- 160 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Peygamber Efendimizin (a.s.m.) Gaipten Verdiği Haber Mucizeleri 3
10-Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm torunu Hazreti Hüseyin’in şehit edilmesi ile ilgili şöyle buyurmuşlardır:
“Hazret-i Hüseyin, Taff, yani Kerbelâ’da katledilecektir.”
Aynen buyurduğu gibi elli sene sonra, ciğersûz vakasıyla hadise meydana gelmiştir.
11-Hazreti Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, sahabelere şu müjdeli haberleri vermiştir:
”Siz bütün düşmanlarınıza karşı galip geleceksiniz. Mekke’yi, Hayber’i, Şam’ı, Irak’ı, İran’ı, Mescid-ül Aksa’yı fethetmeye muvaffak olacaksınız. Hem o zamanın en büyük devletleri olan İran ve Rum padişahlarının hazinelerini aranızda taksim edeceksiniz.”
Adı geçen bu bölgelerin alınacağını haber verdiği esnada Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm yapılan baskılardan dolayı Mekke’den hicret etme hazırlıkları yapıyordu. Bir avuç Müslüman vardı ve bütün dünya onların düşmanıydı.
Ayrıca, böyle bir durumda bu müjdeyi sahabelere umut olsun diye teselli etmek için de söylememiştir. Allah’ın izniyle o günleri yaşamış gibi görmüş ve inşallah alırız dememiş, kesin alınacağını bildirmiştir. Bildirdiği gibi de aynen alınmıştır.
12- Müslümanlar bedir savaşına hazırlanırken, Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm onlara şöyle ferman etmiş:
“Bu, Ebû Cehlin öldürüleceği yerdir; bu, Utbe’nin öldürüleceği yerdir; bu, Ümeyye’nin öldürüleceği yerdir; bu falanın ve falanın öldürüleceği yerdir.”
Böylece Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerinin her birinin nerede öldürüleceğini göstermiş ve sonra demiş:
“Ben kendi elimle Übeyy İbni Halef’i öldüreceğim.”
Savaştan önce haber verdiği aynı yerlerde Kureyş’in ileri gelen inkârcıları öldürülmüştür.
13- Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâmın bulunmadığı bir savaşta, Müslümanlar yaklaşık bir ay uzak mesafede, Şam etrafında, Mûte denilen yerde müşriklerle savaşıyorlardı. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm sanki savaş alanında sahabelerini bizzat görür gibi hadiseyi şöyle ferman ederek bildirmiştir:
“Sancağı Zeyd aldı, şehit edildi, sonra Câfer aldı şehit edildi; sonra İbni Revâha aldı, şehit edildi; sonra onu Allah’ın kılıçlarından birisi aldı”
Bu hadiseyi bildirmesinden üç hafta kadar sonra Ya’le ibni Münebbih harpten dönmüştü. O daha bir şey söylemeden Hazreti Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâm harbin bütün ayrıntılarını beyan etti. Ya’le yemin ederek:
“Dediğin gibi, aynen öyle oldu” dedi.
14-Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, bir gün şöyle ferman etmiş:
“Benden sonra hilâfet otuz senedir, sonra ısırıcı bir saltanata dönüşecek.”
“Bu iş peygamberlik ve rahmet olarak başladı. Sonra rahmet ve hilafet olacak. Arkasından ısırıcı bir saltanat gelecek, daha sonra da yerini serkeşlik ve zorbalığa bırakacak.”
Böylece Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm İslam dini ve sonrasında devletinin peygamberlik görevinin verilmesiyle başladığını, şefkat ve merhamet ile insanlığa yayıldığını belirtmiştir. Daha sonrasında bu zorlu vazife Hulefâ-i Râşidîn’in yani dört halife olan, Hazreti Ebu Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazreti Ali ile devam ederek, bunlara ilave olarak Hazret-i Hasan’ın altı aylık hilâfetiyle, hilafet makamının ve hizmetinin sona erdiğini. Onlardan sonra saltanat şekline gireceğini, sonrasında ise daha beter bir hal alıp, o saltanattan kibirli, baskıcı ve haddini aşan, bozuk bir topluluğun geleceğini haber vermiş. Ve zaman Kâinatın Efendisi Aleyhisselâtü Vesselâmı haklı çıkarmıştır.
Ahmet TULGANER
YORUMLAR
O'na bildirilmeseydi (Yüce Yaradan tarafından) o da gaybı bilemezdi. Dolayısıyla onun her dediği geçek ve haktır. Kalemin daim olsun. selamlar.