Baba Nasihatı
Ölüm döşeğindeki babasına oğlu gelip sorar: " Baba,bana vereceğin hiç nasihat yok mu?"Babasının gözlerinden yaşlar süzülür anlamıştır ki nasihatın bir son ve veda sözleri olduğunu.Konuşmakta güçlük çekse de oğlunun istediğini geri çevirmez şöyle der:
*Dostun da olsa kimseye güvenme!
*En iyi dost da düşman da kişinin kendisidir bunu sakın unutma!
*En kısa yol her zaman doğru yol olmayabilir.
*Az kazan ki bereketli olsun ve üç kağıda(borsa-faiz-döviz) umut bağlama!
*Her işe erken git fakat geç çık!
Aradan yıllar geçmiş adamın aklına vesveseler gelmeye başlamış ve: "Babam demiş ölüp gitti hem okuma yazması da yoktu söylediklerini başkasından duymuş olmalı,babamın yaşadığı köy hayatıyla şimdi benim yaşadığım şehir hayatı bir mi?"
İşten gelirken bir dağ yolunu far eder, hem trafik yoktur hem aracım az yakar hem de eve erken vararım diye düşünerek o yola sapar ve beş yüz metre gitmeden lastiği patlayıp yolda kalır.Yardıma gelenlerden de bir ton azar işitir,sende akıl fikir yok mu bu yolun kullanılmadığını bilmiyor musun diye.
Çok sevdiği bir arkadaşına kefil olunca araları açılır ve dost sandığı o kişi:
"Alnına silah dayamadım ya,olmasaydın."der yani kefil olurken rezil olur.
Son dönemlerde moda olan borsaya merak salar ve tüm kazancını borsaya yatırır, ilk aylarda güzel kazanır fakat yavaş yavaş bataklığın içerisine sürüklenir,bunalıma girer sağlığı bozulur eşi de evi terkeder.
Nerden bilecekti ki bedenler ölse de fikirler ölmez...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.