- 492 Okunma
- 6 Yorum
- 3 Beğeni
-ATATÜRK DERKEN-(1)
Her şeyden önce belirtmek isterim ki, prensip olarak bu ülkenin, milletin insanını Atatürk üzerinden sorgulamaktan yana olmam, olmadım da. Evet, Atatürk’ün kurulmasına öncülük ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan insan varlığının Atatürk algısını, saygısını, hürmetini sorgulamam. Hele Atatürk düşmanı kavramına hiç itibar etmem. Milli birlik beraberlik kapsamında işlevsel de değil. Klasik tabirle herkesin bir Atatürk’ü vardır kendince. Kimi, Çanakkale ve Milli Mücadele üzerinden bir Mustafa Kemal imgesine sahiptir mesela. Bazısı saltanatın kaldırılması ve Cumhuriyetin ilanına da sıcak bakan bir anlayışın mümessilidir bu yapıda. Ne ki, inkılaplar parantezinde mesafe duyar bu insan evladı. Siyonist, Mason yapıların katalizör teşkil ettiğine inanılır söz gelimi.
Aslında Osmanlı’nın son dönemlerinden itibaren bu siyasi ideolojik mekanizmanın işlediği muhakkak. Sultan Abdülhamit merhum bu yapılanmayla mücadele eder, ancak günün birinde bu yapılanmanın mayalanmasıyla beraber devrilir de. Peki bu yapı, işleyiş Cumhuriyet döneminde nihayete mi erer? Tabii ki hayır. Büyük Atatürk’ün de bu sistemle ve adamlarıyla mücadeleleri vardır. Türlü hamleler tasarlar ve tatbik eder. Şöyle ki, Gazi Paşamızın bazı hareket ve uygulamaları zahiridir kanımca. O hareket tarzının sergilendiği dönemde iç ya da dış siyasette neler olur, daha daha neler olur? Bunların kör parmağım gözüme misali değil de, gözünü dört açarak değerlendirilmesi, okunması gerekir zannımca. Yok ben öyle yapmayacağım da, eski usul ön yargılarımın tutsağı olacağım diyene yolun açık olsun gardaş, ancak derim.
Kimse kusura bakmasın ama ne İslamcılık, Osmanlıcılık ne Türkçülük Turancılık ne de solculuk, Kemalizm büyük fotoğrafı görmüyor, görmemekte. Ben kendi hesabıma ne Atatürkçü ne de Kemalist tabir ederim kendimi. Çünkü sondaki izm’den de anlaşılacağı üzere bu tip anlayış biçimleri Atatürk’ün bizatihi kendisi değil, olamaz da. Hiçbir izm eklendiği kavramın motamot kendisi değildir de ondan. Demem şu ki, Materyalizm madde demek değil, kapitalizm sermaye demek değil, Sosyalizm toplum demek değil, Marxizm Marx demek değil, Deizm Tanrı demek değil, Türkçülük Türk, Türklük demek değil, İslamcılık İslam demek değil, Liberalizm hürriyet, serbesti demek değil, Laisizm laiklik demek değil. Kavramcılıkların hepsi bir kavramı mutlak hakikat, bir nevi din hatta put kılmaya ancak yarar.
Efendim! Konumuzla alakalı bölüme gelirsek o kadar Devrim Tarihi, İnkılap Tarihi, Cumhuriyet Tarihi dersleri gördük eğitim öğretim hayatımız boyunca. Yurdun dört bir yanında herhangi bir sosyokültürel yapıda, dünya görüşünde insan olmasın ki, bu derslerden almamış olsun. Sonuç peki, sıfıra sıfır elde var sıfır. Atatürk’ü sevdiğini iddia edenler lanse ettikleri kadar sevmiyorlar desem bilmem inanır mısınız? Sevmez görünen hatta sevmediğini söyleyenler daha ziyade seviyorlar belki de. Canım öyle şey mi olur, sevmiyorum diyen nasıl sever dersiniz de, seviyorum diyen ya da sever görünen nasıl sevmezse öyle elbette. Kızdığı, tepki duyduğu bazı hususlar vardır. Sesini duyurabilmek için sevmiyorum ulan, var mı ötesi yapar mesela. Aksini iddia edenler bu toprağı ve insanını tanımıyor maalesef. Bizim insanımız, ister Türk insanı diyelim, ister Müslüman diyelim, ister Anadolu insanı diyelim delidolu hatta delibozuk meşreplidir. Bu ülkenin insanı ekseri kitabi olana değil yaşamın pratiğine meyleder. Yurdum insanını formel akıl, mantık değil duygular, hisler, değerler harekete geçirmektedir haddizatında. Bundan ötesi zart zurt istidadındadır ancak.
Temel bir nokta şudur: Atatürk’ün ismi etrafında bir lider kültü oluşturulması tutmadı, tutmuyor, tutmazdı da. Bu kültü tasarlayıp tatbikata koyanlar, sosyal psikolojiyi ters yönde kanalize ederler. Çünkü dünyanın tüm milletlerinde, kültürlerinde hiyerarşik bir anlayış vardır. Din uluları, manevi kişilikler öne çıkar. Batı dünyasında mesela Hz. İsa en yüksek bir kişiliktir. İsterse ateist, materyalist, komünist olsun asker ya da devlet adamlarına değil İsa’ya öncelik verir batılı. Papa demiyorum bakın, dikkat edin. Buna biçimsel bir saygı demekte yanıltıcı olur kanaatimce. Vaktiyle Gorbaçov’un, tarihte ilk sosyalist İsa’dır, beş ekmekle beş bin kişiyi doyurmuştur o dediğini anımsarım. Düşünsenize bir materyalist beş ekmekle beş bin kişi doyar mı demiyor. Burada söz konusu olan yoksulların sofrasının bereketi, sofrasını yoksullarla üleşmek bağlamındadır açıkçası. Yine Cemil Meriç’in farklı düzlemde tabir ettiği üzere batılı şark, doğu söz konusu olduğunda Hristiyan’dır. Allahsızı, kitapsızı hepsi Hristiyan kesilir bir anda. Bu neden böyledir, nasıl böyledir, niçin böyledir, derinliği elbette var. Avrupa kendisini Yunan, Roma, Hristiyanlık temelinde tanımlar çünkü. “Efradını cami, ağyarını mani” misali hiçbir şey bunu bozmaz.
İslam inanç ve kültüründe de en büyük insan Hz. Muhammed Aleyhisselamdır elbette. Ne ki, bizde batılılardaki kural, nizam, muhakeme çizgisinden eser yok. Hiperaktif bir tabiata sahip olduğumuzdan keyfimle kâhyasının hükmü altında yaşantımızı sürdürmekteyiz. Bununla bir takım popüler söylemlere iltifat ettiğim sanılmasın lütfen! İşte efendim, tek liderimiz, önderimiz Hz. Peygamberdir söyleyişinden söz ediyorum elbette. Böyle diyenler Reisicumhuru lider, önder görmüyor mu acaba? Erdoğan’ı lider hatta önder gördükleri halde nasıl tek lider, önder Hz Muhammed’dir diyorlar anlamak oldukça zor. Şu kadar ki, olgusal zeminde ölçersek; Atatürk’ün insanlık önderi, gelmiş geçmiş en büyük önder çizgisinde okunmasındaki aşırılığa işaret ediyor bu yaklaşımlar. Yoksa lider kavramı geniş anlamda bir işe öncülük eden anlamındadır. Vikipedi üzerinden okursak; “bir örgütün en üst düzeyde yönetimiyle görevli, özellikle bir partinin başkanı olan kimse.” Ya da “elindeki gücü kullanabilme kapasitesine bağlı olarak, çevresini etkileyen kişidir.” Şeklinde kullanımları da olduğu görülebilir.
Bu biçimde okuduğumuzda Hz. Muhammed çağları aşan çizgide insanlık önderidir, rehberidir. Atatürk modern Türkiye’nin kurucu lideri, önderidir. Yine Erdoğan son yirmi yılda bu ülkenin yetiştirdiği bir lider olmaktadır. Halkımızın geniş bir kesiminin bir nesil boyunca etrafında kenetlendiği güncel bir siyasal kişilik elbette günün lideri, önderi olmaktadır. Kapıları çarparak içeri, dışarı girip çıkmalar, hönk hönk öksürmeler, homhom homurdanmalar ne yazık ki gerçekliği değiştirmiyor.
Elbette arzu eden arzu ettiği gibi düşünecek, düşünmeli de. Ne var ki, negatif psikolojik toksin biriktiriyoruz, mutsuzluğun tuzağına düşmekten kurtulamıyoruz bir türlü, biline.
-DEVAM EDECEK-
L.T.
YORUMLAR
Farklı bir bakış açısı... Hele ki kıyas bölümündekileri asla kabul edemem. Aslanla kedi hiç mukayese edilir mi? İnsannnnn varrrr insan varrrr. Hiç kurtla köpek kıyas edilir mi? Aynı türden gelmek aynılık göstergesi değildir. Vatanseverlik Atatürk'ün naaşını sıksan fışkıracak bir alevdir.
Bunun dışında katıldığım nokta:
KİMSENİN KİMSESİ DEĞİLİZ, ATATÜRK'ÜN CUMHURİYETİNİN YILMAZ BEKÇİLERİYİZ.
Sevgilerimle...
levent taner
Kuşkusuz
Sunduğum her anekdotun gönül sesime, kafa çapıma kalıp bağlı olmadığını, objektiflikle taraf olmayı ayırdığımı da vurgulamak isterim
Objektiflikle tarafsızlık birbirine karıştırılıyor toplumda çok kez
Objektif olmak empati kurmaktır, tarafsız olmak asla değil
Bir bakıma bilgisayardaki kullanıcı yerine geçmek misali
İşlem yaparken kurumsal sistemde kullanıcı yerine geçtiğimizde ebedi orada mı kalıyoruz, işimiz bitince çıkıyoruz o bölgeden değil mi?
Siyasi, tarihi kişilikler üzerinde durmam da bu
Farklı lider tipolojilerine işaret etmek
Bir takım sosyal medya spekülasyonlarına, manipülasyonlarına vurgu yapmak
Nihayet
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket değerli hanımefendi
Katılım ve katkınız dolayısıyla şükran duydum
Selam ve saygılarımla.
Duyarlı yüreğin dert görmesin kardeşim.
Kolay kurulmadı Cumhuriyet.
Ne yokluklar ne zorluklar çekmişiz. Paramız bitmiş silahımız bitmiş en önemlisi insan kaynağımız bitmiş.
Bir güneş doğunca umudumuz yeniden gelmiş.
Var ol kardeşim.
Sonsuz selamlar ve saygılar.
Tüm şehitlerimizin mekanı cennet olsun.
Ne mutlu Türk üm diyene.
Türkiye Cumhuriyeti ‘mizin 100. Yılı kutlu olsun.
levent taner
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
"Türkiye Cumhuriyeti ‘mizin 100. Yılı kutlu olsun."
Katılım ve katkınız dolayısıyla şükran duydum
Selam ve saygılarımla.
İnsan neden kendine bir lider arar? Belli bir yaşa kadar tamam, yani insanın gelişim sürecinde bebeklikten çocukluk gençlik süresinde hatta orta yaş ta bile bir önder lider peygamber şef reis şeyh arayışı normaldir. Ya sonrası? Anormallik yok mu burada? 40 yaşında 50 yaşında 70-80 yaşındaki insanların başka bir insanı ululaması yüceltmesi ne alaka? Atatürkteki de kafa sendeki de kafa, Muhammeddeki göz sendeki de göz? eee?
Tanrıya Allaha inanlar niye başkasına kuyruk oluyor. Hele kadınlar! Ya hu sen senden harem kuran bir kültürün ürününe nasıl kuyruk olursun? Gerçek Atatürkçü Atatürkü gerçek Muhammedci Muhammedi takmaz bence. Takmamalı da zaten, dünyanın kitabı var aç oku, dünyanın belgeseli, videosu var aç izle, tahlil et, düşün, takıldığın yeri sor kendinden daha iyi bildiğini düşündüklerine. Atatürkle Muhammedin yaptığı da buydu. Takıldıkları yerde ehline sormadılar mı? Tıkandıkları yerde yardım almadılar mı?
Hadi Muhammed bizim kültürden değil, ya Atatürk tamamen biz. Git abi, Bandırma vapuruna, bir gez yarım saatini,bir saatini ayır, eğer hüngür hüngür ağlayacak duruma gelmiyorsan, Atatürkün ne yaptığını, ne yapmaya çalıştığını anlayamıyorsan, bağır dur ben Mustafa Kemal Askeriyim ben Atatürkçüyüm diye.. Atatürk görse halini seni kovalar, eskilerin bir sözü vardır, eşek sudan gelene kadar döver.
Atatürkçüyüm diyorsan Atatürke köle olamazsın, Muhamedciyim diyorsan Muhammede köle olamazsın. Çünkü kim kimi neden sever, neden sevmez kişisel kalır da İkisinin de yaptığı kurulu zalim ve hukuksuz düzenlere karşı çıkmaktı. Sonradan isimleri kullanılarak düşünceler veya ardına takınılan insanların üzerinden kurulan sistemler zulme kaydıysa; sen orda dur gardaş, benim diyeceksin, bana ne diyeceksin, git şuculuğu buculuğu başka iklimlerde türet veya yetiştir diyeceksin, bu topraklarda bu olmaz diyeceksin. Diyemezsen; Tanrı Allah diyerek, şeyh, önder, ebedi şef diyerek, lider diyerek peşine takıldıkların seni köleleştirir? Zaten yapılan bu değil mi?
Tapıcılıktan nasıl kurtulacağız biz? İnanın aklım şaştı. Öyle durumlar oluyor ki, için patlıyor, bir derdin oluyor, çözüm bulamıyorsun, yakarıyorsan bir şekilde bir güce, adına ister Tanrı ister Allah deyin veya Ra, Gök Tengri deyin, yardım et diyorsun, lakin yardım gelmez hiç bir zaman, yok öyle mucize falan. yok ebabil gelmiş, yok filler durmuş yok, kurtuluş savaşını sanki Atatürk tek başına kazanmış.
Ölüler üzerinden yönetilmek, güdülmek bu çağın nesillerine yakışır mı?
Kızılderililer aynı böyle şuydu buydu diye birbirlerini yerken telef oldular, yok oldular, köle oldular, kitlesel imhaya uğradılar, yapılan işkenceleri yazayım mı buraya, kaldırır mı o vahşeti içimiz. silaha karşı okla yapamadılar, düzenli askerlere karşı baldırı çıplak şekilde kazanamadılar, topa karşı ok işlemedi.
Vatanımda gördüğüm tamamen bu, kızılderililer gibiyiz.Lu lu lul uuu u
Alman özel harekatçıları Kıbrıs'a inmiş, İncirlik yıllardır Abd üssü, Abd tutmuş dedeağaca yığınak yapmış, Rusya mersindeki nükleer santral benim diyor, yarın bir gün yatırımımı koruyacağım diye asker yollarsa ne diyeceksin, Maliye bakanınmız ülke ülke para arıyor para dileniyor, ülke içinde yılardır gazeteciler siyasetçiler vb vs suikaste uğruyor, bombalanıyor, kimi kuranı eleştirdi diye yakılıyor, kimi atatürke laf etti diye hapse atılıyor.
Şu mantıkllı mı;Atatürkü koruma kanunu, islama laf etti edemez kanunu... Sistem denilen kalabalıkları işte böyle kanun zoruyla korkutup köleleştiriyor. Elbette kanun olacak lakin çağa uygun olacak. Devlet çağın gerisinde kalmayacak. Atatürk yaşarken yapamadıklarını Muhammed yaşarken yapamadıklarını onların adını kullanarak sizi köleleştirmesinler. Atatürk ü kimden koruyacaksın,Atatürk zaten yapmış yapacağını, Atatürke küfreden varsa zaten kendi cahilliğidir, sana düşmandan arındırılmış bir vatan sağlamış, minnettar elbette olacaksın, olmuyorsan zaten sen insan değilsin? hala Atatürk ün fikirleri geçilmedi mi bu devirde, hala İslamın genel kabulleri ileriye götürülemedi mi? Bak, arabistan da kadın daha yeni yeni ehliyet alıp araba kullanabilme lüksüne erişti. Arabistan komple Muhammedci mi? Arabistan komple Muhammeci mi yoksa Muhammed adı kullanılarak köleleştirilmişler mi?
İnanan var mı, genç kuşaklara y 'nin alt versiyonlarına soruyorum, hala ay'ın ikiye yarıldığına inanıyor musunuz, hala kızıldeniz in ikiye yarıldığına inanıyor musunuz, hala hala hala çoğaltın sizlere mucize diye sunulanları, didik didik didikleyin ve kararınızı verin. Çünkü inanın biz Y'lerden ve üst nesilleri eski çağa aidiz, eski kültürün ürünüyüz. bizlere inanmayın. Çünkü Muhammed de Atatürk de bu çağın yaşayanı değil, bizler de tam olarak algılamaktan aciziz bu çağı. Delirmezsek iyi...
Tımarhane gibi ülkem ya. Böyle yorumlar yazılar yazdım yaptım diye başım belaya girer mi, girerse girsin, ne yapayım. Hapse tıkacaklar, kafir ilan edip dört ata bağlayıp zamanında islamım diyenlerin yaptığı gibi 4-5 parçaya mı parçalayacaklar bedeni mi?
Uğur Mumcu, Muhsin Yazıcıoğlu, Sinan Ateş, Sabahattin Ali, Ozan Arif, Ahmet Kaya gibi gibi insanların hayatını kim kararttı, neden öldürüldüler sürüldüler, bombalandırlar, manşetlerden algılarını yaptılar?
Benim aklım yok pek, akılla yazmıyorum, aklımı kullansam, kem küm ede ede sayın mayın hazret mazret diye yazmam lazım. Ben cahilsem lütfen cahilliğimi giderin, sizler cahilseniz kendi cahilliğinizi giderin.
Not: Üstad, sana karşı değil yazdıklarım, birden sanırım birşey oldu, doldu boşaldı içim. falan fişman işte. Defterdeki kimse üstüne alınmasın, kişiselleştirmesin, çünkü bu vatan elden giderce ne Atatürk kalacak ne de Muhammed. Oraya doğru da bir gidiş var. Durdurmaya da gücümüz yetmeyecek sanki.
Yapacak bir şey yok, ağa paşa haydi cepheye derse mecbursun gitmeye, ağa paşa okcular tepesine derse mecbursun beklemeye değil mi?
Askerimiz fakirdendir zenginimiz bedel verir, Yemen Türküsünden değil miydi bu mısra.. Değişen ne? Tanrı da, eğer; islamcıysan ganimet isterkafir kafirun diye ayırdıklarından, onların altınları al bana ver der.
Google earthe giriyoruz, yaylanı , apartmaını, yolunu sokağını biraz daha zorlarlarsa sabah ne yediğine kadar saat kaçta tuvalete gittiğine kadar not alıyorlar.
Pardus işletim sistemi vardı ne oldu o sistem? F 16 ları full kendimiz modernisazyon yapabiliyor muyuz? Manşetlerle kandırılıyor muyuz?
Neyse gençler, ne kendi kuşağımı ne de öncekilere değil söyleyip yazdıklarım, sadece size. Biz eski kuşaklar, isterseniz şu devlet başkanlarına bakın, yaşlarına bakın, yaşadıklarını dönemlere bakın, bunlar 3. dünya savaşı çıkarmadan durmayacak gibi.. Uymayın kendinizden önceki nesillere. Lakin bu devlet millet ve vatanın da korunmaya, kollanmaya ihtiyacı var.. Cehennem gibi bir dünya bıraktığımız için ağzınıza ne gelirse söyleyin, keşke düzeltebilsem!
levent taner
Öte yandan, ünlü şairlerimizden Melih Cevdet Anday "biz insanın ceddiyiz" derdi ya, biraz daha tekâmül etmeye sanırım ihtiyacımız var hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Katılım ve katkınız her dem değerli
Selam ve saygılarımla.
Paylaşım sahibiyle bu konularda İnanç noktasında önderimiz elbette Hz. Muhammet Mustafa (sas)'dır. Ama Dünyada Devletlerinde olduğu gibi her ülkenin bir kurucu lideri olduğu gerçeğini göz önüne alarak ülkemizin kurucusu lideri de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Mutabık olmamız da güzeldi. Yüce Rabbimden dileğim; her ikisinin de Ruhları şad mekanları Cennet olsun inanan biz kullarını Peygamberimizin şefaatine nail eylesin. Selamlar.
Gönül Pınarı tarafından 24.10.2023 20:54:12 zamanında düzenlenmiştir.
levent taner
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Katılım ve katkınız dolayısıyla şükran duydum
Selam ve saygılarımla.
"Paşa" ünvanını yasaklayan devrim kanunlarına rağmen Atatürkü "Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa" marşlarıyla anmayı sever Atatürkçülüğümüz :) Alemiz vesselam..
Tebriklerim ve saygılarımla üstad...
levent taner
Biz milletimizin farklı kesimleriyle gönül birliğini yakalasak önce, fikir farkları sıkıntı kaynağı olmayacağı gibi üretken de kılar bizi
Öte yandan popülizm, hamaset farklı kesimlerde var özünde, iç siyaset böyle konumlanmış bir kere, ifrat tefrit çizgisinde salınıyoruz nesiller boyu
Yalnız hocam, Atatürk'ün bir sözü arz ettiğiniz hususa karşılık gelir mi bilemiyorum:
"Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak başarılar yaşayamaz ve sürekli olamaz."
Kim bilir, Gazi Paşa belki de bu yüzden Cumhuriyet döneminde askeri zaferler dönemine öykünmek istemedi
Hani, Gazi Paşa yönüyle yüceltilmek istemedi belki
Ne ki, yaşam bütünlüğünde bu payeler var sonuçta
Atatürk'ün benim dememesiyle bizim o dememiz çelişmez bence bu bağlamda
Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Selam ve saygılarımla.
erolbasci
levent taner
Genç kızlarımızın yitip giden, kılık kıyafet yüzünden yitip giden eğitim hakları yakın tarihimizin en hazin olaylarından, üstelik devrim yıllarında olmayıp da, biraz daha demokrasi çizgisinde mesafe aldığımız dönemlerin ürünüyse
Şu kadar ki, bizde Atatürkçülük ya da Kemalizm sosyo politik bir maskedir hocam
Kemalizm gerçekte İnönücülük tabir edilebilir
Hani derim ki dinamik düşünce statik olana, statükoculuğa bırakır yerini
Tabi bu benim naçizane gözlemim
Atatürk bir şeyi radikalizm çizgisinde inşa etse dahi kalıp adam değil
İnönü daha kalıp adam kanımca
Öyle ki, bürokrasi, aydın, ordu giderek bu İnönücülük parantezinde gelişme gösterdi
Anlamlı değerlendirmelerinizden dolayı müteşekkirim hocam
Selam ve saygılarımla.
Hiçbir izm eklendiği kavramın motamot kendisi değildir de ondan. Demem şu ki, Materyalizm madde demek değil, kapitalizm sermaye demek değil, Sosyalizm toplum demek değil, Marxizm Marx demek değil, Deizm Tanrı demek değil, Türkçülük Türk, Türklük demek değil, İslamcılık İslam demek değil, Liberalizm hürriyet, serbesti demek değil, Laisizm laiklik demek değil.
YUKARIDAKİ TERİMLERİN POZİTİF AKAN IRMAĞINA DALMAK VARKEN, KURUMUŞ ÇÖLÜNE MEYLETMEK NİYE? DER YAZAR
KATILILRIM, LAKİN KATILMADIĞIM HUSUS!
LİDERLİK ÖZELLİĞİ TAŞIYAN KİŞİLERİN BIRAKIN HALKININ BİR KESİMİNİ ÖTEKİ GÖRMEYİ TÜM İNSANLARIN MUTLULUĞU İÇİN UĞRAŞAN KİŞİYE LİDER DENİR.
O KISIM YAĞDANLIK HOCAM
YAZINIZI ÇÜRÜĞE AYIRDIM İSTER KUSURA BAKIN İSTERSENİZ DE BAKMAYIN;)
SAYGILAR
levent taner
Niçin kusura bakayım
Bilakis ışık tutar bana
Ürpertiyle karışık kendimi yoklarım, fena mı?
Ancak sunduğum her anekdotun gönül sesime, kafa çapıma kalıp bağlı olmadığını, objektiflikle taraf olmayı ayırdığımı da vurgulamak isterim
Objektiflikle tarafsızlık birbirine karıştırılıyor toplumda çok kez
Objektif olmak empati kurmaktır, tarafsız olmak asla değil
Bir bakıma bilgisayardaki kullanıcı yerine geçmek misali
İşlem yaparken kurumsal sistemde kullanıcı yerine geçtiğimizde ebedi orada mı kalıyoruz, işimiz bitince çıkıyoruz o bölgeden değil mi?
Siyasi, tarihi kişilikler üzerinde durmam da bu
Farklı lider tipolojilerine işaret etmek
Bir takım sosyal medya spekülasyonlarına, manipülasyonlarına vurgu yapmak
Nihayet
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Katılım ve katkınız dolayısıyla şükran duydum
Selam ve saygılarımla.
MÜSLÜM BAYRAM
O NEDENLE SİZLERİ KUTLUYORUM.
BU TARZ ELEŞTRİLERİM NEDENİYLE,
SAYFADA EN FAZLA ENGELLENEN KİŞİ OLMA İHTİMALİMDEN DOLAYI MUTLU MU OLMALIYIM DİYECEĞİM ANCAK; ÜLKENİN EDEBİYAT ve SANAT ADINA İÇLER ACISI DA BİR HAL ASLINA BAKARSAK...
BEN TEŞEKKÜR EDERİM
NİCE SAYGILARIMLA