- 361 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Siyonist İsrail Zulmüne Karşı Birlikte Mücadele Etmeliyiz
Siyonist İsrail, emperyalist Amerika ve Avrupa’nın desteğini aldığı için hiç çekinmeden topraklarını işgal ettiği Filistin’in halkına kadın, çocuk, yaşlı, sivil diye ayırt etmeden yetmiş beş yıldır her türlü zulmü yapagelmiş, bugünlerde bu zulümlerini daha da artırmışlardır.
Öncelikle bir çok ülkenin halkları hangi inançtan olurlarsa olsunlar tepkilerini göstermişler ve göstermeye devam etmektedirler. Türkiye’miz bu konuda öncülerdendir. Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul da düzenlenen 1,5 Milyon İnsanımızın katıldığı ve Cumhurbaşkanımızın hislerimize tercüman olan konuşması takdire şayandır. İnanıyorum ki her türlü maddi manevi destek verilmekte, çözüm sağlanamaz ise oluşturulacak bir askeri güç ile Birleşmiş Milletlerde alınan kararların gereğini yapacağımıza inanıyorum. İsrail yenilecek Netanyahu ve ekibi savaş suçlusu olarak mutlaka yargılanacaklardır. Başkenti doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti mutlaka kurulacaktır.
Haklarını teslim etmemiz gerekir ki, İsrail içinde, Amerika da Siyonist olmayan Yahudiler Siyonist İsrail devletinin yaptığı zulümleri kabul etmediklerini acilen Gazze işgalinin durdurulması gerektiğini haykırmaktadırlar. Bunlar insanlık adına güzel gelişmelerdir. Umarım artarak devam eder ve olumlu sonuçlara vesile olunur. İçinde birazcık vicdanı olan insanlar ellerinden gelen yardımları acilen yapmaları gerekir. Yeryüzünde artık sevgi, hoşgörü, adalet hakim olsun. Yüzümüzden tebessüm ağzımızdan dua noksan olmasın. Yarınlarımız da barış, huzur ve mutluluk hayatımıza hakim olsun. Çocuklar, kadınlar, ihtiyarlar, siviller ölmesin.
Esasında İsrail’in yaptığı tam anlamı ile vahşettir, eşkıyalıktır ve zulümdür. Bu güne kadar yaptıkları Zulümlerin sonucunda hiçbir yaptırımın yapılmaması, Dünya Ülkeleri tarafından seyirci kalınmış olması, İsrail’i daha da cesaretlendirmiştir. Lanetli Siyonistler; Gazze deki Müslümanları dünyanın iki yüzlü sahte bakışlı insanlarının gözleri önünde hiç çekinmeden vahşice öldürerek zulümlerine devam etmektedirler.
Günümüz Müslümanlarının en çok ihtiyaç duydukları konulardan birisi, beklide en önemlisi, birlik ve beraberliktir. Birlik ve beraberlik ruhunu kaybeden toplumlar, ülkeler her şeylerini kaybetmek zorunda kalırlar. Fertleri birbirine düşmüş milletler, yok olup gitmeye mahkûmdurlar. Tarih bunun en büyük şahididir. Dinimiz İslâm, birlik, beraberlik, kardeşlik hukukunu emretmiş, fitne ve tefrikanın da son derecede tehlikeli olduğunu da açıkça belirtmiştir. Her birimiz elimizden gelen maddi ve manevi unsurlarımızı seferber ederek, Gazze’deki Siyonist İsrail işgalini durdurmak için çalışmalıyız.
Yeryüzünde cereyan eden bütün olumsuzlukların Müslümanların aleyhine olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Dünya’nın birçok yerinde yapılan zulüm, işkence, vahşet, kan, gözyaşı vb. olumsuzlukların hemen hemen büyük çoğunluğu Müslümanların yaşadıkları coğrafyalarda, Müslümanlara reva görülmektedir. Bu yaşanan olumsuzlukları görmemek için kör, duymamak için sağır ve anlamamak içinse akılsız olmak lâzım gelmektedir. Birlik ve beraberliği koruduğumuz sürece başarılı olmamız kaçınılmaz olacaktır. Riyakâr batı, Dünya’nın birçok yerinde zulümler yapmakta kendilerinin dışındakileri insan olarak bile görmemektedirler.
Siyonist İsrail vahşetine insanlığın büyük çoğunluğu 120 ülke karşı çıkmaktadır. Bu birliktelik sonucu vahşet mutlaka durdurulmalıdır. Ayrıca ben bir fert olarak ne yapabilirim diyenlere öncelikle İsrail mallarını alıp destek olma diyorum. Sonra Gazzeli mağdur kardeşlerimize maddi gücümüzün yettiği kadar maddi destek yapmalıyız. Bu savaşa karşı çıkan devletlerin yöneticileri de mutlaka bir yolunu bulup Gazzeli mazlumlara silah yardımında bulunmalıdırlar. Ayrıca hiç değilse İslam ülkelerindeki cesur olan Liderler destek vererek İslam Teşkilatı altında buluşturulup ne pahasına olursa olsun İsraile müdahil olmalı savaşı durdurmalıdırlar vazgeçmedikleri zamanda savaşmalıdırlar. Bahsettiğim bu hususlar fiili duâdır. Fiili duâlarımızı yaptıktan sonra sözlü duâlarımızı da yaparak olumlu sonuçlar almaya çalışmalıyız. Şunu unutmayalım ki; ‘zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur.’
Zulüm kimden gelirse gelsin, gücüne ve konumuna bakılmaksızın karşı konulmalıdır. Nice Zalim; Firavunlar, Nemrutlar, Ebu Cehiller gelip geçmişler hepsi de eninde sonunda belalarını bulmuşlardır. Şu unutulmamalıdır ki, Zulüm ile abat olanın ahiri berbat olur. Siyonist İsrail’in berbat olacağı günlerde yakındır inşâAllah.
Allah (c.c.); her birimize, hakkıyla, İslam kardeşliğine sarılmayı, birlik, beraberlik içinde zalimlere karşı gerekenleri yapmayı, ayrılık, tefrika belalarından uzak durmayı nasip eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.