğe bastım. tetik-
kıbırdamadı. Bak ilayda , zaten tabanca bozuk, tetik kıbırdamıyor dedim. Daha sonra-
bakarken, tabancanın yanında ufak bir kol gördüm.Aşağı yukarı indirip çıkardım. Tekrar tabancayı-
ilayda’ya doğru tutarken, ilayda abla yapma dıye salondan kaçıp gitti. Bende namluyu, pencereye-
doğru tutup, tetiğe bastım. Cam büyük bir gürültüyle tuz buz oldu, korkudan şaşkın dona kaldım.
korkudan titriyorum, elimden tabanca yere düşmüş, kulaklarımda bir çınlama var, ses falan duymaz-
oldum. Her kes meraktan balkona, pencereye çıkmış meraklı gözlerle bizim eve bakıyor. Sonradan-
duyduk mermi camdan çıkıp karşıkomşunun, balkon duvarındaki klimaya isabet etmiş, Allahtan balkonda-
birisi yokmuş bir kaza olabilirdi. Ne yapayım o andaki biraz merak birazda cahilliğin verdiği-
cesaretten dolayı, bir hata işledim. Kardeşimi veya balkonda duran birini vurabilirdim.
Nil ayşe’ye baktı Haydi şeker kız, anlatma sırası sende.
... İnanın aklıma anlatacak bir şey gelmiyor. Aklıma evimizin yanması geliyor ama onu zaten hepiniz-
biliyorsunuz. Ne anlatsam ki. Biraz düşüneyim bakayam belki aklıma gelir. Sonra anlatsam olurmu?
Nazlı hemen araya girdi. Ayşenin yerine küçük bir anektod anlatayım size-
... lise bire yeni başlamıştık. Ayşenin babası, Halil amca , dediki. Kızım sizi hatır gönül için-
kontenjandan okula aldılar. Çok çalışın, benim yüzümü kara çıkarmayın. Biz Ayşeyle birlikte
okuldan çıkıp, çanta sırtımızda yürüyerek eve gidiyoruz. ama nasıl gidiyoruz. Ayşenin sırtında çanta.
elinde test kitabı bir kalem. yolda giderken test çözüyor. Ben tabi sinirleniyorum. Ayşe arkada kalma-
ayşe önüne dikkat et falan uyarıyorum. Bir gün yine yolda yürüyoruz. Ayşe yine elinde kitap, test-
çöze , çöze berabar yürüyoruz. Karşıdan, genç bir abi geliyor. belliki işi acele, hızlı adımlarla -
yürüyor. Ayşe biraz sağa doğru adamın önüne doğru kaydı. Adam fark edince, ters tarafa öneldi.
Bu sefer ayşe, tekrar adamın yöneldiği tarafa kayınca çarpıştılar. Adam durumu gördüğü için,Ayşe yere
düşmesin diye elleriyle tutup kucakladı. Ayşe korku ve şaşkınlık içinde adama bakarken. Genç adam espiri olsun
diye Kollarını, yana açarak yüzüğünü gösterdi.
... Afedersiniz bayan ben evliyim dedi.
Herkesin neşesi yerine gelmiş Ayşenin düştüğü duruma gülüyorlardı. Tatlı tatlı, sohbet ederlerken-
kafeye İki bayan girerek, masalarına doğru gelip selam verdi. Özgür hemen ayağa kalktı.
... Hoş geldiniz İsabella hala, sizi tanıştırayım. Özgür teker, teker hepsini tanıştırdı.Ayşenin yüz ifadesi-
Birden değişmişti. Özgürün halasının kızı, Elisa çok güzel gösterişli, modern giyimli,zarif bir kızdı.
Gözleri Özgür gibi mavi gözlü, kumral, sarı saçlıydı.Ayşe dikkatle Elisayı ve annesi İsabella’yı süzüyordu.
İçine ister istemez bir sıkıntı çökmüştü.Özgürü kaybetme duygusuna kapılmış, ne yapacağını ne edeceğini-
bilemiyordu.Herkes konuşup, gülerek muhabbet ederken Ayşe sadece konuşmaları dinleyip,seyrediyordu.
elisa ayağa kalkıp müsade isteyerek lavaboya gidince.bir kaç dakika kararsız bir halde düşündükten-
sonra yerinden kalkıp, lavaboya gitti, Elisa, aynanın karşısında makyajını tazeliyordu.Ayşe bir kaç-
dakika sessiz kaldı ne diyeceğini, ne yapacağını şaşırmıştı. Elisa tatlı ve kibar bir şekilde, Ayşeye
baktı bir şey söyemek istediğini ama çekindiğini farketti.
... Ayşe çekinmeden bana her şeyi sorabilirsin.
... Önce tekrar hoş geldin Elisa, seni tanıdığıma çok memnun oldum. Özgür senin hakkında bana bir şeyler-
anlattı.
... Umarım hakkımda kötü şeyler söylememiştir.
... Yok canım aksine güzel şeyler söyledi.
... Özgürü çok severim. benim için farklı bir yeri var.
Ayşe korkuya kapılmıştı. Özgürü kaybetme korkusuyla yüzü kızarmış elleri ayakları titremeğe başlamıştı.
... Kutlarım seni Ayşe üniversite sınavından yüksek puan almışsın. Biz Özgür’le dün akşam saat iki buçuğa
kadar oturup sohbet ettik. Senin canını sıkan bir şeymi var? üzgün gibisin?
... Yok canım, iyiyim. her zamanki halim.
... Hiç rol yapmana gerek yok Ayşe.Zaten yapamıyorsun. İçeri girer girmez, neden geldiğini anladım. dayım beni-
Özgürle evlendirmeyi düşünüyormuş, yengem söyledi. Ama ben yengeme, küçüklüğümden beri İstanbulda
beraber büyüdüğümüz, hatta evlerimiz bile yan yana olan bir genci, daha doğrusu Bahadırı seviyorum dedim.
Özgürün seni anlattığı kadar varmış. Düşündümde, ben üniversiteyi yüksek puanla kazanmış olsam, ve de-
Amerikada okumak şansım varsa, sevdiğim genç için bu imkandan vazgeçermiyim. Uzun, uzun düşündüm.
Ben olsam giderdim. Böyle bir fedakarlığı yapmak çok zor. Özgüre söyledim. ben bu kızı tanımıyorum ama-
sakın ola başkasının sözüne kanma , kalbinin sesini dinle dedim. Ayşe beklemediği böylesine güzel konuşma-
karşısında, gözleri doldu, ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
... Ayşe seni daha iyi tanımak isterdim ama iki gün sonra gidiyoruz. iki gün sonra okullar açılıyor.
gelecek sene inşallah daha çok zamanı birlikte geçiririz. Ah tatlım, lütfen ağlama, gel sana bir-
sarılayım.İnşallah, bu sevgi bu aşk, ilerde tamamına erer mutlu olursunuz. Elisa Ayşeyi kollarıyla -
sarıp, kucakladı. yanaklarından öptü.Ayşe’nin kaybetme korkusu bir anda mutluluğa dönmüş, o da mutluluk-
içerisinde, İsabella’yı öpüyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.