Bu maddede Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın duasıyla bereketlenen yiyeceklerden bir kısmını vermeye çalışacağız. Bu örneklerin doğruluğu konusunda bazı insanlar tereddütte kalmaktadır. Aslında bu tür şüphelere kapılmamak gerekir.

Aslında şüphe etmeyi gerektirecek bir durum yoktur. Aktarılan mucizeler değişik yollardan aynı anlama gelen benzer ifadelerle değişik kaynaklarda nakledilmiştir. Aynı zamanda birçok insan bu mucizelere bizzat şahitlik etmiştir. Ayrıca bu şahitlik edenler de asla yalan söylemeyen ve yalana tahammülleri dahi olmayan sahabelerdir. Bu bakımdan bu şahitlik mucizeleri hem anlamlı kılmakta hem de geçerliliğine delil olmaktadır.

Ayrıca insanlar Kur’an ayetlerinin ezberlenip, korunmasından sonra Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın hal, hareket, fiillerini ve mucizelerini de korumuşlardır. Abdullah İbni Abbas ve Abdullah İbni Amr İbni’l-Âs, gibi değerli vahiy kâtipleri bunları kayıt altına aldıklarını, daha sonrasında ise, başta dört mezhep imamı olmak üzere ve Buhari, Müslim gibi binlerce değerli hadis âliminin bu hadisleri naklettiğini ve yazıyla muhafaza ettiklerini biliyoruz. Diğer taraftan, hassaslıkta çok ileri giden, İbni Cevzî gibi âlimler de çıkıp, bazı kötü niyetli insanların hadis diye aktarmaya çalıştıkları sözleri hadislerden ayırmıştır. Bu hususta bir başka dikkat çekici şey de maddi manada bilinmeyenleri, Allah’ın lutuf ve ihsanıyla bilen velilerin tasdik etmesiyle, yetmiş defa Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmla uyanıkken görüşen, onun sohbetiyle şereflenmiş olan Celâleddin Süyutî gibi âlim ve araştırmacılar, sağlam hadisleri, uydurma sözlerden ayırmaktadırlar. Bu ifade edilen özellikler göz önüne alındığında mucizelerin günümüze kadar sıhhatli bir şekilde gelmesinin normal olduğu anlaşılacaktır.


Ahmet TULGANER