- 139 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Yiyeceklerin Bereketlenmesi İle İlgili Mucizeler 2
Bu konulara kalbimiz tam kanaat getirdikten sonra, şimdi bereketle ilgili mucizelerden bazılarını örnek olması açısından vermeye çalışalım:
1-İslamiyet henüz yeni gelmişti. İslamiyet’e gizli davet devam ediyordu. İlk İslam’ı kabul eden Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın hanımı Hazreti Hatice idi. Ardından Hazreti Zeyd ve Hazreti Ali takip etmişlerdi. Hazreti Ebu Bekir de ilk teklifte tereddütsüz kabul edenlerden olmuştu.
İslamiyet ateşinden yanan her bahtiyar kişi başkalarının da bu ateşten istifade etmesi için aracı oluyor ve Müslümanların sayısı gün geçtikçe artıyordu. Bu gizli davet devam ederken, Cenab-ı Hak’kın:
“(Ey Resülüm) Sen, önce en yakın akrabalarını azaptan sakındır.” (Şuara Süresi,214.)
“Artık Emrolunduğun şeyi açıkla ve müşriklerden de yüz çevir” (Hicr Süresi,94.) buyurmasıyla artık aleni, açıktan davet başlamıştı.
İslamiyet meşalesini en yakınlarından başlayarak yakma emrini alan Hazreti Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, bunun gerçekleşmesi için Hazreti Ali’ye:
“Bize tek kişiye yetecek et yemeği hazırlat ve bir kap da süt doldur. Sonra Abdülmuttalib oğullarını çağır. Emrolunduğum şeyi onlara bildireceğim” diye buyurdu.
Davete kırk civarında akrabası gelmişti. Hazırlanan tek kişilik yemek ve sütten hepsi yiyip, içtiler. Çok şaşırmışlardı, bunca yemelerine rağmen yemek eksilmiyor, doyasıya içtikleri halde süt aynen duruyordu.
Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâmın bu gösterdiği mucize karşısında akrabaları ona inanacakları yerde ne üzücüdür ki, onun görmeyeli ne kadar sihirbaz olduğunu ifade edip, dağıldılar.
2- Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Hazret-i Zeynep ile evlenmişti. Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm adet olduğu üzere evlendiğinde Müslümanlara davet veriyordu.
Hazret-i Enes’in annesi Ümmü Süleym de bir çeşit düğün hediyesi olarak, bir iki avuç hurmayı yağla kavurarak bir kaba koyup Hazret-i Enes’le Peygamberimiz Aleyhissa lâtü Vesselâma gönderdi. Küçük bir kap içinde gönderilen bu yemek ancak iki kişiye yeterdi.
Enes’in getirdiği bu hediyeyi Peygamber Efendimiz (a.s.m.) kabul buyurdular. Ve arkasından Enes’e şöyle ferman ettiler:
“Hz.Ebu Bekir’i, Hz.Ömer’i, Hz.Osman’ı, Hz.Ali’yi ve filân, filânı çağır. Hem, kime rast gelsen davet et.”
Enes bu kadarcık yemek nasıl yetecek diye düşünüp, endişelenirken, Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm
”Mescidde de kimleri görürsen çağır” buyurdular. Enes kime rast geldiyse çağırdı. Davete üç yüz kadar Sahabe geldi.
Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etti:
“Onar onar halka olunuz.”
Sonra, mübarek elini o az olan yiyeceğin üzerine koydu, dua etti. Sonra “Buyurun” dedi. Gelen üç yüz kişi tok oluncaya kadar yiyip, kalktılar. Sonra Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm Enes’e yemeği kaldırmasını ferman etmiş:
Enes şaşkınlık içinde demiş ki:
“Yemek kabını koyduğum vakit mi yemek çoktu, yoksa kaldırdığım vakit mi çoktu, anlayamadım.”
Daha sonra Enes bu hadiseyi annesine anlattığında annesi ona:
“Hiç hayret etmene gerek yok! Eğer, Allah ondan bütün Medine’lilerin yemesini dilemiş olsaydı, hepsi de yer ve doyarlardı” dedi.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.