- 231 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
MISIR DARBESİ FİLİSTİN’E
MISIR DARBESİ FİLİSTİN’E
Bu darbe niçin yapıldı? ABD merkezli sosyal medya kaynaklı şimdi darbeler. Türkiye’de denendi başarılamadı, ama yine umut içindeler. Yeniden deneyecekler. Bu belli.
ABD ve arkasındaki Yahudi işbirlikçileri bu yeni darbe şeklini tercih ediyorlar. Y ve z kuşağının zaaflarını kullanıyorlar. ABD bunu Walt Street olaylarından öğrendi ve bastırdı. Şimdi aynı olayı İslam ülkelerinde deniyor. 12 Eylül vari uzun karışıklıkları beklemeye tahammülleri yok. Hem o tip darbelerin sonunda aleyhlerine döndüğünü keşfetti. Şimdi bu yarı modern bir darbe peşindeler. Hemen ekecek, hemen biçecek ve yaptırdıkları darbenin milli güçlerce aleyhlerine dönmesine izin vermeyecek. Böyle düşünüyor.
Gelelim asıl konumuza. Mısır darbesi şunu gösterdi ki İslam ülkelerinin en yakınında ve tam ortasında açılmış bir çıbanbaşı gibi duran İsrail, dünya Yahudi sermayesi sayesinde her tarafa el atıyor, bütün dünyayı parmağında oynatıyor, istediği yerde istediği liderleri gerek demokrasi, gerekse darbe yoluyla işbaşına getiriyor ,kendi milli menfaatleri, Siyonist idealleri için kullanıyor.
Kuran’ı Kerimin ilk Suresi olan Bakara suresinde uzun uzun anlatılan Yahudi zihniyeti işte şimdi lokal bir problem olmaktan çıkmış, dünya sermayesi ve uluslararası medya sayesinde devletleri ele geçirmiş, tüm devletlerin arka planında derin devletler kurmuş, mason, Rotary ve Lions kulüpler aracılığıyla dünyanın her yerinde kendi kölelerini yetiştirmiş, bu kapıkulları vasıtasıyla o ülkelerin iliklerine kadar sömürülmesine yol açmışlardır. Ayrıca Hristiyanlığın özüne işleyerek onu Yahudiliğe payanda yapmış, daha ileri giderek Yahudi dünya devletine inanan mezhepler oluşturmuştur.(Evangelizm)
Evet, bu lanetli kavim aslında Allah’ın değil, şeytanın peşindedir ve onun dünya saltanatı için savaş vermektedir. Onun her şeyi zulüm, kan, kin ve mazlum milletlerin gözyaşıdır. Öyle bir sapık inanç içindedirler ki bu inanç uğruna yapamayacakları şey yoktur.
Aslında dünyanın en korkak milleti oldukları halde en büyük entrikaları planlayıp gözü kırpmadan uyguluyor, kitlesel katliamlara sebep oluyor, birçok kavim ve topluluğu ortadan kaldırmakta tereddüt etmiyorlar.
İşte Siyonizm’in gerçek yüzü. Bu Yahudilik değil, sapkın Talmud tefsirinin ortaya çıkardığı korkunç zulüm felsefesi. Bu milletlerin başına bela olan ideoloji yüzünden tüm milletler, özellikle İslam milletleri inim inim inlemektedir. Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de Mısır’da, Pakistan’da, Filistin’de, yapılan zulümlerin baş sebebi hep aynı zihniyettir.
Bu zihniyet birçok Yahudi’nin de onayladığı bir zulüm imparatorluğu gizli dünya devletinin zihniyetidir, dünyanın neresinde olursa olsun bütün zulümler onun eseridir. Süper güç ABD’yi parmağında oynatan derin el budur, bütün adaletsizliklerin altında yatan onun planlarıdır.
Şimdi Mısır’da olup bitene bakalım. Darbenin daha ilk günlerinde yapılan nedir? Gazze tünellerinin yıkılması, sınır kapılarından geçişlerin sınırlandırılması.
Darbe ne zaman yapıldı? Tam Türkiye Başbakanın Gazze’ye gitme planları yaptığı günlerde. Bu olay Gazze ablukasının tam da yırtılacağı böyle bir gezi öncesi yapılıp tüm planların bozulması, Gazze’nin yarı açık cezaevine dönüştürülmesine sebep olmuştur. Bir yandan Mısır bir yandan Türkiye Milli yönetimlere kavuşmuşken Yahudi derin güç ABD süper gücü harekete geçirerek her iki ülkede y ve z kuşağını kullanarak kendilerine karşı çıkan bu iki soylu sesi boğmaya kalkmışlardır.
Buna karşılık İslam ülkelerindeki kendi kuklalarını harekete getirerek darbe yönetimlerini desteklemişlerdir(Arabistan yardımı, Ürdün Kralı ziyareti, Esad desteği)
İşte bu ortamda bu derin devletin daha neler yapacağını izleyecek dünyanın her yerinde yeni zulümlere tanık olacağız. Ta kıyamete ve Mehdi’nin çıkışına kadar. Umarız bu çıkış çok gecikmez ve zulüm çok canlar yakmaz. Ama korkarım bu vahim olaylar devam edecek, zulüm zirveye tırmanacaktır.
Ama bu onların zannettiği gibi 2000 yıl sürmeyecek, 50 belki 100 sene içerisinde tamamlanacaktır. Ve tekrar İslam’ın ışığı tüm dünyayı kuşatacak İsa as eliyle İslam’ın asrı saadeti tekrarlanacaktır.
" İstikbal İslam’ındır elbette istikbalde en yüksek seda İslam’ın sedası olacaktır" diyor Bediuzzaman. Biz de öyle diyor ve İslam ümmetine ümit aşılamak istiyoruz. Çünkü ümitsizlik yasaklanmıştır. Güç ve kudret Allah’ındır.
Ahmet Kemal
Kayıt Tarihi : 23.7.2013
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.