CUMHURİYET YOLUNDA
Cumhuriyetimizin 100. yılındayız.Milletin bitmek bilmeyen ihtirak ateşini söndüren,bizi zor şartlardan alıkoyan,halkın ön planda olduğu bir ülkede yaşıyoruz.Bu eşsiz mirasa sahip çıkmak da bizim sorumluluğumuzdadır.Zira bağımsızlık uğruna verdiğimiz bu mücadelede gazilerimizin,şehitlerimizin kanının ahengi göklerde dalgalanan bayrağımızda-
dır. Ne kadar da gurur verici değil mi tüm dünyanın takdir ettiği bir öndere sahip olmak,senelerdir sefil yaşam sürmüş halkımızın aydınlığa kavuşması,ne kadar da gurur verici değil mi,bitmeyen ümidin zaferin kapılarını açması ? Cumhuriyet yolunda yaşanılan onca hadiseden sonra Türk halkı temenni ettiği ebedi bağımsızlığa,özgürlüğe ve refahına kavuşmuş oldu.
Cumhuriyet,eşitlik ilkesini benimsemiştir.Kadınlara verilen nice hakların başında demokraside söz sahibi olmaları iç açıcıdır.Zira Türk kadını yıllardır hor görülmüş,ezilmiş ve hiçbir hakka tabi tutulmamıştır.Atatürk önderliğinde atılan bu adımdan sonra kadınların ülkedeki itirabı artmış ve hak ettikleri değeri görmüşlerdir.
Cumhuriyet,aynı zamanda özgürlüğü benimsemiştir.Bağımsız yaşama duygusu bizim vazgeçilmez parçamızdır.Türk halkının kalbinde yanıp tutuşan hür yaşama arzusu sonunda vuku bulmuş ve ilelebet yaşayacağına dair aziz Türk milleti ant içmiştir.
Atalarımızın zamanında bizlere atfettiği bu topraklarda hüküm sürmenin zevkini tekrardan yaşıyoruz.
Atatürk’ün icraatlerinden bir diğeri de yerli ve milli fabrikaların ve işletmelerin yürürlüğe konulması da dışa bağımlılığımızı büyük oranda azaltmıştır.
Unutmayın ki Cumhuriyetimiz kolay kazanılmadı.Halk her ne kadar harap ve bitap düşmüş olsa da bulunduğu icbar şartlar altında hüküm sürmeme gayesiyle mutlak iradelerini şüphesiz gün yüzüne çıkarmışlardır.Cumhuriyetimiz şecaat sahipli şahıslar ve eksik olmayan umutların beraberinde zaferler kesintisiz süregelmiştir.Aynı zamanada Türk’ün var olan gücünü,Türk halkının tutsak yaşayamayacağını ve vatanımızı yaban ellere vermiyeceğimize dair dünya devletlerine bir kez daha kanıtlamış olduk.
Yine unutmamak gerekir ki biz sadece düşmanla çetin bir mücadele içerisinde olmadık.Ülkemizin mandater düşünceyle kurtulabileceğini savunanlarla,bağımsızlık düşüncesinin kalbinde bir nebze dahi yer etmeyen insanlarla da mücadelemizi sürdürdük.
Bunu da M.Kemal’in şu sözü ile bağdaştırabiliriz : ’’Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlatlarından meydana gelen büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun izalesi ile helaldar olabileceği zehabında bulunanlar,çok zayıf dimağlı mutsuzlardır.’’ dediği gibi çok zayıflı dimağlı insanlarla da çetin bir yoldaydık.
Başta Atatürk olmak üzere halk,zorluklara baş göstermekten çekinmemiş,bağımsız yaşama arzularından geri adım atmamışlardır.Bizler de onları bir misaliye belleyerek,birlik ve beraberlik içinde, halkımızı aydınlık bir geleceğe taşıma gayretinde olmalıyız. Türkiye’nin bağımsızlık çizgisinden hiçbir zaman sapmadığını, dünyaya bir kez daha göstermeliyiz.Zira’’YAŞASIN CUMHURİYET’’ denildiğinde insanımızın tüyleri diken diken olur değil mi ? Çünkü ’’YAŞASIN CUMHURİYET’’ kadar içten dile getirilen,o duyguyu iliklerimize kadar hissettiren, mazidir.’’Kaybolmayan umutlar mesut sonuçları da gündeme getirir.’’İşte bu kadar samimi duygularımızla söylediğimiz ’’YAŞASIN CUMHURİYET’’ sözünün hakkını vermeliyiz.Cumhuriyetimizin 100. yılında da gururla "YAŞASIN CUMHURİYET" demeye devam edeceğiz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.