4
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
696
Okunma
’’NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’’ Lafı öylesine söylenmiş boş bir laf asla değildir.
Dedikten sonra, basmakalıp faşizan söylemlere de kurban edilemez notunu da buraya düşmeliyim.
Neredeyse hayatının dörtte üçü savaş meydanlarında geçmiş bir insan düşünün, kafanızda hayalinizde canlandırın lütfen.
Ve bu insanın söylevi 4 bin ila 5 bin arası kitap okuduğu aşikâr olan ATATÜRKÜN , özlü derinliklerinden süzülen arı duru bir sözdür.
Osmanlı TARİHİNİ boydan boya analiz ettiğimiz de, TÜRKLER adeta savaş meydanlarında at koştururken, diğer ulusların milletleri TÜRKLERİN kanıyla canıyla kazandığı topraklarda adeta sefa sürmüşlerdir.
Türklüğün esamisi kalmayıp okunmadığı gibi, son dönem padişahlarından Vahdettin’in İngiliz medyasına verdiği mülakatında,
Türklerden azınlık diye bahsettiği, hatta küçümseyen sözlerle rencide ettiği ayan beyan ortadadır.
İsteyen açar Google Hz’ lerinden bulur detaylarıyla okur.
İşte bu nedenledir ki Atatürk; Türklüğün kaybolan onur ve şerefini,
GERÇEK VATAN SAHİPLERİNE KURTULUŞ SAVAŞIYLA İADE ETMİŞTİR.
Tam da bu sebepler nedeniyle;
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE sözü, öyle sanıldığı gibi ırkçılık, kafatasçılık vs anlamlara gelecek kof bir söylem asla değildir.
Hatta bilakis; ’’Türk milletinin onuru ve şerefiyle yaşamasının kıvancını’’ ifade etmektedir.
Bu bilinçten hareketle, Türkiye devletini Araplaştırmak, Ortadoğu ya çevirmek isteyenlerin emelleri kursaklarında kalacaktır.
Tüm Türk halkı bu nedenle; NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE çatısı altında kardeşçe barışık içerisinde yaşamayı hedeflemelidir.
NOT. Arap kültürünü ülkemize dayatmanın altında yatan gerçeklerin iyi düşünülerek analizi yapılmazsa eğer, sonumuz Filistin olmaya gebedir.
Emperyalizmin oyununu ancak bu gerçeklik bilincini aşılayarak, yaşam felsefemiz yaparak bozabiliriz.
Nice saygılarımla.