- 133 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Yiyeceklerin Bereketlenmesi İle İlgili Mucizeler 6
16- Hicretin üzerinden beş yıl geçmişti. Müzeyynelerin, Mudar kolundan dört yüz kişi Medine’ye gelmiş ve Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâma Müslüman olmak istediklerini bildirmişlerdi.
Görüşmelerden sonra, içlerinden bazıları dönüş için yolluk yiyeceklerinin bulunmadığını ifade edince Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Hazret-i Ömer’e yol azığı hazırlamasını buyurdu.
Hazreti Ömer bir parça hurmadan başka bir şey bulunmadığını, onun da dört yüz kişiye yetmeyeceğini ifade etmesine rağmen, Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm, Hz. Ömer’e tekrar gidip onlara yol azığı hazırlamasını buyurdu.
Bu emir üzerine, Hazreti Ömer, onları kendisine ait olan, bir parça hurmanın bulunduğu çadıra götürdü. Dört yüz kişi ihtiyaçları kadar hurmadan doldurup aldılar. Hazreti Ömer hayretler içinde kalmıştı. Baktı ki, dört yüz kişi kendilerine yetecek kadar hurma aldığı halde hurmalar aynen duruyordu.
17-Hendek savaşında müşriklerin saldırılarında korunmak için kazılmaya başlanılan hendek devam ediyordu. Açlık ise hat safhaya ulaşmıştı. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm dâhil olmak üzere Müslümanlar açlıklarını bastırmak için karınlarına taş bağlamışlardı.
Cebir B. Abdullah, Peygamber Efendimiz Aleyhissa lâtü Vesselâmın açlıktan karnına taş bağlamasından çok üzüntü duymuştu. O’nun açlığını gidermek için evine gitmiş ve hanımıyla görüşüp, ellerindeki tek hayvan olan oğlağı kesip tandır yapmak için pişirmeye başlamışlardı.
Tandır pişerken Cabir Hazreti Muhammed Aleyhissa lâtü Vesselâmın yanına giderek, o’nu yemeğe davet etti. Resül-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm yemeğin ne olduğunu ve miktarını sordu. Yemek çok güzeldi fakat azdı. Böyle olmasına rağmen Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm:
“Hem çok hem de güzel bir yemek” diye buyurdu. Arkasından da Cabir’e şu ihtarda bulundu:
“Hanımına söyle, ben gelinceye kadar, tandırdan et çömleği ile ekmeği çıkarmasın!”
Daha sonra, Hendek’te çalışan bütün Müslümanları ziyafete çağırdı.
Herkes açlıktan perişan durumdaydı. Böyle bir müjde karşısında çok sevindiler ve derhal yaptıkları işe ara verip, ziyafete katılmaya gittiler.
Kalabalığı gören Cabir şaşırmıştı ve tedirgin olmuştu. Çok az kişiye yetecek kadar yemek vardı. Bu kadar yemek hepsine nasıl yetecekti.
Misafirler gelince, Peygamber Efendimiz Aleyhissa lâtü Vesselâm yemek ve ekmeğe bereket duası yaptı. Sonra Müslümanlar onar onar eve alındı. Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâm bizzat eliyle eti parçalayıp, Müslümanlara sundu. Gelenlerin sayısı bin kişi olmasına rağmen hepsi doydukları halde et ve ekmekten hiçbir şey eksilmemişti.
Allah’ın Resulü Aleyhissalâtü Vesselâm evin hanımına:
“Bu kalanı da kendin yersin ve komşularına ikram edersin” buyurdular.
Onlar da uzun süre o yemeği kendileri de yedi, komşularına da ikramda bulundular.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.