- 305 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
YÜZÜNCÜ YILINDA TÜRKİYE CUMHURİYETİ
İlk Osmanlı tarihçileri Osman Gazi’nin devlet kurmasını bir rüya motifiyle anlatırlar:
Osman Gazi rüyasında Şeyh Edebali’nin koynundan bir ayın doğup, kendi koynuna girdiğini ve göbeğinden çıkan bir çınar ağacın bütün dünyayı kapladığını görmüş. Uykudan uyanınca rüyasını Şeyh Edebali’ye anlatır.
Şeyh Edebali rüyayı "Oğul Osman Gazi, sana müjdeler olsun. Yüce Allah sana ve nesline padişahlık verdi, kutlu olsun. Sen koca bir devletin temelini atacaksın ve bu kadim devlet ileride koça bir çınar ağacı olup Türkleri bu dünyada gölgesiyle saracak…” sözleriyle yorumlar.
Tarih ve talih Edebalı’yı haklı çıkarır: Osmanlı Devleti tarihin kaydettiği en muhteşem devletlerden birisi olur. Fakat İbn- Haldun’un öngörüsü Osmanlı Devleti için de yerini bulur. Her devlet için geçerli olan engellenemeyen bir çöküş süreci sonunda Osmanlı Devleti dağılır.
Mustafa Kemal öncülüğünde verilen zorlu bir Millî Mücadele sonucunda Mustafa Kemal’in “Benim nâçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidâr kalacaktır.” Dediği Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923’te kurulur.
İşte o gün dikilen Cumhuriyet Çınarı 29 Ekim 2023’te 100. Yılındadır ve ulu bir çınar olmuş ve daha ulu olma yolunda, emin ve sağlam adımlarla, başı dimdik, yol almaktadır her şeye rağmen. Çünkü…
“ASİL BİR ÇINARDIR TÜRKİYE CUMHURİYETİ”
Bir çınar oldu gökyüzünde, ay ve yıldız ile bu koca Türk milletinin Cumhuriyeti… Cumhuriyetin 100. yılı bizlere Atamızdan kalan bu mirasın, kocaman bir çınar olduğunu görmek ne güzel…
Tarihi oldukça eskiye dayanan Cumhuriyet, ülkemizde 29 Ekim 1923 tarihinde kabul edilmiştir.
29 Ekim 1923 tarihinde 101 pare top atışı ile Cumhuriyetin ilanı kutlanmıştır. O tarihten sonra da 29 Ekim her yıl ülkenin her yerinde coşkuyla kutlanmaya başlanmıştır. Milletlerin kendi kendilerini yönettiği ve yöneten kişiyi belirlemek için seçim yaptıkları yönetim biçimine Cumhuriyet adı verilir.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ’Ya İstiklal, Ya Ölüm’ hedefiyle manda ve himayeye karşı duran Türk Ulusunun en büyük kazanımı olan 29 Ekim 2023 tarihinde Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağız. Hukukun üstünlüğüne dayalı, etnik, din, mezhep ayrıcalığı gütmeyen, yurttaşların yasa ve yargı önünde eşit olduğu bir düzenin ancak demokratik, bilimsel, çağdaş eğitim ile gerçekleşeceğini bilmeliyiz.
Önceki yıllarda olduğu gibi 2023 yılında da ülkemiz ekonomi başta olmak üzere, açlık, yoksulluk, işsizlik, terör, çocuk ve kadın katliamları, hayvanlara eziyet, doğa ve çevre kıyımları, hukuksuzluk, yolsuzluk, savurganlık, laiklik karşıtı eylemler ile en önemlisi eğitimin kalite ve yetersizliği gibi pek çok sorunla boğuşmaktadır.
2023 yılının böyle büyük sorunlarla boğuşan ülkemiz için laikliğin ne kadar önemli olduğunu anlamamızı sağlayan bir yıl olması en büyük isteğimiz.
Laiklik, dini fikirlerle dünya işlerinin birbirinden ayrılmasıdır; toplum ve devlet yaşamının akla ve bilime dayandırılmasıdır.
Toplumun binlerce yıl önce konmuş, o günün sorunlarına çözüm getiren kurallara göre yönetilme zorunluluğunun kaldırılmasıdır. Din adına yapılan baskı ve zorbalığın devre dışı bırakılmasıdır. Laiklik, ülkemizdeki her bireyin aydınlık geleceği için olmazsa olmazıdır.
Laikliğin olmadığı yerde bilim, kültür, sanat, spor, çağdaşlık olmaz; özgür ve yaratıcı düşünce gelişemez. Laiklik aydınlanmanın, çağdaşlaşmanın gerekli ilkesidir.
Hayatımın bir parçasıdır Cumhuriyet… Kalıplaşmıştı belki aklımızda. Oturduğumuz sıralarda öğrettikleri gibi kazıdık belleğimize. Ama yanlıştı. Aslında ne çok farklıydı Cumhuriyet. İlkokulda sabahları okuduğumuz andımızdı, İstiklal Marşıydı Cumhuriyet. Özgürlüğümü hür benliğimle haykırdığım, ruhumun yaşam tarzıydı. Anamdı, babamdı, sevdiğimdi, okulumdu… Kısacası hayatımın bir parçasıydı.
Cumhuriyet Erdemdir… Cumhuriyet yurdumuz için en büyük kazançtır. Cumhuriyet bir erdemdir aynı zamanda çağdaşlığın göstergesi ve demokrasinin dayanağıdır. Cumhuriyet halk, birliktelik ve kardeşlik demektir… Daima ileri gitmek adil bir şekilde paylaşmak demektir. Yaşamın kendisine el uzatmaktır kardeşliğin nefesiyle. Ve demokrasiyle olgunlaşmaktır. Hak ve adaletin tesisidir. Acılara ve çekilen ızdıraba birlikte katlanmak ve mutluluklara birlikte gülmektir.
Bağımsızlık savaşının meyvesidir cumhuriyet. Demokrasiyle yoğrulmuş halkımın tercihidir. Cumhuriyet erdemdir, Mevlana ikliminde paylaşmaktır ve adalettir ülkemde. Özgürlüğün güvencesidir. Bu yüzden Cumhuriyet bize emanettir ve onu yine biz yaşatacağız.
Yaşamak ne güzel değil mi bu gül bahçesinde?.. Özgürce, istediğin gibi…
Her şeyi canının çektiği gibi yapmak hoş…
Fakat bir de durup arkaya bakmak lazım. Geldiğin yola, tam arkana. Farkında mısın oradaki sisli havanın, çekilen acının?..
Görüyor musun bir elinde sancağı bir elinde süngüsüyle seni, senin geleceğini koruyan dedeni?..
Şimdi önüne dön. Güller içinde bir yol. Arkanda ise, toz duman bir özgürlük kavgası izleri. İşte gördüğün dikenli yol seni bu gül bahçesine getiren, ayaklarını yere sağlam bastıran yoldur.
Şöyle bir otur. Otur ve düşün. Ne acılar, ne çileler çekilmiş şu uğurda. Biraz da özgür olabilmek için, düşündüklerimizi kısık sesle söylememek için ne savaşlar verilmiş Anadolu’nun dört bir yanında. Dedeni askere yollarken bir damla bile gözyaşı dökmeyen mert annesini düşün. Ve onu düşünerek bak önüne, sağlam bak, tam önüne. Kimsenin ne dediği seni ilgilendirmesin. Kulaklarını kapat bağnaz düşüncelere ve senin yolunda gördüğünün tut elinden. Ama sakın unutma arkada yaşanmışları. Geçmişini, tarihini… Bu yola oradan geldiğini.
Kolay kazanılmayan bir Cumhuriyetin çocuklarıyız. Korumak istiyorsan Cumhuriyetini hiç durma ve zamana dön oturduğun sıradan başla işe, kullandığın tebeşirden, yürüdüğün yoldan, baktığın, gördüğün, duyduğun her şeyden. Bilmediklerini araştır ve duyur duyması gereken herkese. Çekebildiğin yere kadar yükseklere çek al bayrağı, tutabildiğin kadar yüksek tut İstiklal Marşı’nı okurken sesini. Cumhuriyeti böyle koruyabilirsin, boş boş Cumhuriyetçiyim diye bağırarak değil...
Sözde değil özde Cumhuriyetçi ol…
Eşsiz liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün sesine kulak vermeliyiz: “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.”
Bugün ülkemizin getirildiği durumdan ümitsiz olmayacağız; örgütleneceğiz, çalışacağız ve ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine çıkaracağız.
Bu düşüncelerle 2023 yılında Atatürk’ün aydınlık yolunun tekrar bizlere ışık saçmasını ve laikliğin korunmasının gerekliliğine inanarak, hukuka saygılı, bilime inanan, çağdaş bir yönetim özlemiyle, yeni yüz yılın toplumumuza sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini; dünyamıza barış getirmesini diliyor, Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamanın onuru, gururu ve heyecanını yaşıyoruz.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun...
29 Ekim 2023
Ömer Sabri KURŞUN
YORUMLAR
Ömer Sabri KURŞUN
Cumhuriyetsiz bir toplum, yarınsız bir gündür. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde, birlik ve beraberliğimizi daha da pekiştirmenin önemini bir kez daha anlıyoruz. Atatürk'ün önderliğinde büyük Türk Milleti'nin kanı, canı ve sonsuz emekleriyle kurulan Cumhuriyetimizi, tüm değerleriyle sonsuza kadar yaşatmak hepimizin vazgeçilmez ortak sorumluluğudur… Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere silah arkadaşlarını ve aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla yâd ediyorum…
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 100. Yılı kutlu olsun... Sevgi ve muhabbetle kalınız...