- 402 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
Kelebek ve Koza
Bir gün, bir kozada küçük bir delik açıldı ve bir adam bedenini bu küçücük delikten çıkarmaya çalışan kelebeği saatlerce seyretti.
Sonra, kelebek daha fazla ilerlemek istemiyormuş gibi durdu. Sanki, ilerleyebileceği kadar ilerlemişti ve artık daha fazla ilerleyemiyordu.
Ve adam, kelebeğe yardım etmeğe karar verdi.
Kelebek kolayca dışarı çıktı.
Fakat bedeni kocaman ve kanatları buruşuktu.
Adam, kelebeği izlemeye devam etti, çünkü zamanla kanatlarının büyüyüp bedenini taşıyabilecek kadar genişleyebileceğini umut ediyordu.
Fakat bu olmadı.
Gerçekte, kelebek ömrünün geri kalanını o kocaman bedeni ve kuru, buruşuk kanatları ile etrafta sürünerek geçirdi.
Uçmayı hiç başaramadı.
Adamın bu aceleci iyiliği içinde anlayamadığı, bu kısıtlayıcı kozanın ve kelebeğin o küçücük delikten dışarı çıkmak için verdiği mücadelenin, kelebek için gerekli olduğuydu.
Çünkü bu Allah’ın, yaşam sıvısının kelebeğin bedeninden kanatlarına doğru akmasını sağlamak için bulduğu yoldu.
Böylece kelebek kozadan kurtulduğu anda uçmaya hazır olabilecekti.
_Bazen mücadeleler, hayatımızda tam olarak gerek duyduğumuz şeylerdir.
Eğer Allah, hayatımıza hiçbir engel le karşılaşmadan devam etmemize izin verseydi sakat kalırdık.
Şimdi ve daha sonra olabileceğimiz kadar güçlü olamazdık. Asla uçamazdık.
Semra EROĞLU Şiirleri sevdiren kadın
YORUMLAR
Zahmet olmadan rahmet olmuyor.
Yüreğinize kaleminize sağlık değerli kalem.
Saygılarımla...