- 218 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İSRAİL-FİLİSTİN SAVAŞININ ÇÖZÜMÜ NEDİR?
İsrail-Filistin Savaşı’nın çözümü iki devletli konfederasyondur. Aksi takdirde daha birçok masum insan hayatını kaybedecek ve bir taraf Filistin’i bir taraf İsrail’i suçlayacak halbuki bu konuda her iki tarafta eşit derecede suçludur. Eşit derecede suçludur çünkü intikam alma taraftarlığı yapıp savaşın sonuçlarını düşünmüyorlar. Halbuki birisiyle tartışmaya bile girseniz karşılık vermek isterseniz ve bu tartışmada tartışmayı karşı taraf kaybederse karşı taraf bunun dahi cezasını vermek ister. Savaşı birde düşünün savaş 100 kentrilyon kat daha kötüdür. Ölü sayısı 10 Ken karşı tarafın savaşa taarruzla karşılık vermesi durumunda bu sayı milyonları , milyarları dahi bulabilir. İslam dininde savaş taaruz savaşı değil savunma amaçlıdır. Nebimiz Muhammed’in hayatını düşünün Nebimiz Muhammed müşrikler Müslümanları öldürdükleri hâlde anlaşma taraftarı olmaya çalışmıştır. Hudeybiye Barış Antlaşması’nı düşünün görünürde Müslümanların aleyhineydi. Ama Nebimiz Muhammed daha fazla masum insan hayatını kaybetsin istemedi. İsrail-Filistin Savaşı’nında çözümü savaş hele ki topyekûn savaş değil iki devletli konfederasyondur. Sadece bir gözden bakmayın. Kendinizi karşı tarafın yerine koyun. Siz savaş olmasını ailenizden birilerinin hayatını kaybetmesini ister misiniz? İsrail halkıda bunu istemiyor. Aralarında savaşa karşı olan kişiler var. Ve asıl suçlu İsrail’de olanlar değildir. Asıl suçlular yurtdışında olan siyonistlerdir. Ve hem İsrail’i hemde Filistin’i piyon olarak kullanıyorlar. Bebekleri düşünün Gazze’den yapılan taaruz savaşında bebekler ölüyor. Bu bebeklerin suçu nedir? Sadece tek bir gözden bakmayın. Bugün girin bakalım Yahudilerin Facebook grubuna bakalım ne düşünüyorlar ve savaş istiyorlar mı? Ben daha 8 Ekimde neler olacağını Facebook hesabımdan paylaştım. Ve herkese hepiniz cahilsiniz. Tarih bilginizde Kur’an bilginizde yok dedim. Savaş değil barış isteyin. Çözüm taraftarı olun. İsrail-Filistin Savaşı’nın çözümü şöyle olabilir:
- İsrail ve Filistin arasında iki devletli bir çözümün benimsenmesi. Bu çözüm, 1967 sınırlarına dayalı olarak Filistinlilerin kendi bağımsız ve egemen devletlerine sahip olmalarını ve İsrail’in de güvenliğini sağlamasını mümkün kılabilir. Bu çözüm, Birleşmiş Milletler’in de desteklediği bir seçenektir.
- Kudüs’ün iki taraf arasında paylaşılan bir şehir olması. Kudüs, hem Yahudiler hem de Müslümanlar için kutsal bir yerdir. Bu nedenle, her iki tarafın da bu şehre erişim ve ibadet hakkına saygı duyulmalıdır. Kudüs’ün statüsü, uluslararası toplumun da katılımıyla belirlenmelidir.
- Filistinli mültecilerin durumunun çözülmesi. İsrail’in kuruluşundan bu yana milyonlarca Filistinli evlerini terk etmek zorunda kaldı veya sürüldü. Bu insanların geri dönme veya tazminat alma hakları tanınmalıdır. Bu konuda da uluslararası toplumun rol oynaması gerekmektedir.
- İsrail’in işgal altındaki topraklardaki Yahudi yerleşimlerine son vermesi. Bu yerleşimler, uluslararası hukuka aykırıdır ve Filistinlilerin yaşam haklarını ihlal etmektedir. Bu yerleşimler, iki devletli bir çözümün önündeki en büyük engellerden biridir. İsrail, bu yerleşimleri boşaltmalı veya Filistinlilere eşit haklar tanımalıdır.
- Her iki tarafın da şiddetten uzak durması ve diyalog kurması. Savaşın sona ermesi için silahların susması ve masaya oturulması şarttır. Her iki tarafın da karşı tarafın haklarına ve taleplerine saygı göstermesi ve uzlaşmaya açık olması gerekir. Sivillerin hedef alınması veya kaçırılması kabul edilemez bir durumdur. Ateşkesin sağlanması ve kalıcı bir barış anlaşmasının imzalanması için bölgesel ve küresel aktörlerin de arabuluculuk yapması önemlidir.
Şimdide iki devletli konfederasyonu anlatayım;
İki devletli konfederasyon, uluslararası hukuk açısından birbiriyle eşit birden fazla bağımsız devletin, daha çok savunma ve ekonomik nitelikte amaçları gerçekleştirmek için uluslararası bir kurucu anlaşma (pakt) uyarınca bir araya gelmesini ifade eder. Bu şekilde, devletler kendi egemenliklerini korurken, ortak çıkarlarını sağlamak için işbirliği yaparlar.
- İki devletli konfederasyon, İsrail ve Filistin arasında iki bağımsız ve eşit devletin kurulmasını ve bu devletlerin ortak bir konfederasyon çatısı altında belirli alanlarda işbirliği yapmasını öngörür. Bu çözüm, 2022 yılında İsrail ve Filistin’den önde gelen isimler tarafından hazırlanan bir taslakta sunulmuştur.
- Bu taslakta, Filistin’in 1967 sınırlarına dayalı olarak Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’ün büyük bir kısmında bağımsız bir Filistin devleti kurulması önerilmiştir. İsrail ve Filistin tamamen ayrı iki hükümete sahip olacak fakat bu hükümetler üst düzeyde güvenlik, altyapı ve iki toplumu etkileyen konularda koordine olacaktır.
- Taslakta ayrıca, Kudüs’ün iki taraf arasında paylaşılan bir şehir olması, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin büyük ölçüde kalması ancak toprak değişimi veya oturum hakkı verilmesi, Filistinli mültecilerin geri dönme veya tazminat alma haklarının tanınması gibi tartışmalı konulara da çözüm önerileri getirilmiştir.
- Bu çözümün avantajları şunlardır:
- İsrail ve Filistin arasında uzun süredir devam eden çatışmaya kalıcı bir son vermek için iki tarafın da kabul edebileceği adil ve gerçekçi bir temel sunmak.
- İsrail’in ve Filistin’in güvenliğini sağlamak ve Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etmek için uluslararası toplumun desteğini almak.
- Ortak konfederasyon meclisi aracılığıyla iki tarafın diyalog kurmasını ve işbirliğini geliştirmesini sağlamak.
- Bölgede barış ve istikrarın tesisi için bölgesel ve küresel aktörlerin de katılımını sağlamak.
Bu çözümün dezavantajları şunlardır:
- İsrail ve Filistin arasında derin bir güvensizlik ve düşmanlık olduğu için iki tarafın da bu çözümü kabul etmesi zor olabilir.
- İsrail’in mevcut hükümeti iki devletli bir çözüme karşı olduğu için bu taslağı reddedebilir.
- Filistin’in siyasi bölünmüşlüğü nedeniyle Hamas’ın bu taslağı tanımaması veya sabotaj etmesi mümkündür.
- Yerleşimciler, mülteciler, Kudüs gibi hassas konularda iki tarafın uzlaşması kolay olmayabilir.
Sadece bir gözden bakmayın duygularınızlada hareket etmeyin. Sonuçları düşünüp hareket edin. Müslümanlar İsrail’e savaş açsın diyenler savaş sonucunda ne olur? Müslümanların sayısı çoktur. Hatta hepsinin saldırmasına gerek yok Türkiye tek başına Yahudileri bitirebilir. Saldırır ve Yahudiler öyle bir duruma gelir ki taşlar bile dile gelip arkamda bir tane var. Gel öldür der. Burada kinaye yapıyorum. Hadiste var. Hadistede kinaye yapılmış aslında hadiste bile siz onlara saldırıp onları bitirecek seviyeye gelmeden kıyamet kopmaz diyor. Yoksa dağ, taş konuşmaz. Sonra Müslümanlar mı kazanır? Hayır. Yahudilere saldıran kişiler kaybeder. Hristiyan alemi Yahudiler için birlik olur. Ve bu sefer tam tersi olur. Saldıran kişiler ölür. Hiçbir şeyin çözümü savaş değildir. Savaş felakettir. Haklı taraf içinde haksız taraf içinde felakettir.
Bahsettiğim hadise bakalım:
"Yahûdîler sizinle savaşacaktır! Fakat netîcede siz onlara musallat kılınacaksınız! Öldürme o kadar şiddetli olacak ki, bir kaya parçası: ‘Ey Müslüman! Şu arkamda duran kişi bir Yahûdî’dir. Onu öldür!’ diye haber verecektir.”(Müslim, Fiten, 81)
Hadisin anlamı, Yahudilerin Müslümanlara savaş açacakları ve Müslümanlara büyük zorluklar ve tehlikeler yaşatacaklarıdır. Burada taşların konuşması sembolik bir ifadedir ve olayın şiddetinin ne kadar büyük olacağını vurgulamaktadır.
Musallat olma kavramı ise, Müslümanların suçlu kişiler veya düşmanlar tarafından yönlendirileceği anlamına gelmektedir. Yani, bu hadise göre Müslümanlar, Yahudilere karşı savaşta teşvik edilecek veya manipüle edileceklerdir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.