Hazreti Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma peygamberlik görevi henüz verilmemişti. O devirde yaşayan Allah’ın kendilerine gelecekle ilgili bilgi ilham ettiği mübarek zatlardan bazıları, gelecek olan son peygamberden haberler veriyorlardı. Ayrıca bu haberleri yaşadıkları devirlerde kaleme alarak ve bunların yıllarca insanlara aktarılmasına yardımcı olmuşlardır.

Şimdi de veli zatların Peygamber Efendimiz Aleyhisselâtü Vesselâm ile ilgili görüşlerini, Bediüzzaman Hazretlerinin nakillerinden takip edelim. Bunlar:

1-Yemen padişahlarından Tübba’ isminde bir melik, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın özelliklerini eski kitaplardan okumuş ve iman etmiş. Bunu bir şiirinde şöyle ifade etmiş:

“Ben Ahmed’in (a.s.m.) peygamberliğini tasdik ediyorum. Ben onun geldiği zamana yetişseydim, ona vezir olurdum.”

2-Kuss ibni Sâide, çok meşhur bir hatib’ti. Bu zat da, Hazreti Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma peygamberlik görevi verilmeden, onun peygamberliğini şu şekilde ilân etmiştir:

“Bize, gönderilenlerin en hayırlısı, peygamberlerin en üstünü olarak Ahmed’i gönderdi. Kafileler onu ziyaret için yollara düştükçe ve bu teşvik edildikçe Allah ona salât eylesin.”

3-Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yedi nesil geriden dedesi olan Kâ’b ibni Lüeyy, Hazreti Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâmın peygamber olacağını yıllar öncesinden hissetmiştir ve bir gün hiç ilgisi olmadığı bir anda ağzından şu sözler çıkmış:

“Muhammedü’n-Nebî gelecek, doğru haberleri verecek.”

4-Yemen padişahlarından Seyf ibni Zîyezen, Kur’an’dan önceki ilahi kitaplarda Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın özelliklerini okumuş ve iman etmişti.

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm henüz çocukken dedesi Abdülmuttalib Kureyş kafilesi ile birlikte Yemen’e gitmişti. Seyf ibni Zîyezen onları sarayında misafir etmişti. Bir gün onlara şöyle demişti:

”Hicaz’da bir çocuk dünyaya gelecek. Onun iki omuzu arasında hâtem gibi bir nişan vardır. İşte o çocuk bütün insanlara imam olacak.”

Daha sonra, Abdülmuttalib’i çağırtıp, onunla özel görüşmüş ve ona:

”O çocuğun dedesi de sensin” diye keramet göstererek, Hazreti Muhammedin peygamberliğinden yıllar önceden haber vermiştir.

5-Hıristiyanların meşhur âlimlerinden İbnü’l-Âlâ, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma peygamberlik vazifesi henüz verilmemişken ve Peygamberimizi görmeden evvel onun geleceğinden haber vermiş. Yıllar sonra onun yanına gelmiş, Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı görmüş ve ona şöyle demiş:

“Ben senin özelliklerini İncil’de gördüm, iman ettim. İbn-i Meryem, (Hz.İsa) İncil’de senin geleceğini müjde vermiş.”

6-Habeş Kralı Necâşî de şöyle söylemiş:

“Keşke şu saltanata bedel, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâmın hizmetkârı olsaydım! O hizmetkârlık, saltanatın çok üstündedir.”

Verilen birkaç örnekten de anlaşılacağı gibi temiz kalpli insanlar yıllar öncesinden insanlığa ışık tutacak olan Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâmı kalben hissetmişler ve onu görmüş gibi iman etmişlerdir. Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmı bizzat görüp, inanmayan insanlarla kıyaslandığında bu tür insanların yüceliği daha iyi anlaşılmaktadır.


Ahmet TULGANER