DEPREM

“زِلْزَالَهَاۙ الْاَرْضُ زُلْزِلَتِ اِذَا”

‘Arz, o sarsıntısıyla sarsıldığında…’
Allah, Kur’an-ı Kerim, Zilzal, 1

Mesopotamia coğrafyasında meydana gelen depremde binlerce insanımız vefat etti. Şahsım, kurumum ve Mesopotamia halkları adına ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, mağdurlara güvenilir, sağlıklı ve onurlu bir yaşam diliyorum.

Yedi günlük insanlık onuruna tuttuğumuz yas süresi boyunca çok utandık, kahrolduk, içimiz nefretle doldu. İnsanlar ölürken, enkaz altında kalırken diyecek bir söz bulamadık. Şimdi artık insanlık onur ve şerefi adına konuşma vakti geldi.

Her önüne geleni müteahhit yaparsanız, bu kadar çürük binanın ortaya çıkması kaçınılmaz olur. Bu binaları yapan müteahhit, bir daire karşılığında imza yetkisini kullanan valilik, kaymakamlık ve belediye çalışanları, müfettişler vb. bir bütün olarak bu felaketten sorumludurlar.

Vahşi, barbar, cahil ve geri kalmış toplumlarda iki mesleği herhangi bir eğitim, bilgi, beceri ve deneyim aranmadan parası ve arkası olan herkes yapabiliyor;
1- Siyaset
2- Müteahhitlik

Depremin ilk şokundan sonra Mesopotamia halk gönüllüleri, gün namus günüdür deyip bir bütün olarak arama-kurtarma ve rehabilitasyon çalışmalarına katıldı. Mesopotamia Halk Gönüllüleri hala aktif olarak deprem bölgesinde insani görevlerini yapıyorlar. Deprem boyunca birlikte kirliliğinin önüne geçmek için koordinasyon grubunun bilgileri paylaşılmadı. Bölgedeki ekiplerimizle sürekli bir bilgi akışı sağladık.

“Irkçılık, bir dindir.”
Dünya literatürüne kazandırdığımız sosyolojik argümanımız, çalışmalarımız boyunca yüzümüzü yüzümüze vuruldu. Biz, insanlık haysiyet ve namusu için alttan aldık. Ama insanlıktan nasibini almamış çok kişiyle karşılaştık.

Mesopotamia’yı vuran depremde, postislamcıların görmezden geldiği, yokmuş gibi davrandıkları ama deprem bölgesinde canları ve malları ile var olan başta Kürdistan Federal Cumhuriyeti, Yunanistan, Ermenistan, İsrail ve USA gerek arama-kurtarma, gerekse yardımları için, şahsım, kurumum ve Mesopotamia halkları adına teşekkür ediyorum.

Felaketlerin (yangın, kaza, deprem, sel vb.) sonucunda meydana gelen can kayıpları için hiçbir tedbir almadan (Deveyi sağlam kazığa bağlamadan) Kader’dir demek kek kelimeyle Allah’a hakarettir. Allah’ı bütün kötülüklerin sebebi olarak göstermektir. Bütün kötülükleri Allah’ı yüklemek, iyilikleri kendine mal etmek Tanrı ile rol değiştirmektir.
“Yoksa Rabbim kullarına kesinlikle zulmetmez.”
Allah, Kur’an-ı Kerim, Fussilet, 46

Sokrates’ten İbni Haldun’a, Marks’tan Rony Rodi Roda’ya kadar bütün düşünürler, devletin asli görevinin ve varlık sebebinin; halkını gelebilecek felaketlere karşı korumak, felaket sonrası bütün ekonomik, psikolojik, sosyolojik, kültürel vb. ihtiyaçlarını gidermek üzerine kurulmuştur. Bu temel görevini devlet yerine getirmiyorsa devletin varlık sebebi yeniden kurgulanmalıdır.
12 Şubat 2023