- 220 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
dertler ve kaoslar
Tüm dünyaya meydan okuyup ders veren Raskolnikov gibi düzene ve adaletsizliğe ve çaresizliğe ve yokluğa başkaldırırcasına tefeci kocakarı ve kardeşini öldürmek sonra da Sibirya’ya sürülüp iç muhakemeni yapıp aklanmak, durulmak, iç dinginliğini sağlamak kadar kolay olsaydı, şimdi bu kadar kredi ve kredi kartı borcumun kurtuluşunu başka eylemlerde arardım. Arardım da bulamazdım mı acaba. Çaresizce sevdiğim kız benden bir şeyler beklesin dursun, en güzel sevme hikayesi nasıl ki daha yazılmamışsa çaresizlik ve sefaletten kurtulma reçetesi de yazılmadı.
"Aşkım bugün bir şeyler yapalım mı" diyen kıza verilen cevap
"Olmaz bugün işim var sonra bakarız"
olmamalı, yahut cebinde paran yok diye hastaneye gitsen bile eczaneye ilaç parasını ödeyemeyeceğin aklına gelmeden yaşayabilmelisin. sevgilini kollarına alıp yattığında kapayıp gözlerini önce onun kokusunu duyup sonra boş vermelisin tüm çaresizliğe. Her sabah apartman kapısından çıkarken gördüğüm şişe dibi kalınlığında camları olan siyah kemik gözlüklü Ethem Amca gibi sigara tüttürüp tüm kadınlara ve tüm dünyaya pervasızlığın ve pespaye ümitsizliğin haddini bildirmelisin.
Kaderimin bir parçası olarak bu sabah onu yine gördüm elinde sigarası, üzerinde ön cebine tüm evraklarını ve cüzdanını tıkıştırmaktan genişlemiş beyazımtrak gömleği, mavimsi pantolonlu haliyle balkon demirine bir elini koymuş, diğer elinde sigarasını tutarken;
"Günaydın Berk"
"Günaydın Ethem Amca"
"Ne yaptın işleri toparladın mı?"
yüzümün yıkık halini görünce bu soru aklına gelmişti herhalde;
"Yok aynı"
"Siktir et her şey olacağına varır"
"Varır da nereye kadar be Ethem Amca"
dedim uzaklaşıp giderken. Muhtemelen arkamdan bir dünya sövmüştür, ama dinleyecek duyacak halim yok. Hakikaten her şey olacağına varır mı, su akar yolunu bulur mu, taşlar yerini bulup güzel zamanlar gelir mi, çok dertlenen dertlerinden kurtulur mu, yoksa dertler karaktere siner de ömür boyu böyle mi yaşar.
Keşke mitolojik karakterler gibi olsaydım, hiç maddiyata ihtiyacım olmadan sadece kahramanca ütopik dertlerimiz olsaydı ya da çocuklara sınıfta "bir icat düşünün" dediğimde ilk akıllarına gelen ve birden söyledikleri "hocam bir tuşa basıp şuradan şunu kaldırıp şunu şöyle...yapan bir makina"
işte o tuş gerçekten olsa da bassak bir şekilde ya da Ethem Amca’nın dediği gibi "siktir et evlat"
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.