- 267 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Özgünlüğü Sıradanlaştırmak
Her yaşın, kendine özgü hem ruhen hem de bedenen bir güzelliği var.
Ne mutlu kendisi ve zamanın kendine getirdikleri ile barışık olana.
Saçına düşen akların, yüzünde beliren çizgilerin birer anlamı olduğunu anlayabilene.
Zamanın getirdikleri ile götürdükleri arasında ki farkı kavrayabilene ne mutlu.
İşte onlar,
yaşlanmanın aslında yaş almak olduğunun ve kendiyle barışık olup bu olgunluğun farkında olanlar.
Tam tersine,
birde zıtlaşanlar var.
Belli bir yaşa gelmiş ama halâ inatla olduğundan daha genç görünmek için çabalar,paralar harcayanlar.
Hem niye inatlaşırlar ki?
Zaten yerçekimine ister istemez yenik düşmeyecekler mi?
Üç kere değil beş kerede gerdirseler yüzlerini
toprak bu, çekecek kendine doğru.
Madde,mana ile buluşacağı zamana kadar geldiği yere doğru hep eğilecek insanoğlu.
Hem doğal olmayan her şey kandırmaca değil midir?
50-60 yaşına gelinmişliği 30 yaşında gibi göstermeye çalışmak aldatmak değil de nedir?
Hatta daha da ötesi bence tam bir meydan okumak .
"Senin verdiğin yeni yaşın getirdiklerini kabul etmiyor,
zamana yenilmediğimi gösteriyorum", demek...
"Sen beni yaşlandırıyorsun ama ben aksine genç kalmayı beceriyorum", deyip ayak diremek.
Söylesenize;
konuşurken robot gibi, mimikleri ayırt edilemez bir hal alan,
olduğundan daha genç görünse ne,
görünmese ne?
Kendisi ile barışamayan, başkalarının alkışlarına karışsa ne?
Bir de birbirine benzemek için çaba harcayanlar var hani.
Rabbim bizi farklı farklı yaratmışken ve bu farklılıklarımız en büyük özgünlüğümüzken,
tek kalıptan çıkmış gibi olanlar
ve bu sıradanlığı ayrıcalık sananlar.
Oysa ki Cenabı Allah
"Biz gerçekten insanı en güzel biçimde yarattık, [Tin, 95/4.]
Yine başka bir ayette:
’’Allah size şekil verdi ve şeklinizi en güzel yaptı, [Teğâbün, 64/3.] derken ne demek istemiştir kullarına?
Peki biz hiç akletmez miyiz
acaba?
VESSELAM
YORUMLAR
Hazreti Havva yaşlanıp çocuk yapamayınca Hazreti Adem Allah'dan genç bir eş dua etti.
Hazreti Havva kadını görünce kıskandı ve "Madem dua hakkın vardı, neden başka bir eş istedin de, benim gençleşmem için dua etmedin?" dedi.
Dua ettiler ve Hazreti Havva gençlik haline döndü.
Hazreti Züleyha yaşlanınca artık kendisini Hazreti Yusuf'a lâyık görmedi. Ama ikisinin de birbirine aşkı devam ediyordu.
Dua ettiler ve Hazreti Züleyha genç kız gibi oldu.
Yani demem o ki, kadının fıtratında genç kalmayı istemek vardır. Kıskanmak da fıtratındandır. Eşini kıskanır ve gençleşmek ister.
Ve peygamber eşleri de gençleştirilerek kadınların bu isteğinin caiz olduğu anlatılmıştır.
Estetik yaptırmakda beis yoktur yani.
Evliliğin devamını sağlamak adına belki de gereklidir.
Kadının güzellik için eşine süslenmesi caiz görülmüştür.
Esyetik yapmak isteyeni kınamak uygun değildir.
50 yaş 60 yaş gençlerin sandığı kadar yaşlı değildir.
Sportif ve aktif çok yaşlı vardır.
Gençlerin kınaması ile değildir insanların durumu.
Hatta Hazreti Zekeriyya aleyhisselâm ve eşi doksan yaşlarında çocuk sahibi olmuştur.
Allah şu yaşta size aşk yasak diye bir sınır koymamıştır.
Evliliğe de yaş sınırı koymamıştır.
Allah yasaklamamışken kulların kınaması hayret vericidir.
Hatice Kılınç
En sondan başlayarak
şunları belirtmek isterim ki
ben Allah'ın aşka yasak koymasından hiç bahsetmedim.
Evlilik yaşı ile ilgili de Dileyen istediği yaşta evlenir istediği kişiyi sevebilir.
Yazdığım yazının bunlarla uzaktan yakından ilgisi bile yok.
Sonrasında Hz.Adem Hz Havva (as) ile ilgili gençleşme mevzuuna ayetlerde rastlamadım
Bu konuda da ayet ve sahih hadis varsa gözden kaçırdığım bana yazarsanız sevinirim.
Hz Yusuf (as) ve Zülehya ile ilgili de Yusuf suresi ve ayrıyeten bize anlatılanlarla bilgim mevcut .
Velev ki onlar eşlerinin gençleşmesini istedi
Çok merak ettiğim konu şu Efendimiz (sav)
Hz Hatice annemizle evlendiğinde kendisi 25 Hatice annemiz 40 yaşında idi .
Peki niçin peygamberimiz genç bir hanım istemedi ya da niye ona bu uygun görüldü.
Madem genç hanım isteniyorsa.
Yada niye o da dua etmedi eşinin gençleşmesi için.
Diğer bir konuda
ben burada aşırılıktan,
fıtratın bozulmasından ve sürekli bedene yapılan müdaheleden bahsettim.
Yoksa elbet her kadın genç ve güzel kalmak ister .
Lakin defalarca yüz gerdirmenin ,
elmacık kemiklerini doldurmanın,
dişleri seyreltmek yada irileştirmenin,
burnu dikleştirmenin kaşları tamamen kopartıp dövme yada hangi isimse yapılan yöntem, değişik şekiller vermenin sizin dediğiniz eşine karşı güzelleşmek mantığıyla uyuyor mu Allah aşkına.
Sadece eşi mi görüyor hiç mi karışmıyor insan içine.
Hem olduğu gibi beğenmeyen eş o hanımın neyine...Neyse bu ayrı bir konu
Ben estetiğe birşey demiyorum sağlık açısından gereklidir yaptırılır o ayrı .
Fakat bunu fıtratı tamamen değiştirme konusunda kullanırsa insan,bu yanlış .
Yoksa bakımlı ,hoş güzel olsun tabiki herkes bu bayan ya da erkek farketmez.
Ama aynı kaş aynı burun aynı dudak bir makineden çıkmış Barbie oyuncak gibiler de açıkçası bana çok itici geliyor.
Çünkü o kişi kendi değil benzemek istediği kişi oluyor.
Özgün değil sıradan
Oysa ki Allah herkesi farklı yaratmış kimi esmer kimi sarışın kimi kumral...
Herkesin göz şekli rengi farklı, yüzü, saçı ,kendine özgü
Bir de 50-60 demeyelim 70-80 diyelim yaşa
20-30 yaşında görünmek için onlarca eziyet çekmeye değer mi Allah aşkına
Tabi bunlar benim düşüncelerim tıpkı yazdığım yazı gibi bana özgün.
Katılır katılmaz yazımı okuyanlar bilemem tabi
ama ben yazdıklarımın ve düşüncelerimin arkasındayım.
İnsan erkek yâda kadın madden güzelleşmek kadar manen de güzelleşmeye önem vermeli
Ne demişler
yüzü güzele 40 günde doyulur
huyu güzele bir ömür doyulmaz.
Rabb'im yarattığından razı olduğu kullardan eylesin her konuda.
Selâm ve dua İle
Elif_V_Mim
Bunun dışında fikrinize saygı duyuyorum.
Sevgiyle kalın.