VESAİRE -Roman -7'NCİ BÖLÜM
7’nci Bölüm
Neriman hanım devlet hastanesinden taburcu edilerek Nigde Merkezde bulunan Özel Yaşam Tıp Merkezine yatırıldı.Neriman hanıma hemen tahlil yapılarak yoğun bakım ünitesine alındı Aradan 1 saat geçtikten sonra Doktor Merve ve Hülya ile konuşmak için odasına cagirdı Merve ve Hülya doktorun odasına girdiler Doktor masada tahlil ve röntgen sonuçlarına bakıyordu Endişeli bir sessizlik odada hakimdi,Doktor elindeki tahlil ve sonucların olduğu belgeleri dosyaya koyup ciddi bir ifadeyle, "Hanfendiler Hoşgeldiniz hastamızın yatışını bugün itibarı ile yapıp öncelik olarak tahlil ve röntgen durumuna bakmak istedim Neriman Hanım’ın durumu maalesef ciddiyetini koruyor. Enfeksiyonlar ve yaralar için bayağı geç kalınmış uygulanan tedavi tam anlamiyla yara ve enfeksiyonu tedavi etmemiş, iç organlara sıçrayan enfeksiyonlar için derhal ameliyathaneye geçmeliyiz ve ameliyat sonrası tedavisini yoğun bakım ünitesinde devam ettirecegiz," dedi. Merve ve Hülya, doktorun bu haberine şaşırmış ve endişelenmişti. Merve, "Lütfen, annemizin sağlığı için ne gerekiyorsa yapın. Her şeyi kabul ederiz," dedi. Doktor, "Anlaşıldı. Şimdi ameliyathaneye gitmemiz gerekiyor. Size en son durumu bildireceğim," dedi ve Merve ve Hülya ile birlikte ameliyathaneye kapısına doğru yola çıktılar. Bu kritik an, Neriman Hanım’ın sağlığının kurtarılması için son bir umuttu.Merve ve Hülya doğru karar verdiklerini birbirleri ile yaptıkları konuşmada belirterek en iyisini yaptıklarını konuşuyorlardı
Neriman hanımın ameliyatı basarılı bir operasyonla güzel geçti.Ameliyatını yapan Beyin cerrahı Doktor Mert tıp fakültesinden mezun olduktan sonra Kayseri Erciyes üniversitesi Araştırma Hastanesi Nöroloji bölümünde çalıştıktan sonra özel sektöre geçiş yaparak 3 senedir hastanede görev yapmakta idi,Yapmış olduğu ameliyatlari titiz ve dikkatli yaptığından dolayı önce hasta yakınları ve hastalar sonrasında da Hastane çalışanları "Titiz" lakabını takmişlardı.Hastanede Mert doktor denildiği zaman kimse bilmez ama "Titiz Doktor"denildiginde herkes Mert doktoru tanıyordu .
Neriman Hanım yoğun bakım odasına çıkartıldı ve müşade altında tutulurken Mert doktor Merve ve Hülya ile koridorda konuşmaya başladı.
Merve ve Hülya yoğun çabalarindan dolayı Mert doktora teşekkür ettiler.
Kantinden çay getiren Hülya Mert doktora ve Merve’ye çaylarını verip kendi çayını alarak koridorda sohbete başladilar
Merve Mühendislik fakültesi ögrencisi olduğunu belirtti .Hülya da liseden sonra okumadigini ve ev işleri ile uğrastigini belirterek "Aslında bir üniversite hayalim vardı çalişkandım da hayalimde Tıp fakültesini okuyup sizin gibi hastaları tedavi edip sağlıklarına kavusturup hastaların ve hasta yakınlarının "Titiz Teyzeleri" olabilrdim belki de "dedi. Mert doktor Hülya konusurken dikkatli dinliyor ve istemsizce "He","Hı" "Ya" diyerek konuştuklarını onaylıyor gibi yapıyor ama aklı Hülyanin gözlerindeki ışıltıda idi.Mert duruma bir anlam veremedi.
Mert Doktor, Hülyanin tıp fakültesi hayali olduğunu öğrenince gülümsedi ve şöyle dedi: "Tıp fakültesi, insan hayatını anlamak ve kurtarmak için harika bir yolculuktur. İşte sizin gibi gençler, gelecekteki sağlık profesyonelleri olarak büyük umut vaat ediyor.,keşke okusaydınız keşke"dedi.
Hülya’nın gözlerin içi parladı minik bir tebessümle cevap verdi: "Evet, gerçekten de öyle düşünüyorum. Çocuk doktoru olmak isterdim aslında"dedi gözleri yaşardı ve sustu kaldı öylece Mert doktor, Hülya’nın sessizliğine dikkat çekerek "neden okumadınız ki" dedi "Ben liseden sonra okumak istedim.ama nedense rahmetli babam izin vermedi Nuh dedi peygamber demedi , ev işleriyle geçen günlerimde öğrendiğim bir şey var; sevdiklerimin yanında olmak ve onlara destek olmak ta bana iyi geliyor yapacak bir şey yok hayırlısını diledim hep Annem için buradayım, onun iyileşmesi benim için her şeyden önemli."
Mert doktor, Hülya’nın samimiyetine saygı duydu ve başını hafifçe sallayarak şunları söyledi: "Her birimizin farklı hayat hikayeleri ve amaçları var. Sizin sevgi ve desteğiniz, Neriman Hanım için çok değerli. Her birimizin katkısı, bir hastanenin sadece doktorlar ve hemşirelerle sınırlı olmadığını gösteriyor sizinde bu mücadelede haklı bir payınız var tabiki de inşallah Neriman Hanim’ı bu koridordan güle oynaya uğurlamayı rabbim nasip eyler inşallah dedi.
Merve ve Hülya bu güzel ve içtenlikle edilen samimi duaya "Amin İnşallah"diyerek ellerini yüzüne sürdüler.
Mert doktorda"Amin inşallah"diyerek müsade istedi saat 19.30 u gösteriyordu.
"Ben bugün nobetciyim diğer hastaların kontrol vakti geldi ben müsade istiyorum" diyerek koridordan ayrıldı
Merve kendini yorgun hissettiği için Hülya’dan izin istedi eve gidip biraz uzanmak ve artan baş agrisini dindirmek için izin istedi.
Hülya Merve’ye zaten ben burdayım bir şey olursa haber veririm diyerek Merve’nin izinine onay verdi.
Hülya koridorda yalnız başına kalmıştı kantinden bir çay alıp yoğun bakım ünitesi yanındaki koltuğa oturdu çantasında Nuri’nin verdiği kitap vardı eline aldı kapağına elini sürdü. Sırrı ve Nuri’nin bu zamana kadar hastaneye gelmediğinden yakındı içten içe kitabı açıp kaldığı yerden okumaya devam etti.
Hülya kitabı eline aldığında, sayfalar arasında kaybolmuştu. İlk hikayeyle başladığında, genç aşıkların tutkulu hikayesini hayal etmeye başladı. Onların sevgisinin, kendi hayatındaki anlamlı ilişkileri hatırlatması için bir fırsattı.
Sonraki hikaye, ayrılığın acısıyla doluydu, ve bu hüzünlü hikaye Hülya’nın gözlerinden yaşları süzülmesine neden oldu. Kendi hayatındaki zorlukları düşünerek, insanların zaman zaman ayrılmak zorunda kaldıkları gerçeğini kabullenmeye çalıştı.
Son hikaye ise yaşlı bir çiftin mutlu bir yaşam sürdüğü hikayeydi. Hülya, bu hikayeyi okurken gülümseyerek yaşlılığının geleceğini hayal etti. Birlikte yaşlandığı sevdikleriyle geçirdiği mutlu anlar, onun için her şeyden değerliydi
Kitabı okurken, Hülya içsel bir yolculuk yapmıştı. Aşk hikayeleri onun duygusal dünyasını derinlemesine etkilemiş ve ona hayatın farklı yönlerini düşünme fırsatı vermişti
Saatler ilerlemiş Hülya kitaba bakmaktan gözleri yorulmuştu.koridordaki camdan şehrin ışıklarına ve dışardaki hareketliliğe bakarken koridorun en uzak yerinden yanık bir Ney sesi duydu.Biraz dinledi ve ne kadar huzur dolu olduğunu düşünerek Ney sesinin geldiği yöne doğru ilerledi koridorun sonunda en ücra kösede olan odanın önünde lambalar yanmıyor koridorun diğer lambaların verdiği ışık ile loş bir ortam ama huzurun ta kendisi idi.Sesin geldiği kapıya yaklaştıkça Ney sesinin daha yanık ve daha ruha dokunur olduğunu hissetti.
Ney sesi kesildi Hülya kimim Ney üfledigi merakını yenmek için kapıyı tıklatti içerden cevap gelmeyince tedirgin bir şekilde kapıyı açtı.Odanın içinde bir sehba ve koltuk yanında bir demlik çay ve sehpa üzerinde Ney’i gördü.İceri odadan Mert Doktor göründü.
Hülya’ yı karşısında gören Mert doktor biraz telaş içinde "Hayrola Hülya Hanim" diyebildi.
Mert doktor Neriman Hanım’a bir şey olduğunu düsündüğünden fazla konuşamadı "Hayıdır Hülya hanım" diye kekeleyerek tekrarladı sorusunu
Hülya olumsuz bir şey olmadığını Ney sesinin nerden geldigini merak ettiğinden odada olduğunu açıkladı.
Mert doktor derin bir nefes alarak "Şükür Yarabbi" dedi
Hülya merakını gidermek için Ney’i üfleyen sizmiydiniz huzur verici ve insanın içine işliyor adeta "dedi
Mert Doktor Ney’i kendi üfledigin 2 yıldır Ney üfledigini açıkladı. Hülya, bu açıklamayla birlikte daha fazla merak duydu.
"Maşallah 2 yılda Ney üflemek için kısa bir süre zaten üflemeyi ögrenmek takribi bir seneyi buluyor diye biliyorum "dedi
Mert Doktor ilk başlarda biraz zorlandığını ama gün geçtikçe azimle ve kararlılıkla Ney’i üfledigini Neyden uzak kalmamak adına nöbetlerde dahi yanında bulundurduğunu belirtti.
Mert Doktor, Ney’i Konya Mevlana Müzesi’nde gezerken yaşadığı bir deneyimle keşfettiğini anlattı. Müzede çalan fon müziği içinde Ney sesini duymuş ve bu sesin ona huzur verdiğini hissetmişti. Bu deneyim, onun Ney’i Üflemeye başlamasına ilham vermişti.
Mert doktor Hülya ile ayakta konuşuyorlardı Mert Doktor Hülya’ya tekli koltuğu göstererek oturmasını rica etti
"Çay icermisiniz"dedi Mert Doktor
Hülya"Olur" dedi biraz utanarak sonuçta Mert doktor sabaha kadar nöbette idi Çay nöbet süresince ona yetmeliydi diye içinden geçirdi
Mert Doktor fincana koyduğu çayı Hülya’ya uzattı "Teşekkür ederim."dedi Hülya .
Mert doktor Çayı uzatırken.Hülyanin elindeki kitaba gözü ilişti "vaaay en sevdiğim yazarın en etkilendigim kitabı" dedi "lise yıllarinda okumuştum üniversite yıllarinda da başucu kitabimdı ama üniversitede fazlalık yada okuduğum kitapları hem maddi olarak hemde evdeki kalabalığı azaltmak maksadıyla sahafa satmıştım"dedi Hülya "kitabı bitirdikten sonra size hediye edebilirim.hem eski günlerinizin hatrina hediyemi kabul buyurun lütfen"dedi
Mert doktor "Hayır bunu kabul edemem zaten okumuş bitirmiştim kitabı hatta bir sayfası vardı beni çok etkilemişti kenara not yazmıştım kendi duygularimi anlatan"dedi Hülya bahse konu sayfayı merak etti ve kitabı Mert Doktora uzatıp "Bende merak ettim şimdi hem altını çizer yanına da Mert doktorun etkilendiği yer diye not yazarım "dedi hafif gülümseme ile Hülya Mert Doktora kitabı uzattı Mert Doktor kitabın sayfalarını hızlıca açıp kitabın sonlarına doğru bir sayfada durdu sayfaya bakarken gözleri doldu ve sayfaya baka kaldı.Hülya bu suskunluğa bir anlam veremese de "kitabı okuyor sanırim " diye içinden geçirerek Mert doktora bir şey söyleyemedi
Kitabın 151’inci sayfasına geldiğinde altı cizili ve mürekkep izlerinin ara ara silindiği yazıyı okudu,kenara not alınmış el yazısı ve tarihe dikkat çekti."Olamaz nasıl olur"dedi mırıldanarak"imkansız olur sey değil diyordu "
Hülya olanlara anlam veremedi Mert Doktora " iyimisiniz " diyebildi.
Mert Doktor gözlerinin dolduğu ağlamaklı hali ile Hülya’ya bakıyor "Bu kitap ..Bu..Bu kitap benim sahafa sattığım kitap tı"dedikten sonra gözyaslari sicim gibi akmaya başladı.
Hülya Mert Doktorun elindeki kitabin sayfalarına baktığında hakikaten sayfaların altının çizilip yanına karalama olarak yazdığı "Ben bir tek prensesi seçecegim bu mucize elbet bir gün gerçekleşecek "diye yazılı idi
Altı çizili sayfada yazılanları okudu
"İnsan gençken, ilerde birini severim,
umarım her şey iyi gider, ama iyi gitmezse bir başkasını severim, o
da iyi gitmezse yine bir başka kişiyi severim, diye düşünür. Her zaman bu kişileri bulabileceğinizi ve onların da size kendilerini sevme olanağını vereceğini varsayarsınız. Beklentiniz, o sevginin ya
da sevebilme yeteneğinin sizi her zaman orada beklediğidir. Az daha, motor çalışır durumda bekliyordur diyecektim. Olivervari konuşmaların ayartmalarını görüyorsunuz ya? Ama ben sevginin-ve
yaşamın-öyle olduğunu sanmıyorum. İnsan kendi kendini birini
sevmeye zorlayamaz ve, kendi deneyimlerime dayanarak konuşuyorum, kendini birini sevmekten de alıkoyamaz."
Hülya’nin şaşkınlığı bir kat daha arttı bu kadar tesadüf olamaz di.
Mert doktor gözyasini kagit havlu ile sildi ve anlatmaya başladı anlattıkça hülyanin gözleri doldu,hülya anlattikca Mert Doktor ağladı derken sabaha kadar sohbetleri devam etti.
7’inci bölüm Sonu
(7/20)
YORUMLAR
Julian Barnes Aşk Vesaire adlı kitabi 151-152 inci sayfalarda geçiyor bu metin ve çok hoşuma gitti yazımda da kullanmak istedim kitabı bulabilirseniz okumanızı tavsiye ederim
231 sayfa harika ve sürükleyici bir kitap tavsiye ederim
8 inci bölümü bende çok merak ediyorum aslında 10 bölüm olarak belirledim.aslinda çok uzun uzadıya olmasın istiyordum ama her geçen gün bölüm.sayisininartiracagim gibi bir durum oluştu bakalım ilerleyen günler ne getirecek ..okuyan beğenen gönüle sağlık selamlarimla
Kavi66 tarafından 27.9.2023 10:04:36 zamanında düzenlenmiştir.
8. Bölümü okumayı merakla belkiyorum.
Altı çizili cümleler benim de ilgimi çekti.
"İnsan gençken, ilerde birini severim,
umarım her şey iyi gider, ama iyi gitmezse bir başkasını severim, o
da iyi gitmezse yine bir başka kişiyi severim, diye düşünür. Her zaman bu kişileri bulabileceğinizi ve onların da size kendilerini sevme olanağını vereceğini varsayarsınız. Beklentiniz, o sevginin ya
da sevebilme yeteneğinin sizi her zaman orada beklediğidir. Az daha, motor çalışır durumda bekliyordur diyecektim. Olivervari konuşmaların ayartmalarını görüyorsunuz ya? Ama ben sevginin-ve
yaşamın-öyle olduğunu sanmıyorum. İnsan kendi kendini birini
sevmeye zorlayamaz ve, kendi deneyimlerime dayanarak konuşuyorum, kendini birini sevmekten de alıkoyamaz."
Gerçekten de alıkoyamaz...
Kavi66
231 sayfa harika ve sürükleyici bir kitap tavsiye ederim
8 inci bölümü bende çok merak ediyorum aslında 10 bölüm olarak belirledim.aslinda çok uzun uzadıya olmasın istiyordum ama her geçen gün bölüm.sayisininartiracagim gibi bir durum oluştu bakalım ilerleyen günler ne getirecek ..okuyan beğenen gönüle sağlık selamlarimla
Elif_V_Mim
Bu sıra kitap okumuyordum. İnszn insana kitabını okuyordum.
Okumak sıkıcı gelmeye başlamıştı.
Elimde kaldı kitap. Bir an önce bitirip yeni kitaba başlasam iyi olur.
Buradaki yazıları okuyunca okuma kısmını halletmiş oluyordum :))