- 247 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KURTUL VEBALLERDEN İ Y İ L İ K--K Ö T Ü L Ü K
Günümüzdeki evlilikler bunun en güzel örneklerinden biri. Bakıyorsun evlenen veya evlenmek için hazırlanan gençler, birinci öncelikleri maddiyat, ikinci öncelikleri güzellik, sonra modaya uyum, özgürlük(oysa evlilik birbirine bağlılık yeminidir. Özgürlüğünü o kişiyle paylaşmaktır. Uyum içinde yaşamak için karşılıklı fedakârlıklar yapmak, zorluklara birlikte mücadele etmek, evlilik sadece bal ayı değil. İyi günleri de, kötü günleri de paylaşmaktır. Yok öyle! ömür boyu bal ayı istemek. Önce hak etmek, Asıl balayı Ahirette hem de sonsuza dek.) Özgürlüğüne çok bağlı isen evlenmeyeceksin, hem özgürlük, hem evlik yürümüyor. Bir yıl bile sürmüyor. İlk olduğundan zaten unuta mı yorsun. 2. Sonra 3. Derken kimileri kocalarının sayısını unutuyor. Ama ilk evliliklerini unutamıyorlar. Çünkü o ilkti. Vardır bunda da bir hayır deyip, ilklere gereken hassasiyeti göstermeli ki, sonra yanlışlara, pişmanlıklara düşmeyelim. Huzurumuzu kaçırmayalım. Hayat kısa, ne gerek var ki, yanlışlıklara-pişmanlıklara.
Aman! Dikkat! Hayat zaten çok kısa, Hem de en kutsal Sınav, Hem de ne zaman biteceği belli olmayan, aniden biten, dönüşü olmayan. Gerek var, İnsanların veballerini – ahlarını almaya. Günahlara girmeye. Tövbe gerek bize, kurtulmak gerek VEBALDEN, VEBALLERDEN. Yoksa! Nasıl kurtuluruz Azaplardan, Ateşten. Nasıl Kazanırız Yüce Yaratanın Rızasını. Tüm Çabalarımız Rabbimizin Rızasını kazanmak için değil Mi?
KURTUL VEBALLERDEN
ehli değilsen işinin,
o iş senin değildir.
aldığın para helal değildir.
ver işi ehline, kurtul vebalden, veballerden,-.
bilgin var paylaş mı yorsan,
gücün var, çalışmıyorsan,
bilmediğini, öğren mi yorsan,
ver işi ehline, kurtul vebalden, veballerden,
alın teri akıtmıyorsan,
hak, adalet bilmiyorsan,
helal, haram bil mi yorsan,
ver işi ehline, kurtul vebalden, veballerden,
kaytarmayı seviyorsan,
çalışmayı sevmiyorsan,
okumayı, öğrenmeyi sevmiyorsan,
ver işi ehline, kurtul vebalden, veballerden,
sınavlarda çektinse kopya,
torpille girdinse işe,
hangi yüzle gidersin? sen o işe,
ver işi hak sahibine, kurtul vebalden, veballerden.
Vebale girmek, her gün haram yemek öyle kolay değil, Veballer-Haramlar insanı hasta eder. Yataklara düşürür. Hayatın hep dertlerle, üzüntülerle geçer. Oflarsın, puflarsın, dertlerine çareyi yine haramlarda, yanlış yerlerde ararsın.
Çok da sağlıklı beslendiğini sanırsın. Besmelesiz kazanır, besmelesiz yersin,
Helal-haram demez, demeye gerek bile görmez. Sağlık-sıhhat, afiyet beklersin.
Yanılırsın, Yanlış yoldasın. Yanlış yoldan doğru yere gidildiğini hiç duydun mu? Bu mümkün değil denilenlerden. Karsa gitmek istiyorsun, Ankara otobüsüne biniyorsun. Derslerine çalışmıyorsun, Yüksek notlar bekliyorsun. Daha çok beklersin. Bekliyoruz da. Olmadı utanmadan kopya çekersin, torpille işe gerersin, o işi de beceremezsin, yüzüne gözüne bulaştırırsın. Aldığın maaşı hak etmezsin, haram yersin, yetim hakkı, kul hakkı yersin. Nasıl zehirlenmez, hasta olmazsın. Bir de isyan edersin. Maalesef Çoğunluğumuz böyle. Bizler her kese yanlışlar yapıyoruz. Doğru bir yanımız yok. Herkesten doğruluk bekliyoruz. Sağlığımızı düşündüğümüzü, söylüyoruz yanlış besleniyoruz. Sağlığı sadece yemek yemekle elde edilir sanıyoruz. Haram kazanmakla, haram yemekle, kötü alışkanlıklarla, Bedeni bizi besliyoruz sanıyoruz, oysa kendi kendimizi zehirliyoruz. Sonrada hastalıklardan kendimizi ve ailemizi kurtaramıyoruz. Bir de şaşırıyoruz. Nasıl olur diye? Zehir yiyip, içenin zehirlenmemesi yanlış olurdu. Hem biz insanlar sadece bedenden ibaret değiliz ki. Sadece bedenimizi beslemekle iş bitmiyor ki. Bizi asıl taşıyan bize can veren ruhumuzdur.
İ Y İ L İ K
iyilik seni asla yalnız bırakmaz,
iyilik sana hep iyilik eder,
iyilik hasta isen seni iyi eder,
iyilikten—iyilikten,
iyilik seni helallere götürür,
iyilik seni iyilere götürür,
iyilik seni iyi yerlere götürür,
iyilikten—iyilikten,
iyilik seni hep güldürür,
iyilik iyi günlerini sürdürür,
iyilik seni sevimli-sevecen gösterir,
iyilikten—iyilikten.
İyilikten hiç kimse zarar görmez görmedi. Belki zarar gördüğünü zanneder. Çünkü o iyiliğin sana mutlaka faydası vardır. Sen fark etmeye bilirsin. Bizim farkında olmadığımız, fakat var olan, o kadar çok şey var ki, bizim Çok öğündüğümüz Aklımız almaz, almıyor.
Bazen duyuyoruz izliyoruz, bir kişi onuncu kattan düşüyor, ölmüyor. Başka bir kişi ise birinci kattan düşüyor, ölüyor. Kedicikler hep dört ayak, üstüne düşmekle bilinir. Bir araç kaza yapar, hurdaya döner içindekilerin burnu bile kanamaz. Başka bir araç küçük bir kaza yapar, siz ölen veya yaralı olmaz sanırsınız. Oysa o kazada ölende vardır, yaralananda. Acaba neden? İyi olaylar iyilikten, Kötü olaylar kötülükten kaynaklanıyor olabilir mi? Bize öyle, Bunların örneklerini zamanımızda yaşıyor. Duyuyoruz. Kötü düşünce ve davranışlar insanı kötülüklere götürüyor. Ne demiş Atalarımız” Su testisi su, yolunda kırılır”
Kötü niyetle yaptığınız hiçbir işten fayda sağlayamazsınız, işler iyi gidiyor sanırsınız bir bakarsınız ki batmışsınız. Onun için “KÖTÜLÜK “ düşünmek, kötü düşünceler üretmek vicdanınızı ve hayatınızı karartır. Kötülüğün ve kötünün dostu yoktur. İyiliğin ve iyinin dostu çoktur. Kötülükten uzaklık, Yaratana yakınlıkmış. Bizim görevimiz Bunun şiirini yazmakmış.
K Ö T Ü L Ü K
kötülük seni hep yalnız bırakır,
kötülük sana her zaman kötülük eder,
kötülük seni iyi isen hasta eder.
kötülükten—kötülükten,
kötülük seni haramlara götürür,
kötülük seni kötülere götürür,
kötülük seni kötü yerlere götürür,
kötülükten—kötülükten,
kötülük seni hep üzer üzdürür,
kötülük kötü günlerin artırır,
kötülük seni sevimsiz-çirkin gösterir,
kötülükten—kötülükten.
Kötülükten, kötü alışkanlıklardan, kötü davranışlardan, kötü düşüncelerden, kısaca Haramlardan ve Mekruhlardan Asla fayda gelmez. Asla kelimesini neden? Kullandık. Çünkü Yüce yaradan biz kullarına öyle buyurmuş. Yanlış yoldaysan hemen dön tövbe etki tövbeni kabul edeyim demiş. Yanlışlarda-Haramlarda ısrar seni tövbe kapısından uzaklaştırır. Şeytana ve şeytanın yoldaşlarına yaklaştırır. Tövbeni zorlaştırır.
Kötü alışkanlıklar ve kötü davranışlar hep, bir seferden bir şey olmaz demek yanlışından başlar. Bir sever dediğin o yoldaki ilk adımdır. İlk adım her zaman çok önemli sayılmıştır. Öyle olduğu yüzde yüze yakındır. İlkler genellikle unutulmazlar. Bir düşünelim İlk sevdiğin insanı, ilk uğradığın haksızlığı, ilk aldatıldığın insanı, İlk okuduğun kitabı, ilk evlendiğin insanı, İlk kavga ettiğin insanı, İlk kokladığın gülü unuttun mu? Unuta bilir misin? Çok zor. Bu nedenle ilklerinize çok önem verin, İlklerinizde hassas olun. Eğer ilklerinize gereken önemi-hassasiyeti göstermez seniz ömür boyu, pişmanlığınız peşinizi bırakmaz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.