- 340 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI
Bu gün günlerden 26 EKİM 2023 ve coşkuyla bekliyoruz yüreklerimiz pırpır atarak 29 Ekim tarihini sözde değil özde olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak heyecanla…
Bağımsızlık düşüncesi ile 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyet, tarih yolculuğundaki varoluş mücadelemizi taçlandıran birlik ve beraberlik ruhunun büyük eseridir. Cumhuriyet ilan edildiği saat 20.30’da Ankara sokakları coşku ile dolmuş ve artık “Türkiye Cumhuriyet Devleti” olmuş ve “Cumhuriyetin ilanı” ile saltanat düzenine son verilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta, “Benim en büyük eserim Cumhuriyettir.“ dediği Cumhuriyet ilan kararının verilişini, yeni devletin ortaya çıkışını, anlaşılabilir ve yalın bir biçimde ortaya koymuştur.
“Uçurumun kenarında yıkık bir ülke, türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren savaş, ondan sonra içerde ve dışarda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler…”
İşte Ata’mız böyle özetliyordu Türk Devrimi’ni. Kısacık ömrüne kattığı sayısız zaferler, zamanının ötesinde başarmış olduğu çeşitli inkılaplarla kurduğu bu yeni devlet, Türkiye Cumhuriyeti, onun için az zamanda yaptığı çok ve büyük işlerin en yücesiydi.
O, sonsuz azim ve kararlılığıyla yürüttüğü ardı arkası kesilmeyen inkılaplarını, “İşte bu senin hazinen, ilelebet koruyup kollayacaksın, varlığının ve geleceğinin yegâne temeli Cumhuriyettir!..” diyerek bizlere, özellikle Türk gençliğine miras bırakmıştır.
Şöyle bir otur. Otur ve düşün. Ne acılar, ne çileler çekilmiş şu uğurda. Biraz da özgür olabilmek için, düşündüklerimizi kısık sesle söylememek için ne savaşlar verilmiş Anadolu’nun dört bir yanında. Dedeni askere yollarken bir damla bile gözyaşı dökmeyen mert annesini düşün. Ve onu düşünerek bak önüne, sağlam bak, tam önüne. Kimsenin ne dediği seni ilgilendirmesin. Kulaklarını kapat bağnaz düşüncelere ve senin yolunda gördüğünün tut elinden. Ama sakın unutma arkada yaşanmışları. Geçmişini, tarihini… Bu yola oradan geldiğini…
Bizler de Cumhuriyetimizi onun hiçbir zaman yitirmedim dediği gibi umutla, dur durak bilmeden koruyup daha ileriye taşımak için çabalamalıyız. Onun; karakteri yüksek, çalışkan ve zekidir dediği Türk milleti, yine onun sonsuz mirasının 100. yaşını coşkuyla kutlayacağız.
Bu yıl, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yokluklardan çıkardığımız mucizenin adı olan Cumhuriyet’in 100. yıl gururunu yaşamaktayız.
Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde gerçekleşen Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile modern Türkiye’nin temelleri atıldı. İstiklal Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasıyla laik, demokratik ve bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti inşa edildi. Bu 100 yıllık yolculuk, büyük bir azim, fedakârlık ve kararlılıkla dolu oldu. Bu süreçte birçok zorluğa karşı direnç gösteren ve büyüyen Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı, bu büyük milletin elde ettiği bağımsızlık, demokrasi ve kalkınma başarılarının bir yansımasıdır.
29 Ekim 1923 tarihine kadar Türklerin kurmuş olduğu hiçbir devlette Cumhuriyet idaresi yer almazdı. Ancak o gün bir diktatör veya bir kral ya da padişah olma şansı olmasına rağmen Atatürk cumhuriyeti ilan ederek Türk toplumunun bugünkü müreffeh ve medeni yaşamı yaşamasına giden yoldaki en büyük kapıyı aralamıştır.
Yaşamak ne güzel değil mi bu gül bahçesinde?. Özgürce, istediğin gibi… Her şeyi canının çektiği gibi yapmak hoş… Fakat bir de durup arkaya bakmak lazım. Geldiğin yola, tam arkana. Farkında mısın oradaki sisli havanın, çekilen acının? Görüyor musun bir elinde sancağı bir elinde süngüsüyle seni, senin geleceğini koruyan dedeni? Şimdi önüne dön. Güller içinde bir yol. Arkanda ise, toz duman bir özgürlük kavgası izleri. İşte gördüğün dikenli yol seni bu gül bahçesine getiren, ayaklarını yere sağlam bastıran yoldur…
Cumhuriyet dünya üzerindeki ülkelerde uygulanabilen en insancıl en demokratik yönetim şekillerinden birisidir. Hatta en iyisidir denilebilir. Çünkü Cumhuriyette bir seçme özgürlüğü vardır. Ülkenin başına gelecek olan kişiyi, partiyi veya oluşumu halk seçebilme hürriyetine sahiptir. Aynı zamanda da ülkeyi yönetenleri bir şekilde denetleme ve gerektiğinde hukuken şikâyetçi olma hakkı da cumhuriyet ilkeleri içerisinde yer almaktadır.
Cumhuriyetimizin temel niteliklerinin ne kadar değerli olduğunu anladığımız bu günlerde Ata’mızın da belirttiği gibi gaflet ve dalalet içinde bulunanlar olabilir. Laiklik gibi, Cumhuriyetimizin değiştirilemez maddeleri gibi birçok konu bazı kişi ve gruplar tarafından belirli aralıklarla tartışmaya açılsa da hepsinin nafile bir çaba içerisinde olduğu ortadadır…
Cumhuriyet, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne dayanan, bireysel hak ve özgürlükleri korumak üzere tasarlanmış bir yönetim biçimidir. Bu açıdan ırk, renk, din ve dil gibi hiçbir ayrım gözetmeksizin her insanın sahip olduğu temel hak ve özgürlükler olarak tanımlanabilecek insan hakları, etkin bir siyasal sistem olarak Cumhuriyetin vazgeçilmez bir unsurudur. Cumhuriyet yönetimini karakterize eden demokratik süreç ve hukukun üstünlüğü ilkesi, devletlerin halka karşı sorumlu olmasını ve bireysel hak ve özgürlüklere saygılı bir biçimde kamusal görevlerini icra etmesini sağlamayı amaçlamaktadır…
Cumhuriyet yurdumuz için en büyük kazançtır. Cumhuriyet bir erdemdir aynı zamanda çağdaşlığın göstergesi ve demokrasinin dayanağıdır. Cumhuriyet halk, birliktelik ve kardeşlik demektir… Daima ileri gitmek adil bir şekilde paylaşmak demektir. Yaşamın kendisine el uzatmaktır kardeşliğin nefesiyle. Ve demokrasiyle olgunlaşmaktır. Hak ve adaletin tesisidir. Acılara ve çekilen ızdıraba birlikte katlanmak ve mutluluklara birlikte gülmektir. Bağımsızlık savaşının meyvesidir cumhuriyet. Demokrasiyle yoğrulmuş halkımın tercihidir. Cumhuriyet erdemdir, Mevlana ikliminde paylaşmaktır ve adalettir ülkemde. Özgürlüğün güvencesidir. Bu yüzden Cumhuriyet bize emanettir ve onu yine biz yaşatacağız…
Kültürel çeşitliliği, zengin tarihi ve coğrafi konumu ile dünya sahnesinde önemli bir rol oynayan Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı, aynı zamanda tüm dünyaya barış ve işbirliği çağrısında bulunan bir ülkenin yükselişi ve evrensel değerlere olan bağlılığının bir göstergesidir. Ülkemiz, bölgesel ve küresel istikrar için önemli bir oyuncu olarak rol oynamış, insani yardım çalışmalarıyla uluslararası arenada öne çıkmış ve çeşitli kültürlerin buluşma noktası olmuştur…
Kolay kazanılmayan bir Cumhuriyetin çocuklarıyız. Korumak istiyorsan cumhuriyetini hiç durma. Oturduğun sıradan başla işe, kullandığın tebeşirden, yürüdüğün yoldan, baktığın, gördüğün, duyduğun her şeyden. Bilmediklerini araştır ve duyur duyması gereken herkese. Çekebildiğin yere kadar yükseklere çek al bayrağı, tutabildiğin kadar yüksek tut İstiklal Marşı’nı okurken sesini. Cumhuriyeti böyle koruyabilirsin, boş boş Cumhuriyetçiyim diye bağırarak değil…
Cumhuriyetimizi 100. Yılında akıllarına getirenler ve yazanlar, kutlayacak olanlara sesleniyor ve diyorum ki; yıl boyunca sessizdiniz, 29 Ekim’de de sessiz olun ki, Cumhuriyet yara almasın!..
Cumhuriyet üzerinden siyaset, Atatürk üzerinden hamaset yapılmasın.
Cumhuriyeti kuran irade, onu kollayan iradedir.
Ve o iradenin temel teminatı 85 milyondur.
Milletimizin demokrasiye ve Cumhuriyete olan sevdası sorgulanmamalıdır ve asla sömürülmemelidir.
Cumhuriyet, konuşarak değil, çalışarak korunur. Cumhuriyet, hamasi söylemlerle değil, koşarak yaşatılır. Atatürk, sömürülerek değil, genç nesle fikirleri öğretilerek sevilir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını hep beraber, tüm renklerimiz ile coşkuyla kutlayacağız. Birlikte daha parlak bir gelecek inşa etmek için bir fırsat sunan bu anlamlı tarihin önemini hiçbir zaman unutmadan daha nice 100. Yıllara…
Cumhuriyetimizin 100. yılına şahit olduğumuz için çok şanslı bir kuşağız ve Cumhuriyeti bize armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun, Ne Mutlu Türküm Diyene…
Bugün yaşamın nefis tadını hissettiğiniz, umuda hoş geldin diyen dudaklarınız da tebessüm, ruhunuzda barış, sevgi şarkıları takılı olduğu bir gün olsun...
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Olduğu gibi görünen, ya da göründüğü gibi olan herkese, gönül soframdan gönül sofrasına sevgi ve muhabbetler gönderdim… Sağlıkla, hoş kalın, hoşça kalın, hep sevgiyle dostça kalın, bir yerlerde bir gün görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#
YORUMLAR
Var olun üstadım.
Türk'e Türklüğe emeği geçenlere selam olsun.
Bu ülke bu günlere kolay gelmedi.
Bu gün dünya üzerinde bir yerimiz varsa Atatürk ve silah arkadaşlarının sayesinde var.
Onun izinden gidip başarı gösterenlerden, bu ülkeye varlığını adayanlardan Allah razı olsun.
Duyarlılığınız için teşekkürler.
Selam ve saygı bırakıyorum buraya.
Ne mutlu Türküm diyene.
Ömer Sabri KURŞUN
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler var olsunlar... kutlarım içtenlikle değerli Hocam
Ömer Sabri KURŞUN
Muhteşem!..Hece hece.. cümle cümle..paragraf paragraf hazineler barındıran bir yazı..Kolay kazanılmadı bu zafer..Bütün dünya karşımızdaydı.Biz sadece kör talihi değil dünyayı yendik.Ve zaferimizi Türkiye Cumhuriyeti ile taçlandırdık.Çünkü Atatürk gibi bir lideri öncü tayin etmişti bizlere Rab'im.Hamdolsun.Şehadete gözü kaplı yürüyen Vatanseverlerimiz vardı.Vatanı alttan oymaya çalışan kunduzların boynunu büküvermiştik..Boş duranı Allah sevmez.Topyekun Vatanın kurtuluşu için seferber olmuştuk.Minnettarız başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına ve tüm emeği geçenlere.Rahmet-şükran ve saygıyla anıyoruz.
Üstadı selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
neneh. tarafından 26.10.2023 09:58:44 zamanında düzenlenmiştir.